9 Aralık 2012 Pazar

Hope Springs (2012)


Aşk Yeniden
Baş rolde Meryl Streep varken seyretmekte geç kaldığıma inandığım Aşk Yeniden, beklenilenden çok daha fazlasını veriyor. Yönetmen koltuğunda oturan David Franklin, daha önceden Streep’le “The Devil Wears Prada” filminde çalışmıştır. Senaryo Vanessa Taylor tarafından kaleme alınıyor. 100 dakikalık ABD yapımının baş rollerinde Meryl Streep’e Tommy Lee Jones ve Steve Carell eşlik ediyorlar. Komedi, dram komedi, romantik türlerindeki filmin bütçesi 30 milyon $’ken hasılatı 107 milyon $’ı geçmiştir. Türkiye’de Ekim 2012’de gösterime girmişti.

Kay ve Arnold 30 yıldır evlidir. İster istemez ilişkileri monotonlaşmıştır. Bu durumdan mutsuzluk duyan Kay, çözüm aramaya koyulur. Uzmanlığıyla nam salan evlilik terapisti Dr. Bernie Feld duyar ve kocasını gitmek için zorla ikna eder. Bakalım bu uğraş sonucunda 30 yıl öncesine dönebilecekler mi?

Beyazperdede iki dev ismi beraber görmek hem görsel zevk sunuyor hem de film kalitesini ispatlıyor. Orta halli beklentiyle koltuğa oturmuşken çok başarılı bir projeyle karşılaştım. Mekan, dekor ve kostüm detayları ince ince düşünülüp tasarlanmıştır. Seçilen kasaba, öyküye göre bir kaç düzenlemeye sokulmuş. Örneğin kasabada sinema salonu yokmuş ve bir salonu sinema haline getirmişler. Kasabadaki restoran, öyküye göre duvar kağıtları dahil yeniden döşenmiştir. Tüm bu uğraşların meyvesini filmi seyrederken görebiliyorsunuz. Çok şirin, küçük ve huzurlu bir kasabada vakit geçiriyorsunuz.

Senaryo, oyuncuların performansıyla beraber notunu fazlasıyla artırıyor. Evliliğe genç kuşak yerine orta yaş üzerinden bakılıyor. Büyük aşkla evlenip aradan 30 yıl geçtiğinde aşk ve evliliğin “alışkanlık” moduna geçmesi kadın için eziyet, erkek içinse kabul edilebilir (belki de eziyet fakat duygular belli edilmiyor) durumdadır. Kay hep “Neydik ne olduk?” sorusuyla evliliğini sorguluyor. Yeni aşıklar gibi sıfırdan ilişkiye adım atma çabaları ise oldukça eğlencelidir. Kahkaha atmanızı sağlıyor. Asıl trajıkomik yanı herkesin başına gelebilecek olaylara gülebiliyorsunuz. Durum içler acısı; ayrılmaya kadar giden bir yolun ortasında çırpınan kadın var. Erkeğin kolay kolay kabul etmeyeceği evlilik danışmanı tek çözüm gibi algılanıyor. Böyle bir durumda siz eşinizi ikna edebilir miydiniz? Belki de asıl soru budur. Önemli olan başlangıca adım atmak. Zaten süreceği varsa bu adımı iki taraf da atar, istenmiyorsa iş işten geçmiştir.
Karakter detaylandırması çok güçlü. Gerçek hayatta olduğu gibi kadın karakter kendini ve duygularını daha net ifade edebiliyor. Erkek ise duygu aktarımı konusunda başarısız. Bu nedenle onu yakından irdeleyemiyorsunuz. Üzerine çok gidilince ikinci yarı itibariyle dökülüyor ve o sert, suskun, inatçı adamın aslında hayli duygusal olduğunu fark ediyorsunuz.

IMDB’den 6.5, Rotten Tomatoes’tan 73 alan filme gelen eleştiriler genellikle yapıcıdr. Türüne göre seyredilmesi gereken listeye girebilir. Meryl Streep her zamanki gibi harika bir performans sergiliyor. Zaten Streep’in oynadığı filmlerden pek kuşku duyulmaz, değil mi? Yaşına rağmen bazen mahcup  bazen bayağı yürekli Kay’le kolayca iletişime geçebileceğinizi hissediyorsunuz. Mimikleri dahi kendini ele veriyor. Beni esas şaşırtan ise Tommy Lee Jones oldu. Bu tür projelerde kendisini görmeye pek alışık olmadığım için, başarısı biraz sürpriz oldu. Huysuz ihtiyar rolünü o kadar gerçekçi oynuyor ki “Allah Kay’e sabır versin! Bu adamı nasıl sevmiş ki?” dedirtiyor. Meğer Kay’in inadı Arnold karakterinin gerçek yüzünü ortaya çıkarmak içinmiş. Bu değişimi Tommy Lee Jones çok güzel ortaya çıkarıyor. Filmi seyretmeden önce bu denli beğeneceğimi düşünmemiştim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...