Doktor Jivago |
197 dakikalık süresinden dolayı
sürekli ertelediğim, ertelerken vicdan azabı çektiğim Doctor Zhivago’yu
sonunda seyrettim. İyi ki daha fazla ertelemediğime seviniyorum. Nobel ödüllü
Rus yazar Boris Pasternak’ın aynı adlı romanından Robert Bolt
senaryolaştırmıştır. Yönetmen koltuğunda David Lean’in oturduğu epik
drama/romantik türündeki projenin oyuncu kadrosu ise oldukça güçlü: Ömer Şerif,
Julie Christie, Geraldine Chaplin, Rod Steiger, Alec Guinness, Tom Courtnay.
ABD yapımı 11 milyon $ bütçesine karşılık sadece Amerika’da o yıl 112 milyon $
hasılat elde etmiştir. Türkiye’de 3 yıl sonra gösterime giren film İngilizce ve
Rusça dillerindedir.
Şair ve doktor Yury Zhivago’nun
(bundan sonra Jivago diyeceğim) ilginç hayatı, filmde Bolşevik İhtilali
öncesinden başlayarak uzun bir dönemi ele alır. Doktor Jivago, üst tabakadan
eşiyle mutlu bir hayat sürmektedir. Her türli siyasi, ekonomik, toplumsal
sıkıntılara rağmen evlilikleri zarar görmemektedir. Doktorluğunun yanında
şairliğiyle de ün yapan Jivago’nun ilham kaynağı ise devrim liderinden birinin
eşi olan Lara’dır. Ne evliliğinden ne de Lara’dan kopabilen Jivago büyük
ikilemdedir.
Müzik çalışmalarını Maurice Jarre
üstlenmiştir. Hayli uzun olan film süresince müziğin katkısını vurgulamakta
fayda var. İki aşk arasında kalan bir karakter baş roldeyken; arka planda Rus
halkının yaşadığı değişimler ekonomik, toplumsal, siyasi açıdan ele alınıyor.
Hiç de hafife alınmayacak bu arka planda müziğin etkisi iki katına çıkıyor.
Mekan, dekor, kostüm detayları göz dolduruyor. Uzun bir zaman dilimini ele
aldığı için kullanılan mekan ve dekorlarla bu geçişleri idrak edebiliyorsunuz.
Özellikle kış aylarındaki eşsiz beyazlık, terk edilmiş evin içinin buz tutması
kristal bir görüntü sağlamıştır. Gözlerimi o evden alamadım. Neredeyse filmi
durdurup uzun süre bakmak istedim. Her sahnenin neredeyse görsel bir şölene
dönüşmesi filmin en büyük artılarındandır.
Senaryonun başarısına detaylı yorum
yapmak yersiz görünebilir. Kitabı okumayanlar, filmi izlemeyenler bile Doktor
Jivago’yu az çok bilirler. Ünü bu kadar duyulmuşken kusur aramak pek akıl işi
değil J Filmde karakter detaylandırmasından öte
kurguyu çok beğendim. O destansı anlatımda karakterleri tek tek irdeleme isteği
duymuyorsunuz. Belki de karakterler kendini sözlü olarak çok ifade etmediği
için sizi kurguya ve genel anlatıma sürüklüyor. Doktor Jivago’nun hayal ve
inançlarının devrimle beraber yıkılması, önemsizleşmesi fakat buna rağmen az da
olsa umut kırıntılarını beslemesi öykünün gidişatını belirliyor. Anlatım o kadar
sade ve başarılı ki sürenin nasıl geçtiğini anlamak imkansız. Karakter
sayısının çok olması bazı projelerde hikayeyi katlederken Doktor Jivago’da
zenginlik kaynağı olarak görünüyor. Toplumsal olaylara, siyasi rejime her
karakterin gözünden, farklı açılardan bakabiliyorsunuz. Eğer Rus tarihiyle
ilgili çok bilginiz yoksa size bunu sanatsal bir anlatımla aktarması da cabası.
IMDB’den 8, Rotten Tomatoes’tan 85
almıştır. Dönemine göre daha fazlasını bile hak ediyor. Aldığı ödüller ve
adaylıklar bunun ispatıdır. En iyi sanat yönetmeni, sinematografi, uyarlama
senaryo, kostüm, müzik dallarında Osar ödülü; en iyi film, yardımcı erkek
oyuncu, yönetmen, ses ve kurgu dallarında Oscar adaylıklarını kapmıştır. En iyi
film, erkek oyuncu, yönetmen, müzik, senaryoda Altın Küre ödüllerini alırken
umut veren kadın oyuncuda da aday olmuştur.
Şaşırmamak gerekir ki film 1994 yılına
kadar Rusya’da gösterime girmemişti. Roman da 1987 yılına kadar yasaklanmıştır.
Kitabı yasaklanan filmin çekimleri ise İspanya’da gerçekleşmiştir.
Filmde beni rahatsız eden tek nokta
oyuncuların makyajıydı. Yaşanan her şeye rağmen o kadar muntazamdı ki
gerçekçiliğini yitiriyordu. Hele de Ömer Şerif’in yeni damat tıraşından gelmiş
havası her şeyi alt üst ediyordu. Diğer karakterlerde bu durum çok yoktu. Şerif’in
aksine onların saçları beyazlaşıyor, yüzleri kırışıyordu. Bu Ömer Şerif’in bir
tercihi miydi diye düşünmeden edemiyor insan.
1941 doğumlu Julie Christie, film
boyunca güzelliğiyle dikkat çekiyor. Hatta bırakın dikkat çekmeyi, gözlerinizi
alamıyorsunuz. 50’ye yakın sinema projesinde yer alan oyuncu, “Darling” filmiyle en iyi kadın oyuncu
Oscar ve Bafta ödüllerini kazanırken Altın Küre adayı olmuştur. “McCAbe &
Mrs. Miller”, “Afterglow”
ve “Away Form Her” ile en iyi kadın
oyuncu Oscar adaylıkları yanında pek çok ödül ve adaylıklarla kariyerini
taçlandırmıştır.
1932 Mısır doğumlu Ömer Şerif,
rol aldığı onlarca proje onu dünya çapında ünlü oyuncu
yapmıştır. Doktor Jivago dışında “Lawrence
of Arabia” filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu ve umut vaat eden erkek
oyuncu Altın Küre ödüllerini kazanmıştır. “Lawrence
of Arabia” da süresinden dolayı hep ertelediğim bir filmdir. Belki Doktor
Jivago buna vesile olur.
197 dakika mı :D 125 üstü bakmıyorum artık ben :P
YanıtlaSilBen de bu yüzden erteledim ya hep. 197 dakika güzel geçiyor, sıkılmadım. Tavsiye ederim :)
Silizlemiştim.ömer şerif i çok severim..yaşlansa da büyük oyuncu..
YanıtlaSilhttp://zoomlabakalim.blogspot.com/
süresi çok uzun olabilir ama gerçekten hiç sıkmaz Doktor Zhivago. tam bir klasiktir. tabii tekrar izlemeye üşeniyorum o ayrı konu :)
YanıtlaSilTekrar izlemeye değer fakat zaman alır gerçekten de :)
SilDoctor Zhivago..ve Zorba.. her yıl 1 kez izlerim..çok severim...oyunculuk mu,pastorallik mi,devrim mi,müzik mi,replik mi; Doctor Zhivago hepsi...
YanıtlaSilSüresinden dolayı bunca sene ertelemiştim. Gönül tekrar tekrar seyretmek istiyor gerçekten de. İzlenmeyen yüzlerce film varken vakit ayırmam zor oluyor. Ne mutlu size :)
Sil