Mükemmel Plan |
Türkçe’ye Mükemmel Plan diye
çevirirken katletmiş olsalar da kendi yağında kavrulur türden bir komedi,
romantik komediyle karşı karşıyayız. 100 dakikalık ABD yapımının yönetmen ve senaristliğini Jennifer Westfeldt üstlenmektedir. Kasım 2012’de Türkiye’de gösterime giren
filmin oyuncu kadrosu ise hayli kalabalık: Adam Scott, Jennifer Westfeldt, Jon
Hamm, Kristen Wiig, Maya Dudolph, Chris O’Dowd, Megan Fox, Edward Burns. Wiig, Rudolp,
O’Dowd ve Hamm’ı daha önceden “Bridesmaids”
filminde bir arada görmüştük. 10 milyon $’lık bütçesine karşılık 12 milyon $
civarı hasılatla ne mutlu ne mutsuz ayrılıyorlar sinemalardan.
Jason ve Julie kolejden beri çok yakın iyi dosttur. Arkadaş gruplarında bekar ve çocuksuz kalan sadece
ikisidir. İkisi de evlenmeyi hiç düşünmez; çocuğun evliliğe zarar
vereceğini ve ideal eşi bulamadıklarını düşünürler. Bundan dolayı bir ilişkinin
içinde olmadan bebek yapmaya karar verirler!
Kalabalık oyuncu kadrosuyla
öyküyü genişletmeye çalışan romantik komedi projelerinden biri daha Mükemmel
Plan’la hayat buluyor. Çok kez benzer konular ele alınırken, bu sefer işin
içine dostların ortak çıkar amaçlı çocuk yapmaları giriyor. Sınırları zorlayıcı
olduğu şüphesiz. Zira geniş (!) karakterli arkadaş grupları dahi bu durumu
kabullenmekte tereddüt ediyor. Evlilik ve çocukla birlikte ilişkilerin gidişatı
kat ve kat güçleşirken evlenmeme düşüncesi mantıklı gelebiliyor fakat
evlenmeden ve üstelik birbirine aşık olmadan, sırf tanışıyorlar diye çocuk yapmak?
Bunu planlarken çocuğun geleceğini, psikolojisini düşünmeden bencilce bir adım
atmak hiç doğru değil. Farkındayım, senaryo ve filmden çok olayın kendisini
irdeliyorum. Lakin filmi seyrederseniz siz de bunu düşünebilirsiniz. Sadece
filmlerde yaşanabilecek bir durum söz konusu. Ayrıca durumu komedi/ romantik
komedi türünde işleyip yumuşatmaya çalışması da rahatsız etmiyor değil.
Her şey hayli yoğun akıyor.
Arkadaş grubundaki çiftlerin evililiği, çocukları, birbiriyle ilişkileri; esas
oğlanla kadının ilişkileri ve onların başkalarıyla ilişkileri derken zaman
hızla akıp geçiyor. Kurgu başarılı olduğu için ana konuyla yan konular
birbirine karışmıyor. Bu da filme artı puan getiriyor. Dezavantajı ise filmin
ilk 15 dakikasından itibaren (belki daha kısa sürede) sonunu tahmin
edebiliyorsunuz. Meraklanmadan filmi seyretmek de çok zevk vermiyor.
Benim açımdan filmin en olumlu
tarafı karakter detaylandırmasıdır. Bazı tiplemelere zaman zaman girilse de
özellikle esas kız Julie çok iyi yazılmıştır. Senarist ve yönetmen Westfeldt, Julie’yi
kendi canlandırsa da olumsuz yanlarını atlamamıştır. Julie ideal bir kız
arkadaş/dost ve annedir. Fakat işin içine kadınlık girince kıskançlık,
huysuzluk, kaprislerden kurtuluş pek yok. Yeni anne olmasıyla hormonların tavan
yapması, çocuğunu garip sesler çıkararak sevmesi de karakterin zayıf olmasa da
idealden uzak yanlarını gösterebiliyor. Westfeldt bunların hiçbirini olmamış
gibi kabul etmiyor. Bu düşünceleri diğer kadın ve erkek karakterlerde de
işlenmiştir. Hiç biri ideal kadın veya erkek değildir; aksine doğal, günahıyla
sevabıyla kabul edilecek insanlardır. Filmi izlenebilir kılan bu özellik, diğer
romantik komedilerden sıyrılmasını sağlayabilir.
IMDB’den 6.1, Rotten Tomatoes’tan
da 67 alan filme gelen eleştiriler romantik komedi türüne göre fena değil.
Başlarda belirttiğim “mantığın alamayacağı tercih” puanın kırılmasına neden
oluyor. Belirtmeden geçemeyeceğim bir eleştirim daha var. Projede çocuk
istemeyen kadın(lar) olumsuz gösteriliyor. Yani fiziksel özelliği normal/göze çarpmayan
kadınlar anne ve aile olma çabasındayken, fiziksel güzelliği (Megan Fox gibi)
olan kadınların çocuklara negatif bakması eleştiriliyor. Herkes anne olmak veya
bu isteğe sahip olmak zorunda değilken neden böylesi doğrudur gibi bir algı
yükletilir ki? Aynı şey erkekler için gündeme geldiğinde “Sorumluluktan
kaçıyor” denilip peşi bırakılıyor. Ne güzel adalet, değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder