9 Ocak 2013 Çarşamba

Adı Vasfiye (1985)


Türk sinemasının en başarılı uyarlamalarından Adı Vasfiye, Müjde Ar’ın inanılmaz performansıyla akıllara kazınmıştır. Barış Pirhasan, Necati Cumalı’nın 5 adet hikayesinden yola çıkarak senaryoyu kaleme almıştır. 90 dakikalık dramın yönetmen koltuğunda Atıf Yılmaz otururken, yapımcılığını da Ömer Kavur üstleniyor. Müjde Ar, Aytaç Arman, Macit Koper, Yılmaz Zafer, Erol Durak başta olmak üzere güçlü oyuncu kadrosuna sahiptir. 23. Antalya Film Festivali’nde en iyi 3. film, İstanbul Film Festivali’nde en iyi Türk filmi seçilmiştir. Atıf Yılmaz bu filmle birlikte kendi tabiriyle “sosyal içerikli fantastik film türü” çalışmalarına adım atmıştır.

Erkekleri birbirine düşürecek, hayallerini süsleyecek güzelliğe sahip Vasfiye, kasabanın kendi halinde yaşayan bir kadını idi. Filmin anlatıldığı dönemde ise izbe bir pavyonda şarkıcılık yapmaktadır. Vasfiye’nin çocukluğu, gençliği, kadınlığı dört farklı erkek tarafından anlatılır.

Değirmen” filminden sonra  Adı Vasfiye’yi seyrederek Atıf Yılmaz’ın Türk sinemasının veli nimetlerinden biri olduğuna emin oldum. Barış Pirhasan’ın yazdığı senaryo çok başarılı, akıl karıştırıcı, heyecanı ayakta tutucu özelliklerine sahip. Bu senaryo Atıf Yılmaz’ın elinde devleşiyor. Her sahneden, her köşeden ayrı tiplemeler çıkıyor. Vasfiye’nin beraber olduğu (düşünülen) her erkek belli başlı tiplemeleri oluşturuyor. Oyuncuların performansıyla bu tiplemeler sıradanlıktan çıkıyor, lezzetli dakikalar sunuyor. Gelelim filmi “kadın filmi” yapan Vasfiye karakterine. Proje neden bu kategoriye sokuluyor? Üstelik Vasfiye kendini hiç anlatmadan? Hayatına girdiği tahmin edilen 4 erkek Vasfiye’yi istediği gibi dile getiriyor, karşısındakini inandırmaya çalışıyor; hatta ciddi ciddi inandırıyor. İşin tersi, anlatılan her Vasfiye birbirinden farklı özelliklere sahip; biri diğerini tutmuyor. Ortak tek özellik, herkesin Vasfiye’ye hayran kalacak kadar güzel olmasıdır. Kadın, erkek gözüyle can bulur, kimlik kazanır. Erkeklerin anlatımı olmadan Vasfiye sadece bir pavyon şarkıcısıdır, özel değildir. İşte bu yüzden kadın filmidir. Erkeklerden aldığı yaralar, yediği kazıklar, buna rağmen onlardan ayrılamaması, bağımlı kalması Vasfiye’nin; doğal olarak da kadınların zayıf noktasıdır. Hatta tabiri caizse ezikliğidir. Yani erkek karakterlerin gözüyle böyledir.
Mekan, dekor, kostüm tasarımı dört farklı hikaye için çok iyi ele alınıyor. Özellikle Vasfiye karakterinin her tiplemesine göre ayrı kostüm ve makyajı birbirinden ayırmada önemli rol oynuyor. Yaşadığı mekanlar da bu tiplemelere göre değişiyor.

Müjde Ar’a bu filmle birlikte hayran kalıp tüm projelerini seyretme hevesine kapılabilirsiniz. Tabi bu hevesin boşa çıkmayacağı aşikar. 1954 İstanbul doğumlu oyuncu, Türk televizyonlarının ilk yerli dizisi “Aşkı Memnu”da Bihter rolünü oynamıştır. Türk sinemasının en önemli yönetmenleriyle çalışmıştır. 60 sinema, 7 dizi projesiyle beraber pek çok ödüle layık görülmüştür. Vasfiye rolüyle en iyi kadın oyuncu Altın Portakal ödülünü almıştır. 4 farklı Vasfiye’yi kılıktan kılığa girerek devleştirmiştir; üstelik filmin sonunda soru işaretleri bırakarak.

5 yorum:

  1. Yakın bir zamanda izledim (çok eskiden izlemiş ama unutmuştum) Sanırım Atıf Yılmaz'ın da en iyi filmlerinden. Anlatı olarak Türk sinemasında eşi azdır bu filmin. çok beğendim ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atıf Yılmaz'ın Arkadaşım Şeytan ve Asiye Nasıl Kurtulur filmlerini de seyrettim. Yazacaktım fakat işin içine Oscar girince yer veremedim. Zamanlama hatası oldu yani :)

      Sil
    2. O iki filmi de izledim. Arkadaşım şeytan'ı beğendim. güzel komediydi. Faust uyarlamamız olması güzel :) Olsun belki sonra yer verirsin ama sonra yazmak da zor oluyor

      Sil
    3. İzlediğim filmi en geç 2 hafta içinden yazmam gerekiyor. Sonra aklımda kalanları dilediğim gibi kelimelere dökemiyorum. Çok film seyredince de kafa karışıyor tabi :)

      Sil
    4. doğru unutuluyor ayrıntılar ve soğuyorsun. ilk izlediğindeki yazma isteği pek de kalmıyor

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...