28 Ağustos 2012 Salı

The Expendables 2 (2012)



Cehennem Melekleri 2
İlgi çekici kadrosuna karşı koyamadığım Cehennem Melekleri 2’yi seyretmeye sinema salonuna koşturarak gittim. Beklentimi üst seviyede tutmadığımdan da hayal kırıklığı yaşamadım. Serinin ilk filmi 2010 tarihinde gösterime girmiş, baş rol oyuncusu Sylvester Stallone de yönetmenliğini yapmıştı. Oldukça merak uyandıran proje, gişeden 275 milyon $’a yakın hasılatla çıkmıştı. Seri haline gelmesi ise bu gişeden sonra karara bağlanmadı. İlk film çekim aşamasındayken ikinci film garantiye alınmıştı. 102 dakikalık ABD yapımının yönetmen koltuğunda Simon West oturmaktadır. Aksiyon macera türündeki projenin senaryosu ise Richard Wenk, Dave Callaham ve Sylvester Stallone tarafından Ken Kaufman’ın eserinden uyarlanmıştır. Oyuncu kadrosu ise göz kamaştırıcı: Sylvester Stallone, Jason Statham, Jet Li, Dolp Lundgren, Chuck Norris, Jean-Claude Van Damme, Bruce Willis, Arnold Schwarzgenegger. Bütçesi 100 milyon $ olarak açıklandı. Hasılatı ise bu bütçeyi katlayacağı aşikar.


İlk filmde Güney Amerika’da bir diktatörü devirme macerası anlatılırken bu sefer Cehennem Melekleri, Mr. Church’ün önderliğinde tekrardan bir araya gelirler. Fakat iş umdukları gibi gitmez ve aralarından genç biri öldürülür. E tabi intikam kaçınılmazdır.
Müzik çalışmalarını Brian Tyler üstlenmektedir. Tyler daha önceden “Godsend”, “Constantine”, “The Fast and the Furious: Tokyo Drift”, “Eagle Eye”, “Fast&Furious”, “The Final Destination”, “The Expendables” başta olmak üzere pek çok filmin müzik çalışmalarını üstlenmiştir. Aksiyonu bol olan projede müzik öne çıkıyor ve o heyecanı tetikliyor. Bu açıdan başarılı denebilir. Mekan olarak Bulgaristan, Hong Kong, New Orleans seçilmiş. Özellikle Bulgaristan çekimlerinde doğa ve mekan ön plana çıkartılmış. Köylülerin dramı, mekanın biçare dekoruyla perçinleşmiş. Yani yönetmen elindeki kozu güzel kullanmıştır. Renk ve kontrast ayarları kurnazca işlenmiştir. Kurnazca dememin sebebi ise dublör kullanılan sahnelerin daha karanlık atmosferde çekilmesidir. Özellikle Stallone ve Van Damme’ın dövüşme sahnesinde dikkatli bakıldığında çok net dublör kullanıldığı anlaşılıyor. E tabi adamlar gelmişler kaç yaşına; normaldir. Görsel teknoloji ise zaten filmin bel kemiğidir. Amaç görsellikle seyirciyi etkilemek. Başarmışlar mı? Sayılır. Görüntü bana çok temiz gelmedi. Evde seyretseydim DVD’den kaynaklanıyor derdim fakat iyi bir sinema salonunda seyrettiğim için biraz rahatsız etti. Erkek karakter ağırlıklı aksiyon filminde karakter detaylandırması aramak, yersiz bir umuda kapılmak olur. İzleyicinin derdinin de bu olmadığı aşikar. Tüm bunların yanında, harika bir kadro var. Hepsini tek tek seyretmek çok keyifli. Sağlam senaryo beklemediğiniz sürece ilgiyle izleyebilirsiniz. Sonuçta konu belli, hedef belli. Senaryoda seyirciyi mutlu eden şey ise diyaloglardaki mizahi yönün ağır basmasıdır. Hafiften durum komedisi yaratılma niyetine girilmiş ve karakterler konuşurken gülmeden bu mizahi yönü ortaya çıkarmışlardır.

IMDB’den 7.7, Rotten Tomatoes’tan 67, Meta Critic’ten de 51 alan projeye gelen tepkiler orta hallidir. Sanırım türe göre puanlanmak daha doğrudur. Bundan dolayı Rotten Tomatoes’la Meta Critic arası daha mantıklı görünüyor. Serinin devamı gelecektir, hem de etkileyici kadroya yeni isimler de katılarak.


4 yorum:

  1. İlkini izlemiştim.Klasik aksiyon filmlerinin bol starlı versiyonu.Hayranları için birebir.İzlenebilir ama ben katiyen sinemada izlemem :)Bir gün tv'ye gelirse neden olmasın....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdığına aynen katılıyorum. Türü sevenler için birebir. Görsellik beni tatmin etmese de aksiyonu bol, oyuncu kadrosu çok zengin. Ben aksine birincisini seyretmeyip ikincisini seyrettim :) İlkini izleme gereği hissetmiyor insan zaten.

      Sil
    2. Belki yorum olarak buraya önceden yazmış olabilirim.Beni derinliği olmayan, görsel efektlerin tatminkar olmadığı filmler pek etkilemiyor.Benim için iki kıstas olan film vardır :Yüzüklerin Efendisi ve Matrix...Henüz bu ikisini aşan film görmedim.Bunlardan sonra ilk kez sadece Transformers filmine gitmiştim.O da görsellik açısından etkileyici olduğu için.

      Sil
    3. Görsel efektleri ben de çok seviyorum ama hem görsellik hem derinlik olan film sayısı çok az. Ben fantastik türüne biraz yabancıyım. Gene de hem kendimi geliştirmek için, hem de görselliğin nimetlerinden faydalanmak için sinemada izliyorum ve burada paylaşıyorum.

      Transformers'ın görselliği de fena değildi. Senaryo derin olmasa da beklenilenin o olduğunu sanmıyorum. Hatta: http://seyirci-koltugu.blogspot.com/2011/07/transformers-dark-of-moon-2011.html :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...