22 Ağustos 2012 Çarşamba

El Yazısı (2012)


Şansıma bu aralar seyrettiğim Türk filmleri eğlenceli çıkıyor, keyif alabiliyorum. İlk uzun metrajlı filmiyle karşımıza çıkan Ali Vatansever, senaryoyu da kaleme alıyor. 95 dakikalık romantik ve dram-komedi türündeki filmin oyuncu kadrosunda ise Cansu Dere, Sarp Akkaya, Baran Akbulut, Wilma Elles, Sercan Badur, Kenan Bal, Salih Kalyon yer alıyorlar. Proje, Mart 2012’de gösterime girmişti.

Bolu’nun Göynük ilçesine ilk yabancı öğretmen gelecektir. Yöre halkı oldukça heyecanlı ve telaşlıdır. O gün de tesadüfen bir Fransız turist kasabaya gelir. Dilini anlamadıkları için onu öğretmen sanan halk, Julie’yi sevinçle karşılar ve misafirperverliğini gösterir. Asıl konu kasabaya gelen öğretmen iken, eczacı Zeynep’in hayatı, ona aşık 8 yaşındaki Ragıp ve bir çok hikaye yavaş yavaş su yüzüne çıkar.

Model grubunun şarkısıyla müziğin tadına doyum olmuyor. Hani mekan olarak seçilen Göynük’le Model ilk bakışta bağdaşmayabilir. Sadece seyredin ve görün derim. İnanç Şanver’in çalışmaları kulağı hiç yormuyor, aksine ferah ferah bir hava yaratıyor. Görüntü ise beklenilenden fazlasını karşılıyor. Canlı renk kullanımı ve tertemiz bir çekim! Kamera açıları, ses teknolojisi de bir o kadar düzenli. Açıkçası uğraşıldığı belli oluyor, seyirciye o inancı veriyor. 3 hafta süren çekimlerde harika manzaralara yer verilmiş. Zaten filmde mekan öne çıkıyor. Havanın berraklığıyla beraber insanların heyecanı, neşesi, hüznü aklıma hemen “Hayat sevince güzel” şarkısıyla Türk filmlerinin unutulmaz karakteri Ayşecik'i getiriyor J Sıcak ve gerçekçi karakterler filme ısınmanızı sağlıyor.

Bu güzelliklerle beraber filmin eksik yanlarına göz atacak olursak, önceliği senaryo alıyor. Karakter detaylandırmasına pek girilmemiş. Gerçi karakter sayısının çok fazla olması buna bir engel gösterilebilir. Diğer yandan, bazı karakterleri daha öne çıkarıp vurgulamak seyirliği arttırabilirdi. Konuların hepsi merak uyandırıcı olsa da farklı hikayelerin çokluğu odaklanmanızı zorluyor. Neden mi? Hepsiyle bir bağlantı kurmaya çalışıyorsunuz. Aslında buna gerek olmasa da içten içe kaçınılmaz bir hal alabiliyor. Kurgunun başarısı heyecanı ayakta tutuyor. Bu yüzden senaryonun zayıf halkalarını da görmemezlikten gelebilirsiniz.
Eğer neşeli vakit geçirmek isterseniz, El Yazısı tercih sebebiniz olabilir. Kafa yormadan, sessiz sakin zaman akıp gidiyor. Altın Portakal’dan Senaryo Geliştirme Ödülü alan filmin aslında çok önemli bir özelliği var. Maddi sıkıntılardan dolayı bir türlü çekime başlamamasından dolayı herkes maddi katkı yapmak için çağrılmıştır. Bizim kulağa az biraz yabancı görünse de pek çok ülkede var olan bir sistem(miş). Fena olmamış hani.

Oyuncu kadrosuna bakıldığında, Kenan Bal ve Salih Kalyon gibi üstatların yanında genç yeteneklerden Sarp Akkaya ve Sercan Bodur yetenekleriyle göz kamaştırıyorlar. Herkes gibi “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinde nefret ettiğim bir karakteri canlandıran Wilma Elles ise beklediğimden daha iyi bir performans çıkarmış. Demek ki boş yere nefret etmemişiz, işini iyi yapıyor. Bu yeteneklerin içinden Sarp Akkaya’yı bir adım öne çıkarmak gerek. 1980 İstanbul doğumlu Akkaya, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunudur. Yer aldığı tiyatro oyunları yanında “Firar”, “Labirent” gibi sinema projelerinde ve “Bizim Aile”, “Ah Be İstanbul”, “Kurtlar Vadisi Pusu”, “Sürgün Hayatlar”, “Gece Gündüz”, “Ezel”, “Mali Kelebekler” ve son olarak “Suskunlar” dizilerinde yer almıştır. Sanatçı bir aileden gelmesi zaten yeteneğini kanıtlasa da ekranda birkaç dakika dahi seyretseniz Sarp Akkaya’nın oyunculuğu konusunda hızlıca bir karara varırsınız. Seyretmesi büyük keyif veren genç nesil oyuncularındandır. Üstelik kardeşleri Esra Akkaya ve Kaya Akkaya ile 2010 tarihinde Akkademi Tiyatro’yu kurdular. Hayatını sanata adayan bir insan olması, takdiri de arttırıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...