31 Ocak 2012 Salı

Birinci Yıl Hediyesi!

Başlarken devam edeceğimden bile emin değilken koskoca bir seneyi devirmek üzereyim! Üstelik her geçen gün sayısı artan takipçilerimle :) Hazır ilk kez filmlerle ilgili ya da biyografi/listeler dışında yazı yazma fırsatı yakalamışken belirtmek istediğim bir şey var. Her yazımdan sonra takip eden, tıklayan ve yorumlayan sayısının arttığını gördükçe çok mutlu oluyorum. Bu da bloga daha çok bağlanmamı, yazı yazmamı ve bunun için daha da araştırma yapmamı sağlıyor. İlginize, klavyeye dokunan parmaklarınıza çok teşekkür ederim :) Ben de hazır Seyirci Koltuğu 20 Şubat'ta birinci senesini doldururken, iki kişiye hediye vererek kutlayayım dedim. Peki hediyeler ne mi?

İlk önce aklıma hemen DVD seti gelmişti; fakat hem herkese hitap edeni tahmin etmek, hem de hiç kimsede olmayacak bir film/set bulmak çok zor göründüğü için aklıma daha kalıcı bir çözüm geldi. Çekilişi kazanan iki kişi bir senelik Sinema dergisi aboneliği sahibi olacak :) Bu süreç 16 Şubat 2012 saat 19:00'da sone erecektir. Çekilişi pek çok bloggerın da faydalandığı random.org üzerinden yapacağım. İşte çekilişte hak kazanmak için yapabilecekleriniz:

1) Bloga üye olmak (Çekiliş için kesin şart) (Daha önceden üye olanlar direk 2. şıkka geçebilir :) )

2) Bu yazının altına, Seyirci Koltuğu'nu neden sevdiğinizi ve favori 3 filminizi yazmak (Çekiliş için kesin şart) (Tek yorum bırakmanız en güzeli)

3) Blogunuz varsa çekilişi orada duyurmak ve 2. şıktaki yorumunuza yazınızın linkini eklemek (+2 hak)

4) Seyirci Koltuğu'nu Twitter'dan takip etmek, çekilişi duyurmak ve 2. şıktaki yorumunuza kullanıcı adınızı eklemek (mention da yapabilirsiniz) (+1 hak)

5) Seyirci Koltuğu'nu Facebook'tan takip etmek, çekilişi duyurmak ve 2. şıktaki yorumunuza paylaşım linkini eklemek (+1 hak)

Yapacağınız yoruma lütfen size hızlıca ulaşabileceğim e-mail adresinizi ve eğer ek hakları kullanmak istiyorsanız Twitter/Blog (isterseniz Facebook) bilgilerinizi ekleyin. Çekilişle ilgili sormak istediklerinizi seyircikoltugu@gmail.com adresine iletebilirsiniz.

Herkese bol şans :) Bu arada unutmadan belirteyim. Dergi abonelikleri sadece Türkiye sınırları içinde geçerli. Abonelik Mart 2012'de başlayıp Şubat 2013 sonuna kadar ilgili ayın ilk haftası elinize ulaşacak şekilde devam edecektir.

*** Sonradan gelen bilgi: Çekiliş için mutlaka bloga üye olup, bu yazının altına yorum yapmanız gerekiyor. Eğer mailinizi/twitter/facebook adresinizi burada paylaşmak istemiyorsanız yorumunuzu yaptıktan sonra seyircikoltugu@gmail.com'a bilgilerinizi gönderebilirsiniz. İstediğim yorum Seyirci Koltuğu'nun gelişmesini sağlayacaktır. Diğer 3 şık ise şansınızı arttıracaktır :)


!!!! Çekiliş Sonuçlanmıştır !!!!

Öncelikle katılan herkese tek tek teşekkür ederim. Artı haklarla birlikte yorum yapan 21 kişi toplam 48 isimle çekilişe katılmıştır. http://www.random.org/ ile yapılan çekilişte 10 numaralı Ereknur ve 33 numaralı Beyza  bir yıllık Sinema dergisi aboneliği kazanmışlardır :) İkisini de tebrik ediyorum :)

Bir dahaki çekilişe umarım daha bol katılım olur ve heyecan yükselir :)




30 Ocak 2012 Pazartesi

The Artist (2011)

Artist
2011'in en iddialı filmleri arasında yer alan The Artist, sonunda 27 Ocak’ta Türkiye’de gösterime girdi. Bu dönemde siyah beyaz ve sessiz bir projenin ekranlara yansıması ne kadar ilgi çekicidir diye düşünürseniz, filme yapılan eleştirilere, aldığı ödül ve adaylıklara göz atmanız yeterli olacaktır. 100 dakikalık Fransa yapımının yönetmen ve senaristi Michel Hazanavicius iken baş rollerinde Jean Dujardin ve Michel Hazanavicius’un eşi Berenice Bejo yer almaktadır. Komedi, romantik ve dram türlerinin harmanlandığı projenin bütçesi 12 milyon $ iken şimdilik hasılatı 34 milyon $ civarındadır. Mayıs 2011’de Cannes Film Festivali’nde seyirciyle buluşması ardından dünyanın dört bir yanında gösterime girerek Oscar’a kadar artı puanları toplamaya devam ediyor.

Mekan Hollywood; tarih 1927! Teknolojinin gelişmesinden sinema da nasibini alır ve sessiz filmlerden seslilere geçiş yapılır. Bu devrim niteliğindeki buluş pek çok yeniliği ve güzelliği peşinden getirse de göz ardı edilemeyecek şeyler de ortaya çıkar. Sessiz sinemada büyük kitlelere ulaşanlar yeni teknoloji ile işlerini, kariyerlerini, umutlarını kaybederler. George Valentin de dönemin en meşhur aktörüyken, yanı başındaki güzel oyuncu Peppy Miller şöhreti kapıverir.

29 Ocak 2012 Pazar

Memleket Meselesi (2010)

2010 yılının son günü gösterime girerek doğru seçim yaptığından şüphe duyduğum Memleket Meselesi, dram ve dram-komedi türünde iç güveysinden hallice 105 dakika sunuyor. Yönetmen koltuğunda oturan İsa Yıldız ayrıca senaryoyu da kaleme almıştır. İsa Yıldız’ın ilk filmi olmasına rağmen, kendisi daha önce “Cennet Mahallesi”, “Gazi”, “Acı Hayat” dizilerinin senaryosunu yazmıştır. Ahmet Uğurlu, Füsun Demirel, Tuna Orhan, Ahmet Kural ve Bora Akkaş oyuncu kadrosunda yer alıyor.

Emekliliği yaklaşan ilkokul öğretmeni Adil, inatçı ve doğruculuğu ile nam salmıştır. Bu özellikleri ile yıllarca sürgün yemiştir fakat son görev yeri olarak kasabasına tayini çıkar. Emekliliğine gün sayarken, kasabadaki genç bir polis tarafından tokat yer ve gururu yerle bir olur. İnatçı olduğu için de bunun peşini bırakmaz ve emniyet müdürlüğünden başlayıp son merciye kadar hakkını arar.

28 Ocak 2012 Cumartesi

What's Eating Gilbert Grape (1993)

Filme beni en çok çeken kesinlikle Leonardo DiCaprio’nun küçük halini görme arzusudur. Fakat izledikten sonra fark ettim ki Leonardo DiCaprio “Titanic”ten çok önce (ki oradaki performansını beğenmem) oyunculuğunu göstermiş. “Chocolat”, “The Shipping News”, "Casanova" ve “Dear John” gibi filmlerinin ünlü yönetmeni Peter Hedges yönetmen koltuğunda arzı endam ederken, Peter Hedges de aynı adlı kitabını senaryolaştırmıştır. Dram komedi, romantik türünde ABD yapımının baş rollerinde ise Johnny Depp, Juliette Lewis, Mary Steenburgen, Leonardo Di Caprio ve John C. Reilly yer almaktadır. 118 dakikalık projenin 11 milyon $ bütçesi 10 milyon $ hasılat elde etmiştir.

Aşırı şişman annesi ve otistik erkek kardeşinin sorumluluğu arasında sıkışıp kalan ve hiç özgürlüğünü tadamayan Gilbert, aslında bu duruma alışmış gibidir. Ta ki anneannesi ile kasabadan geçen Becky ile tanışana kadar! Gilbert aşık olmuştur fakat eli kolu bağlıdır.

25 Ocak 2012 Çarşamba

The Tin Drum (1979)

Teneke Trampet
Eski filmlerin sayılarını arttırarak ilerleme hedefindeyim. Bu kez kapıyı Teneke Trampet çaldı ama seyretmesi hiç kolay olmayarak. 142 dakikalık kara mizah, dram, savaş türündeki film en iyi yabancı film Oscar ödülü ve Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi kazanmıştır. Almanya, Fransa, Yugoslavya, Polonya yapımının yönetmen koltuğunda ünlü Alman yönetmen Volker Schlöndorff oturmaktadır. Nobel ödüllü ünlü Alman edebiyatçı Günter Grass’ın 1959 tarihinde kaleme aldığı aynı adlı eserinden Volker Schlöndorff, Jean Claude Carriere ve Franz Seitz senaryoya uyarlamıştır. Zaten bu senaryo tek kişinin altından kalkacağı türden görünmüyor. Oyuncu kadrosunda David Bennent, Mario Adorf, Angela Winkler ve Daniel Olbrychski’nin yer aldığı film, Almanca, İtalyanca, İbranice, Lehçe ve Rusça dillerini kullanmaktadır.

23 Ocak 2012 Pazartesi

Beetlejuice (1988)

Beterböcek

Tim Burton unutulmayanlar listesinde ön sıralarda yer alan Beetlejuice, dönemin en başarılı fantastik korku komedi türü olarak kabul edilir. Gerçi Tim Burton hayranları kendi azınlıklarını korusalar da, sinemaya bambaşka bir renk kattığını inkar etmeyelim. Tim Burton’ı seven ya da sevmeyen herkes Beetlejuice ismine aşinadır. Bu da herkes tarafından takip edilmeyen biri olmasına rağmen başarısını gösteriyor. Michael McDowell’ın kendi hikayesinden Warren Skaaren ile kaleme aldığı projenin baş rollerinde Michael Keaton, Alec Baldwin, Geena Davis, Winona Ryder, Catherine O’Hara ve Jeffrey Jones bulunmaktadır. 92 dakikalık ABD yapımı 13 milyon $’a mal olurken hasılatı 74 milyon $’a ulaşmıştır. Fantastik türüne çok sıcak bakmayan biri olarak bile bayıldığımı saklayamayacağım. Gerçi Tim Burton’ı seven biri nasıl fantastik türünü sevemiyor, hala anlamış değilim.

Trafik kazası geçiren genç çift, evlerine döndüklerinde aslında ölmüş olduklarını anlarlar. “Diğer tarafa” geçinceye kadar kendi evlerinde hayalet olarak yaşamaları gerektiğini öğrenmeleri çok zaman almasa da önlerinde büyük bir engel vardır. Şehirli bir aile, evlerini emlakçıdan satın alır ve onlarla aynı evi paylaşmak zorunda kalırlar. Çok emek vererek kurdukları evden bu aileyi atmak için de Beterböcek adlı bir hortlaktan yardım isterler!

21 Ocak 2012 Cumartesi

The 400 Blows (1959)

400 Darbe

Bu aralar eski filmlere hızlı bir dalış yaptım ve bir türlü suyun yüzüne çıkamadım! İyi ki güzel filmler denk geliyor da pişman olmuyorum. Bu seferki ise siyah beyaz 99 dakikalık bir Fransız yapımı! Yönetmen koltuğunda oturan ünlü yönetmen François Truffaut, ayrıca yapımcılığı da üstleniyor. Tabi bunla yetinmeyip Marcel Moussy ile birlikte senaryoyu kaleme alıyor. Jean-Pierre Leaud, Claire Maurier ve Albert Remy’nin baş rollerini oynadığı proje, en iyi özgün senaryo Oscar adayı olurken, Cannes Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü almıştır.


Ödevini yapmadığı için ceza alacağından emin olan Antoine, okula gitmekten korkar ve arkadaşı Rene ile okulu kırmaya karar verir. Lakin gezerlerken annesini sokakta başkasıyla gören Antoine, o hırsla okula dönünce mazeret olarak annesinin öldüğünü söyler. Okul tarafından çağrılan anne babası durumu öğrenince her şey daha da ters gitmeye başlar. Cezaların ardı arkası kesilmeyecektir ve Antoine tek çarenin evden kaçma olduğuna karar verir.

18 Ocak 2012 Çarşamba

The Conspirator (2010)

Suikast

Ağustos 2011’de Türkiye’de gösterime girmesine rağmen sinemaya gidemediğim, DVDsini bulur bulmaz aldığım ama gene bu haftaya kadar izleyemediğim meşakkatli bir film oldu Suikast benim için. Yönetmen koltuğunda ayrıca yapımcısı da olan Robert Redford otururken, öyküyü James D. Solomon ve Gregory Bernstein ele alıyor. James McAvoy, Robin Wright, Justin Long, Danny Huston, Evan Rachel Wood, Kevin Kline ve Alexis Bledel’in baş rollerini paylaştığı 123 dakikalık ABD yapımı tarihi dramın bütçesi 25 milyon $ açıklanırken, hasılatı ise 15 milyon $’da sınırlı kalmıştır.

Mary  Surratt, Abraham Lincoln suikastinde başkanı, başkan yardımcısını ve içişleri bakanını öldürmek amacıyla komplo kurmaktan,  yardım ve yataklıktan 6 kişiyle beraber yargılanır. Lincoln’un ölümüyle herkes sorgusuz sualsiz bu kadını da suçlarken, avukatlığa yeni adım atmış Frederick Aiken Mary'yi savunmak için atanır. Lakin işi hiç kolay olmayacaktır; hele kendisi bile bu kadının suçlu olduğunu düşünürken!

16 Ocak 2012 Pazartesi

Jane Eyre (2011)

Projenin adını duyunca “kabak tadı verdi bu uyarlamalar” diyenlerdenseniz ufak bir mola vermeniz gerekiyor çünkü 165 yıllık bir öykünün bitmek bilmeyen uyarlamalarından 2011 yapımı gerek görsellik, gerek ince detaylarla etkileyici bir 120 dakika geçirtiyor. Charlotte Bronte’nin dünyaca ünlü eseri Jane Eyre, 5'i sessiz toplamda 15 kez ekrana aktarılmış ve her daim heyecanını korumuştur. Bu sefer yönetmen koltuğunda Cary Joji Fukunaga otururken, kitabı da Moira Buffini uyarlıyor. ABD ve Birleşik yapımı dramın baş rollerinde Mia Wasikowska, Michael Fassbender, Judi Dench, Jamie Bell yer alıyor. Projenin hasılatı ise 32 milyon $ açıklandı.

10 yaşında öksüz kalan Jane Eyre, halasının yanında başlayan çocukluğunu disiplinli bir yatılı okulda devam ettirir. 10 sene süren bu eğitim sürecinden sonra aynı okulda öğretmenlik yapar. Ta ki Edward Rochester’in malikanesinde mürebbiyelik yapana kadar. Bu malikanede ise hayatını değiştirecek bir olay yaşar; aşk! Fakat bu aşkı yaşamak hiç de kolay olmayacaktır.

11 Ocak 2012 Çarşamba

Bir Film Nasıl Okunur? (1977)

Üşenmedim, kendi kitabımın fotoğrafını çekip koydum :)

Bu sene bloga yenilik olarak sinema ile ilgili okuduğum kitapları da eklemeye karar verdim. İşe tabi ki “How to Read A Film?” kitabından başlamak gerekir diye düşündüm. Zaten taze taze okumuşken paylaşmak daha keyifli oluyor. 1977 yılında ilk kez raflardaki yerini alan kitap, devamında 1981’de ve 2000’de güncellendi. 2001 yılında Oğlak Yayıncılık ve Reklamcılık’tan çıkan 12. basımını okuduğum kitap, ek ve dizinlerle birlikte tam 640 sayfadır! Sayfa sayısını görünce kitap demek de biraz hafif kaçıyor çünkü içindeki bilgilerle birlikte tam bir sinema ve medya ansiklopedisi sayılıyor; hem de 1977’den beri hiç bu ünvanını kaybetmeyerek! 1941 ABD doğumlu yazar, yayıncı ve prodüktör James Monaco; bu kitap dışında 6 kitap daha kaleme almıştır. Kitabı İngilizce aslından çeviren Ertan Yılmaz iken kitaptaki bol çizimleri de David Lindroth üstlenmiştir.

9 Ocak 2012 Pazartesi

Warrior (2011)

Cinsiyetimden midir nedir bitmek bilmeyen boks/dövüş filmlerine karşı ufak çaplı isyanım vardır. Hatta dayanamayıp sayının fazlalığını göstermek için liste yapmıştım. Filmlerin Vazgeçilemeyen Sporu: Boks derken 2011’de de böyle bir film karşıma çıktı (Aslında tam olarak boksa girmiyor, detaylarını aşağıda yazacağım.) Bu sefer izlemeyeceğim diye düşünsem de başarılı olduğu kulağıma gelince inadımı kırıp ekran başına geçtim. Tabi böyle yazdığıma bakmayın, dövüş türünde tahminimden çok izlemişim, listeyi hazırlarken fark etmiştim J İşin içinde –klişelere rağmen- yoğun duygu var. Kaybedenler kulübünün vazgeçilmeyenleri boksörlerin niye buraya üye olduklarını  anlamasam da senarist, yönetmen, yapımcı Gavin O’Connor farklı bir şey yapmayı başarabilmiş! Joel Edgerton, Tom Hardy, Jennifer Morrison, Frank Grillo ve Nick Nolte’nin baş rollerinde yer aldığı 140 dakikalık ABD yapımı, 25 milyon $ bütçe ile çekilirken hasılatı da şimdilik 23 milyon $ olarak açıklandı. Spor ve dram türündeki filmin Türkiye’de gösterim tarihi ise henüz belirsiz.

7 Ocak 2012 Cumartesi

Labirent (2011)

Tolga Örnek işini biliyor! İşini bilmekten kastım çakallık değil elbette! Her ne kadar metalürji ve malzeme mühendisliği okuyup, üstüne de yüksek lisans yapıp, daha sonra sinema dalında yüksek lisans eğitimi görse de canla başla çalışıp şu anki yerine geldiğini ispatlıyor. “Hititler” belgeselinden beri ilgiyle takip ettiğim 1972li yönetmen, devamında “Gelibolu”, “Devrim Arabaları” ve “Kaybedenler Kulübü” ile birbirinden başarılı projelere imza attı. 2011’de “Kaybedenler Kulübü” çok büyük ilgi görse de “Devrim Arabaları”nın yerini ne tutar, bilmiyorum. Bu sefer karşımıza aksiyon, gerilim türünde bir filmle çıkıyor; üstelik yönetmen, yapımcı ve senarist rolünde. Oyuncu kadrosu ile bile merak uyandıran filmin baş rollerinde Timuçin Esen, Meltem Cumbul, Sarp Akkaya, Rıza Kocaoğlu, Altan Gördüm, Ozan Bilen, Umut Kurt ve Melike Güner yer almaktadır. 123 dakikalık yapım Aralık 2011 yılında gösterime girip senenin son anda en iyi yerli projeleri listesinde başlara geçmiştir. Şimdilik izleyici sayısının 180 bin olması biraz yürek burkmuyor değil. Türkiye’de çekilen nadir başarılı aksiyon filmlerinin başında gelirken, bu sayının katlanmasını umuyorum.

6 Ocak 2012 Cuma

The Kid With a Bike (2011)

Bisikletli Çocuk

Filmekimi’ne gidememenin acısını filmleri zar zor bularak yaşıyorum. Bisikletli Çocuk’u (orijinal adı ile Le Gamin au velo) da izleyince bu acı biraz daha depreşti. Belçikalı Jean Pierre ve Luc Dardenne kardeşlerin yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği 87 dakikalık Belçika, Fransa ve İtalya yapımının baş rollerinde Cecile de France ve Thomas Doret yer almaktadır. 2011 favori Türk filmim "Bir Zamanlar Anadolu’da"nın kahramanı Nuri Bilge Ceylan ile Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödülü paylaşan dramı kaçırmamakta fayda var. Türkiye’de 16 Aralık 2011’de gösterime giren film Fransızca dili ile seyirciyle buluşuyor.

11 yaşındaki Cyril’in en büyük hedefi onu yetimhaneye terk eden babasını bulmaktır. Bu arayış sırasında tesadüfen tanıştığı Samantha’nın ona koruyucu ailelik yapmasını ister. Küçük yaşlarda terk edilmenin verdiği hırçınlığı dışarı çıkararak rahatlayan Cyril’in aslında istediği şey hiç de imkansız değildir.

5 Ocak 2012 Perşembe

Drive (2011)

Sürücü

Her yerden fırlayıp karşımıza çıkan Ryan Gosling ile bir film daha çekilir mi diye düşünürken Oscar arifesinde riske girmemek uğruna seyretmeye koyulduğum Drive beni yanılttı. Danimarkalı Nicolas Winding Refn filmi yönetirken, Hossein Amini, James Sallis’in aynı adlı romanından senaryoyu uyarlamaktadır. 100 dakikalık aksiyon / gerilim türündeki ABD yapımında Ryan Gosling’e Carey Mulligan, Bryan Cransyon ve Christina Hendricks eşlik etmektedir. 13 milyon $’a çekilen projenin hasılatı ise 68 milyon $’a ulaşmıştır. Şubat 2012'de Türkiye'de gösterime girmesi planlanıyor.

2 Ocak 2012 Pazartesi

Carnage (2011)

Acımasız Tanrı

Yılın ilk yorumu Roman Polanski’ye kısmet oldu. 16 Aralık 2011’de gösterime giren 79 dakikalık Fransa, Almanya, Polanya ve İspanya yapımı kara mizah/ komedinin yönetmeni Roman Polanski, ayrıca Fransız yazar Yasmina Reza’nın “God of Carnage” oyununu filme uyarlamıştır. 68. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde seyirci ile buluşan filmin baş rollerinde Jodie Foster, Kate Winslet, Christoph Waltz ve John C. Reilly yer almaktadır. 25 milyon $ bütçesine oranla 16.5 milyon $ hasılat elde etmiştir.

Parkta iki çocuğun birbiriyle kavga etmesi ebeveynlerine kadar taşınır. Bu kavgayı çözümlemek adına ebeveynlerden biri diğerinin evine ziyarete giderek olayı tatlıya bağlamaya çalışır. Lakin bu medeni davranış bir süre sonra çığırından çıkar ve yerini beklenmedik münakaşalara bırakır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...