30 Ağustos 2012 Perşembe

Meryl Streep


Julie & Julia (2009)
Favori erkek oyuncularımın çokluğuna rağmen hayranlık beslediğim kadın oyuncuları listelerken hiç düşünmeme gerek kalmadı çünkü ilk sırada Meryl Streep yer alıyor. Gelmiş geçmiş en yetenekli kadın oyuncular arasında üst sıralarda yer alan Streep’i gelin yakından tanıyalım.

28 Ağustos 2012 Salı

The Expendables 2 (2012)



Cehennem Melekleri 2
İlgi çekici kadrosuna karşı koyamadığım Cehennem Melekleri 2’yi seyretmeye sinema salonuna koşturarak gittim. Beklentimi üst seviyede tutmadığımdan da hayal kırıklığı yaşamadım. Serinin ilk filmi 2010 tarihinde gösterime girmiş, baş rol oyuncusu Sylvester Stallone de yönetmenliğini yapmıştı. Oldukça merak uyandıran proje, gişeden 275 milyon $’a yakın hasılatla çıkmıştı. Seri haline gelmesi ise bu gişeden sonra karara bağlanmadı. İlk film çekim aşamasındayken ikinci film garantiye alınmıştı. 102 dakikalık ABD yapımının yönetmen koltuğunda Simon West oturmaktadır. Aksiyon macera türündeki projenin senaryosu ise Richard Wenk, Dave Callaham ve Sylvester Stallone tarafından Ken Kaufman’ın eserinden uyarlanmıştır. Oyuncu kadrosu ise göz kamaştırıcı: Sylvester Stallone, Jason Statham, Jet Li, Dolp Lundgren, Chuck Norris, Jean-Claude Van Damme, Bruce Willis, Arnold Schwarzgenegger. Bütçesi 100 milyon $ olarak açıklandı. Hasılatı ise bu bütçeyi katlayacağı aşikar.

27 Ağustos 2012 Pazartesi

La Vie d'une Autre (2011)

The Life of Another / Another Woman's Life

Fransız filmlerinin vazgeçilmez oyuncularından Juliette Binoche baş rolde olur da seyredilmez mi? Ekim 2012’de Türkiye’de de gösterime girecek dram komedi / romantik türlerini kapsayan filmin yönetmen ve senaristi Sylvie Testud’tur. Yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi olduğunu belirtmekte fayda var. 97 dakikalık yapımın baş rollerinde Juliette Binoche, Mathieu Kassovitz, Aure Atika, Daniele Lebrun yer alıyorlar. Bütçesi yaklaşık 6.5 milyon $ açıklanmıştır.

25 yaşındaki Marie, sevdiği adamın onu fark etmesini başarıp ilişkiye adım atmıştır. Sabah uyandığında ise nerede olduğunu anlamakta güçlük çeker. Ev, kılık kıyafet, herşey farklıdır; kendi bile. Üstüne üstlük bir de erkek çocuğu vardır. Sonunda öğrenir ki Marie 40 yaşındadır ve aşık olduğu adamdan boşanmak üzeredir! Hayalindeki aşkını kurtarmak için ise sadece 4 günü vardır.

26 Ağustos 2012 Pazar

Peaceful Warrior (2006)


IMDB’deki puanına baktıktan sonra tavsiye üzerine seyrettiğim film, Nick Nolte ile artı puanları kapıyor. Yönetmen koltuğunda Victor Salva otururken, Kevin Bernhardt, Dan Willman’ın “Way of the Peaceful Warrior” adlı eserinden senaryoyu uyarlıyor. Dan Willman’ın kendi yaşadıklarını kaleme aldığı biliniyor. 120 dakikalık Almanya – ABD yapımının oyuncu kadrosunda Scott Mechlowicz, Nick Nolte ve Amy Smart yer alıyorlar. Dram ve spor türündeki yapımın bütçesi 10 milyon $ olarak açıklanmıştır.

Berkely’de okuyan Dan, her anlamda kıskanılacak bir hayata sahiptir: Tüm notları A’dır, başarılı bir sporcudur, yakışıklılığı ve sportmenliği sayesinde çevresinde pek çok kız vardır ve maddi durumu çok iyidir. Bunlar tabi onun hırslı ve ukala olmasına neden olur. Dan’in tavırlarını ve güvenini sadece bir kişiyi etkilemez: Benzin istasyonunda gece çalışan yaşlı bir adam; üstelik adı bile yoktur ve Sokrat’a benzemektedir. Dan’in özgüvenini sorgulamaktan hiç çekinmez. Tam da bu dönemde Dan ciddi bir motosiklet kazası geçirir ve her şey alt üst olur. Yanında olan tek kişi ise Sokrat’tır.

24 Ağustos 2012 Cuma

Delicacy (2011)

Aşkın Renkleri

Afişi görür görmez sorgulamadan ekran başına geçtiğim Aşkın Renkleri, Audrey Tautou’nun seyredilmesi gereken filmler listesindeki yerini almıştır. 108 dakikalık Fransa yapımı, Türkiye’de Nisan 2012’de gösterime girmişti. Romantik, romantik komedi türündeki projeyi David Foenkinos aynı adlı kendi romanından senaryoya uyarlarken, yönetmen koltuğunu da kardeşi Stephane Foenkinos ile paylaşmaktadır. Oyuncu kadrosunda Audrey Tautou’ya François Damiens, Bruno Todeschini, Pio Marmai eşlik ediyorlar.

Genç ve güzel Nathalie, çok sevdiği kocasını bir kaza sonrası kaybeder.Nathalie, uzun süre kendine gelemez. Tamamen işine odaklanır, kariyerinde başarılara imza atar. Kocasından sonra kimseyi seveceğini aklına dahi getirmez; ta ki Markus’u tanıyana kadar. 40lı yaşlarda, göbekli ve hafif kel Markus, Nathalie’nin kocasından sonra çevrenin tepkisini üstüne çeker. Fakat Nathalie’nin bunu umursadığı yoktur. Onun istediği samimiyettir. Bunu ise Markus’ta bulduğuna inanır.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

El Yazısı (2012)


Şansıma bu aralar seyrettiğim Türk filmleri eğlenceli çıkıyor, keyif alabiliyorum. İlk uzun metrajlı filmiyle karşımıza çıkan Ali Vatansever, senaryoyu da kaleme alıyor. 95 dakikalık romantik ve dram-komedi türündeki filmin oyuncu kadrosunda ise Cansu Dere, Sarp Akkaya, Baran Akbulut, Wilma Elles, Sercan Badur, Kenan Bal, Salih Kalyon yer alıyorlar. Proje, Mart 2012’de gösterime girmişti.

Bolu’nun Göynük ilçesine ilk yabancı öğretmen gelecektir. Yöre halkı oldukça heyecanlı ve telaşlıdır. O gün de tesadüfen bir Fransız turist kasabaya gelir. Dilini anlamadıkları için onu öğretmen sanan halk, Julie’yi sevinçle karşılar ve misafirperverliğini gösterir. Asıl konu kasabaya gelen öğretmen iken, eczacı Zeynep’in hayatı, ona aşık 8 yaşındaki Ragıp ve bir çok hikaye yavaş yavaş su yüzüne çıkar.

20 Ağustos 2012 Pazartesi

The Magic of Belle Isle (2012)

Büyülü Ada

Afişin merkezinde Morgan Freeman olursa filmi seyretmek için başka sebebe gerek var mı? Bence yok! “When Harry Met Sally” ile “Sleepless in Seattle”ın yönetmeni olduğundan gönlümde torpilli yeri kapan Rob Reiner, yönetmen koltuğunda oturmaktadır. Guy Thomas’ın senaryoyu kaleme aldığı 109 dakikalık ABD yapımının baş rollerinde Morgan Freeman’a Virginia Madsen ve Kenan Thompson eşlik etmektedirler. Dram, henüz pek ortalığa çıkmadı ve bizdeki gösterim tarihi de belli değildir.

Ünlü Western roman yazarı Monte Wildhorn, alkolizmle savaşmaktadır. Bu savaş onu yazmaktan uzaklaştırır. Aslında yazmaktan uzaklaşmak için alkole başvurması da diğer bir ihtimaldir. Bu bağımlılıkla mücadele etmesi için yeğeninin baskısıyla yazlık bir yer kiralar. Komşusu olan bekar ve 3 kız annesi Charlotte, onun hayata yeniden tutunması için fırsattır.

17 Ağustos 2012 Cuma

Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak (2010)


Genç oyunculardan Rıza Kocaoğlu’yla beraber oyunculuğunu takdir ettiğim diğer kişi de İsmail Hacıoğlu’dur. Gecikmeli de olsa izleyebildiğim Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak, beklediğimden daha keyifli çıktı. Dram, dram komedi ve komedi türlerindeki projenin yönetmen koltuğunda oturan Ali İlhan, ayrıca senaryoyu da kaleme alıyor. 110 dakikalık Türkiye – İtalya yapımı, Ali İlhan’ın ilk filmidir. Baş rollerde Claudia Cardinale, İsmail Hacıoğlu, Fahriye Evcen, Lavinia Longhi, Nilay Cennetkuşu yer alıyorlar. Film, Şubat 2011’de Türkiye’de gösterime girmişti.

Gençliğinde güzelliğiyle nam salan Sinyora Enrica, yıllar önce kocası tarafından terk edilmiştir. Erkeklerden uzak durmaya yemin eder ve evine hiç bir erkeğin girmesine izin vermez. Geçinmek için evindeki boş odaları İtalya’ya geçici süre okumaya gelen kız öğrencilere kiralar, terzilik yapar ve pazarda ev reçelleri satar. Amcasının ısrarı üzerine İstanbul’dan İtalya’ya dil öğrenmeyen gelen Ekin ise Enrica’nın tüm yeminlerini, kurallarını alt üst eder.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

360 (2011)


360
17 Ağustos’ta Türkiye’de gösterime girecek İngiltere, Avusturya, Fransa, Brezilya yapımı proje, tahmin edilebilir bir sonuçla ilerlerken bazı tökezlemerle noktayı koyuyor. İlk cümlem belki olumsuz görünebilir. Bu sadece ekran başına geçmeden önce hazırlanmanız için ufak bir ısınma turu diyebilirim. Onun dışında seyredebilirliği var. Dram ve romantik türündeki projenin yönetmen koltuğunda Fernando Meirelles oturmaktadır. Meirelles’i “Tanrılar Şehri” ve “Körlük”ten hatırlayabilirsiniz. Seyretmediyseniz “Körlük”e göz atmalısınız. Arthur Schnitzler’in 1897 tarihli “La Ronde” oyunundan günümüze uyarlayan ise Peter Morgan’dır. Morgan’ı da “Frost/Nixon” senaristi olarak hatırlayabilirsiniz. 115 dakikalık filmin baş rollerinde ise oldukça geniş ve etkileyici bir kadro bulunmaktadır: Anthony Hopkins, Jude Law, Rachel Weisz, Ben Foster, Moritz Bleibtreu, Jamel Debbouze.

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Childish Games (2012)

Lanetli Kız

Avrupa korku/gerilim türlerine daha fazla şans vermeye çalışarak Lanetli Kız filmini seyretmek için ekran başına geçtim. Korku/gerilim türü olarak geçse de drama daha yakın olduğuna inandığım İspanya yapımı filmin yönetmen koltuğunda Antonio Chavvarias oturmaktadır. Chavvarias ayrıca Sergi Belbel’in öyküsünü de uyarlamıştır. 95 dakikalık projenin baş rollerinde Juan Diego Botto, Barbara Lennie, Magica Perez yer alıyorlar. 62. Berlin Film Festivali’nde görücüye çıkmıştır.

Aynı okulda çalışan sınıf öğretmenleri Daniel ve Laura, mutlu bir çifttir. Tek sorunları çocuklarının olamamasıdır. Laura bu duruma çok duygusal yaklaşır ve bir an önce çocuk sahibi olmak ister. Bir gün Daniel’in çocukluk arkadaşı Mario gelir ve ondan yardım ister. Daniel yardıma sıcak bakmazken, ertesi gün Mario’nun ölüm haberi gelir ve küçük kızı ortada kimsesiz kalır. Julia geçici olarak kızı evlat almak için Daniel’i ikna eder. Bilmedikleri şey ise kızın beklenenden çok daha farklı biri olmasıdır!

10 Ağustos 2012 Cuma

Heartburn (1986)


Meryl Streep ve Jack Nicholson’u baş rolde görür görmez hiç sorgulamadan ekran başına geçtiğim Heartburn, meğer yaşanmış bir öyküden beyazperdeye taşınmış. 108 dakikalık dram komedi / romantik türündeki filmin senaryosu, Nora Ephron’un aynı adlı eserinden uyarlanmıştır. Üstelik Nora Ephron, kitabını yarı otobiyografik bir roman olarak yazmış. Yönetmen koltuğunda Mike Nichols’ın oturduğu ABD yapımın hasılatı 25 milyon $’ın üstündedir. Mike Nichols’ı “The Graduate” filminden hatırlayabilirsiniz; kendisi Oscarlı yönetmendir. Filmin diğer özelliği ise Nicholson ve Streep’in ilk kez beraber rol aldıkları film olmasıdır!

Rachel, bir dergide yemek köşesi yazarıdır. Washington Post muhabiri olan Mark’la tanışır tanışmaz birbirlerine aşık olurlar ve evliliğe doğru ilerlerler. Yalnız Rachel evlilikten korkmaktadır, zira daha önce başından mutsuz bir evlilik geçmiştir. Çapkınlığıyla nam salan Mark, bir şekilde Rachel’i ikna eder ve evlenirler. Evliliği yürütmek adına Rachel her türlü özveriyi gösterir. Peki Mark gerçekten uslanacak mıdır?

8 Ağustos 2012 Çarşamba

On Golden Pond (1981)


Altın Göl
Oscar ödüllerini ve adaylıklarını görünce merakla koltuğuma oturdum ve son zamanların en keyifli 109 dakikalarından birini geçirdim! Yönetmen koltuğunda Mark Rydell’in oturduğu dram, romantik türündeki proje, Ernest Thompson’ın aynı adlı oyunundan uyarlanmıştır. ABD yapımının baş rollerinde ise muhteşem bir kadro var: Henry Fonda, Katharine Hepburn, Jane Fonda! Henry Fonda’nın son rol aldığı film olarak da tarihe geçen Altın Göl, arşiviniz için harika bir seçim olabilir.

Norman emekli profesördür. Eşi Ethel’le yıllardır yazın gittikleri Altın Göl yanında sevimli bir evleri vardır. Norman’ın 80. doğum gününde uzun süredir görmedikleri kızları Chelsea, nişanlısı ve onun oğluyla kutlamaya gelirler. Ertesi gün Avrupa’ya giden nişanlılar, ihtiyar çiftin yanında oğlanı bir aylığına bırakırlar. Hafiften huysuz ihtiyar olan Norman’ın bu durumu kabullenmeye ise pek niyeti yoktur.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Declaration of War (2011)

Yaşam Savaşı

Bu filmi seyretmek için en güzel promosyon kuşkusuz Fransa’nın en iyi yabancı film Oscar aday adayı olmasıdır. Son elemeleri geçememiş olsa da proje büyük yankı yaptı. Yaşanmış bir hikayeden yola çıkarak uyarlanmıştır. Yönetmen koltuğunda, filmin hem baş rol oyuncusu hem de senaristlerinden Valerie Donzelli oturmaktadır. Donzelli’yle senaryoyu kaleme alan Jeremie Elkaim da diğer baş rol oyuncusudur. Oynadıkları film aslında onların yaşadığı bir hikayedir. Düşünsenize, kendi hayatınızı yazıp, yönetip, oynuyorsunuz! Üstüne bir de Fransa’nın Oscar aday adayı oluyor. 100 dakikalık dram, Cannes’de görücüye çıkmıştır. Şubat 2012’de de Türkiye’de gösterime girmişti.

İlk görüşte birbirlerine aşık olan Romeo ve Juliette, zaman kaybetmeden birlikte yaşamaya karar verirler. Mutluluklarına bir çocuk sahibi olarak devam ederler. Oğulları Adam, başlarda biraz garip davransa da çift üstünde durmaz, fakat bir süre sonra bu garipliğin geçici bir şey olmadığını anlarlar. Adam’ın beyninde bir tümör vardır ve ufacık çocuğa kanser teşhisi koyulmuştur. Tüm hayatlarını bir kenara bırakarak çocukları için bu savaşı yenmeye hazırlanırlar; üstelik kimsenin yapamayacağı şekilde!

3 Ağustos 2012 Cuma

Bir Ses Böler Geceyi (2011)


Sis ve Gece”den sonra Ahmet Ümit’in bir sinema uyarlamasını daha duymak dikkatimi çekmişti. Mart 2012’de gösterime giren dram, Türk sinemasında görmeye pek alışık olmadığımız bir konuya değiniyor. Yönetmen koltuğunda oturan Ersan Arsever, ayrıca kitabın uyarlamasını da yapmaktadır. 105 dakikalık projenin baş rollerinde Cem Davran, Merve Dizdar, Gün Koper, Rıza Akın, Ali Sürmeli, İpek Tenolcay yer alıyorlar.

Bir üniversitede araştırma görevlisi olan Süha, şiddetli yağmur yağan bir gecede kaza yapar ve arabasıyla mezarlığa doğru takla atar. Uyandığında en yakındaki terk edilmiş görünen köye gider. Evlerden birinden ses gelir ve oraya yönelir. Karşılaştığı manzara dikkatini öyle çeker ki hem 1970lerin sonrası ve 12 Eylül Darbesi zamanındaki geçmişine gider, hem de hiç bilmediği bir dünyaya yelken açar.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Being Flynn (2012)


Flynn Olmak

Robert De Niro baş rolde olur da Flynn Olmak kaçırılır mı? Bu ay gösterime girecek olan 102 dakikalık projenin yönetmen koltuğunda “In Good Company”, “American Dreamz”, “Little Fockers”ın yönetmeni Paul Weitz otururken, senaryoyu gene Paul Weitz, Nick Flynn’nin eserinden uyarlamıştır. Dram komedi türündeki ABD yapımının baş rollerinde Robert De Niro, Paul Dano ve Julianne Moore oynuyorlar.

Jonathan sahte çek düzenlemekten dolayı hüküm giymiş, oğlu ve karısından uzak kalmıştır. Hapisten çıktığında ise geçici işlerde çalışmış, gene de dikiş tutturamamıştır. Oğlu Nick ise babasını hayal meyal hatırlayan ve onu hiç görmek istemeyen bir gençtir. Sosyal hizmetlere bağlı evsizler barınağında görevli çalışırken karşısına babası evsiz olarak çıkmıştır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...