20 Aralık 2012 Perşembe

Bachelorette (2012)



Bekarlığa Veda
Kirsten Dunst baş rolde olunca “Melancholia”dan sonra gelecek her projenin en azından vasat üstü olacağını düşünüyor insan. Hani mükemmel bir dram komedi/komedi çıkmayacağı konudan belli olsa da bu kadar başarısızlığı tahmin etmek imkansız. 94 dakikalık ABD yapımın yönetmen/senaristliğini Leslye Headland üstlenmektedir. Oyuncu kadrosu bu senaryoya göre hiç de fena değil: Kirst Dunst, Isla Fisher, Lizzy Caplan, James Marsden, Kyle Bornheimer, Rebel Wilson, Adam Scott. 3 milyon $ bütçeye karşılık şimdiden 6,5 milyon $ hasılat elde etmiştir. 21 Aralık’ta bizde gösterime girecektir. Film, Maya takvimini doğrular nitelikte, kıyamet alameti.

Regan, Gena ve Katie lise zamanında güzellikleri ve çevresiyle dikkat çeken arkadaşlardır. Bu dönemde şişman, çirkin ve yalnız gördükleri Becky, onların elinden çok çekmiştir. Yıllar sonra fiziksel açıdan bir değişiklik yaşamamasına rağmen oldukça yakışıklı Dale’den evlenme teklifi alır. Regan, Gena ve Katie ise hala bekardır. Bekarlığa veda partisi hazırlığı ise bu üç kafadara kalmıştır. Fakat ortada bir sorun vardır: Becky sadelikten yanayken üçlü herşeyi abartarak yaşamayı ve bir bakıma da Becky’e olan kıskançlıklarını bastırmak isterler.

Evlilik hazırlığı konusu genelde komedi veya romantik komedi türüne girerken, umutsuz 3 karakterin sayesinde bu dönem dram komediye çevriliyor. 94 dakika boyunca da hedeften şaşmıyor. Romantizmden uzak, saf komedi içermemesi ve sabit kalması başarı sayılabilir. Müzik çalışmaları konuya göre yetersiz, hatta hiç ön plana çıkmıyor. Mekan, dekor, kostüm detayları evlilik arifesine göre ilgi çekici geliyor. Lakin yönetmen bu detayları kullanma çabasında değil. Daha fazla üstünde durup ilgi toplayabilirken neden elindeki üstünlüğü kullanmadı, düşündürücüdür.
Senaryo ne yazık ki etkileyici değil. Karakterleri tek tek ele aldığınızda güzel hikayeler çıkabiliyor fakat hepsi bir arada karmaşıklaşıyor. Baş rolde hiç biri yok; hepsinin hikayesi bir delikten fırlıyor adeta. Kurgu üzerinde ne kadar durulursa durulsun, asıl anlatılmak istenen belirlenemediği sürece düzen sağlanamıyor. Lesly Headland bu öyküyü neden kaleme alıp ekrana aktarıyor, belli değil. Her projenin mesajı olduğuna çok inanmasam da mutlaka bir gidiş noktası olması. Bekarlığa Veda’da bu gidiş noktası yok. Güldürmüyor, keyif vermiyor, hüzünlendirmiyor, karakterler yaptıkları “kötülük”lerden ders alamıyorlar, “iyiler” kazanmıyor. E peki o zaman neden bu film çekildi?

IMDB’den 5.3, Rotten Tomatoes’tan da 55 alması yönetmene yapılan jest gibi görünüyor. Yetenekli oyuncu kadrosu belki bu puanların yükselmesine sebep olmuştur. Benim isyanım tekrardan Kirsten Dunst’a geliyor. Tutulur hiç bir yanı yokken neden bu projeye “Evet!” dedi acaba? Merdivenleri hızla tırman, “Melancholia” gibi bir projenin baş rolünde oyna, sonra gel Bekarlığa Veda’da gel gitlerle dolu bir karakteri canlandır! Aynı şeyi bir ünlüde daha görmüştüm ve şaşırmıştım: Natalie Protman! “Black Swan” filminden sonra "No Strings Attached" yer almıştı. O bile en azından romantik komediye daha iyi uyuyordu ve bir tutarlılığı vardı.


2 yorum:

  1. Selam, Twitter yerine bu sefer de buradan yazmak istedim :) filmi şimdi bitirdim. İzlemeden önce de yazını okumuştum, izledikten sonra da her kelimesine katılmamak elde değil. Bir kere bile güldürmeyen, süper-antipatik, Gena'nın 'ben hiçbir şeyi takmayan cool kızım' havalarının baydığı, James Marsden'ın estetikten ve solaryumdan çirkinleştiği bu film tam anlamıyla zaman kaybı. 1 saat 27 dakikamı geri istiyorum :) Bridesmaids'den yola çıkan, ama feci tökezleyen bir film. Aynı kefeye bile koymak Bridesmaids'e hakarettir.
    Sevgiler... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, senden buraya yorum almak ne kadar güzel :) Çok teşekkür ederim. Evet film tamamen zaman kaybı, Kirsten Dunst bizleri aldattı :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...