Büyülü Ada |
Afişin merkezinde Morgan Freeman
olursa filmi seyretmek için başka sebebe gerek var mı? Bence yok! “When Harry Met Sally” ile “Sleepless in Seattle”ın yönetmeni
olduğundan gönlümde torpilli yeri kapan Rob Reiner, yönetmen koltuğunda
oturmaktadır. Guy Thomas’ın senaryoyu kaleme aldığı 109 dakikalık ABD yapımının
baş rollerinde Morgan Freeman’a Virginia Madsen ve Kenan Thompson eşlik
etmektedirler. Dram, henüz pek ortalığa çıkmadı ve bizdeki gösterim tarihi de
belli değildir.
Ünlü Western roman yazarı Monte Wildhorn, alkolizmle savaşmaktadır. Bu savaş onu yazmaktan
uzaklaştırır. Aslında yazmaktan uzaklaşmak için alkole başvurması da diğer bir
ihtimaldir. Bu bağımlılıkla mücadele etmesi için yeğeninin baskısıyla yazlık
bir yer kiralar. Komşusu olan bekar ve 3 kız annesi Charlotte, onun hayata
yeniden tutunması için fırsattır.
Projeyi, Morgan Freeman’ın yaşı
itibariyle kaçınılmaz bazı filmlerin 2012 versiyonu olarak sayabiliriz. Oldukça
sakin, naif, yalnızlığı ve yaşlılığı sorgulayan filmdeki ana karakter Monte, hafif huysuz biridir. Bu huysuzluğun sebebi karakteri değil, yalnızlığın ve bir bakıma
yenilmişliğin verdiği korkudur. Seyrederken aklıma hemen “On Golden Pond” filmindeki Norman geldi. Senaryolar alakasız olsa da yaş benzerliği nedeniyle aynı huysuzluk ve korkuları
yaşıyorlar. Baş rolde dolu dolu Morgan Freeman var. O yüzden karakter
detaylandırması çok net görünmese bile ona has mimik, hareket, vurgu ve
tonlamalar karakteri size anlatıyor. Zaten filmi seyretme nedeni de kendisi
oluyor. Charlotte karakterinin biraz daha ön plana çıkmasını tercih ederdim.
Monte’nin yanında değil, aksine çok arkasında kalıyor. Karşılıklı
paslaşmalarında sanki biraz durgun görünüyor. Bu
senaryodan kaynaklı bir eksiklik diye hissediyorum. Çocuk karakterler ise
oldukça bilindik: Büyük olan ebeveyni suçlar, küçük olan her şeyden habersiz
hayata toz pembe gözlüklerle bakar, ortanca ise gelgitler yaşar. Herhangi bir
yaratıcılık veya değişiklik yok. Freeman’ın rol aldığı bir filmin senaryosu
sanki az biraz daha kuvvetli olmalıydı.
Mekan,
dekor, kostüm detayları türe göre fena görünmüyor. Monte karakterinin kendi
gibi evi de karanlık bir atmosfere bürünmüş. Aslında deniz kenarında ve harika
bahçeye sahip şirin bir yer. Karakterle beraber evin de yavaş yavaş
şekillenmesi bu detayları başarılı kılıyor. Hayal gücünü kazanmaya çalışan
Monte, eve de bu gücü geçiriyor adeta. Müzik çalışmaları ise sahil manzaralı
bir mekanda yaşayan, Western romanlarını kaleme alan bir yazarın hayatına göre
harmanlanmış şekilde kulakların pasını siliyor. Tek bir düzende gitmediği için
zaman zaman ilgi çekici gelebiliyor.
IMDB’den
6.1 alan projeye henüz çok eleştiri gelmemiştir. Bunun en büyük sebebi de
Temmuz başı ABD’de ve Temmuz sonu İsrail’de gösterime girmesi dışında herhangi
bir ülkede yayınlanmamasıdır. Ben de erken seyredenlerden oldum sanırım J
Eğer benim gibi Morgan Dede’nin hayranıysanız, evde keyifle koltuk başına
geçebilirsiniz. Freeman’a eşlik eden 1961 ABD doğumlu Virginia Madsen ise orta
karar bir performans sergilemektedir. Beni çok etkilemeyen bir role bürünse de
“Sideways” filmiyle en iyi yardımcı
kadın oyuncu Oscar ve Altın Küre adayı olduğunu bilmekte fayda var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder