9 Kasım’da gösterime girdiğinde
yeni gelen filmler arasında arka plana atmak zorunda kaldığım Frankenweenie,
Tim Burton’un eşsiz yorumuyla izlenmeyi hak ediyor. 87 dakikalık animasyonun
yönemenliğini Burton üstleniyor. Aslında 25 yıl önce 29
dakikalık kısa filmle projeye hayat vermişti. Hedefi ise stop motion olarak
çekmekti. Gecikmeli de olsa çekti ve Oscar’a, Altın Küre’ye ve Bafta’ya aday
oldu! Yeni çekimde senaryoyu John August üstlendi. İsminden belli olduğu
gibi, Mary Shelley’in aynı adlı kitabının 1931 yapımı Frankenstein filminin parodisi sayabilirsiniz. Korku, bilimkurgu türlerine giren ABD
yapımının seslendirmelerini Charlie Tahan, Winona Ryder, Martin Landau
üstleniyorlar. 39 milyon $ bütçesine karşılık 66 milyon $ hasılat elde
etmiştir. Tim Burton’ı sevmek kolay değil. Bir sevdiniz mi de kopması
imkansızlaşıyor. Blogumda sıklıkla yer verdiğimden sevdiğimi
anlamanız zor değildir sanırım J
Victor kendini ufak yaşta bilime
adayan, köpeği Sparky ile zaman geçiren yalnız bir çocuktur. Anne babasının
çabalarına rağmen kimseyle arkadaşlık etmek istemez çünkü Sparky ona
yetiyordur. Bu mükemmel dostluk Sparky’nin aniden ölümüyle alt üst olur. Victor
ölümü kabullenemez ve bilimi de kullanarak Sparky’e yeniden can verir. Çevresi
bunu öğrendiğinde ise yeniden yaşamı herkes denemek ister.
Tim Burton animasyonlarının
çocuklardan çok çocuk ruhlu yetişkinlere hitap ettiğine inanıyorum. Geçen sene
her fırsatta övdüğüm “Rango” bunun ispatıdır. Frankenweenie’de de benzer şeyler söz konusudur. Grotesk yapı, çocukları neşelendiren canlı renk kullanımının aksine siyah beyaz çekimin
tercih edilmesi, karakterlerin sevimli olması beklenirken korku filmlerini
aratmayacak patlak gözler ve şekilsiz simalar var. Aslında Tim Burton
projelerinde şaşırılmayacak şeylerdir. Burton, karakter isimlerinde de gönderme
yapmıştır. Edgar = Edgar Allan Poe, Victor = Victor Frankenstein, Elsa Van
Helsing = Abraham Van Helsing’e selam gönderiyor. Karakter isimleri yanında, seçilen hayvanlarda “The Mummy”, “Dracula”, “Godzilla”ya da güzel hatırlatmalar var. Filmi seyrederken bu çözümlemeler
çok eğlenceli geliyor. Sadece mesaj içeren bir proje olmaması, ince elenip sık
dokunması Tim Burton’ı her daim favori isimlerimden biri yapmıştır.
Siyah beyaz görüntüye rağmen
hayli zengin çizimler bulunuyor. Beklentiyi farklı boyutlara taşıyor. Sparky’i
tekrar haya getirmek için elektrik sağlanması sırasında kullanılan eşyalar,
düzenek o kadar eğlenceli ki sahnenin bir o yanına bir diğer yanına bakmaktan kendinizi
alamıyorsunuz. Animasyon olmasına rağmen yaratılan karakterler hayli etkili
yazılmış. Victor, fen öğretmeni, Victor’un anne babası en göze çarpan
karakterlerdi.
IMDB’den 7.1, Rotten Tomatoes’tan 88 almıştır. Altın Küre’de heykeli “Brave”e kaptırsa da Oscar’da nasıl bir
tercih olacak, merak konusu. Frankenweenie’nin tek olumsuz tarafı, öykünün
durağanlığıdır. Türü nedeniyle daha akıcı, daha heyecan dolu sahneler bekleniyor.
Sonuna doğru tabiri caizse depar atsa da o zamana kadar sabretmekte fayda var!
Tim burton biraz olsun kendine geldi sanırım. ben hala izlemedim ama iyi olduğuna eminim. eleştiriler olumlu epey :)
YanıtlaSilBir Rango değil ama gene de güzeldi. Şifreleri çözmek en keyif veren tarafı :)
SilBen Rango'yu beğenmiştim ama o kadar da değil. Belki bunu daha çok severim. görsel olarak da çok güzel görünüyor
YanıtlaSilKedinin dışkısından geleceğe dair tahminler yapılması güldürmüştü hafiften. ahaha.
YanıtlaSilBence gayet tatlıydı film.
Rango deyince aklıma geldi, bir yerde fragmanda Johnny Depp'i gördüğümden bütün film Johnny Depp çıkacak diye izlemiştim. Arkadaşım da filmde var diye aptal bir varsayımda bulunmuştu, o da etken. Hani belki animasyon halinde falan....... Ama yoktu tabi. Bu da, öyle saçma bir anı.
Tim Burton filmleri en çok ikimizi mi sevindiriyor diye düşünüyorum :) Kedi dışkısından gelecek tahmininin yanında ben en çok askılardan elektrik düzeneği kurmayı ve bir de çatı katındaki elektrik düzeneğine bayıldım. Siyah beyaz görsel şölen vardı.
SilRango'nun yer ayrı ya. Hatırladıkça susuyorum hala :)