31 Temmuz 2012 Salı

The Eye of the Storm (2011)


Oyuncu kadrosuna inanıp seyrettiğim filmler listesine bir tane daha eklenmiş oldu. Yönetmen koltuğunda Fred Schepisi otururken, Kudy Morris’ın 1973 tarihli aynı adlı eserinden Patrick White, senaryoyu uyarlamıştır. Avustralya yapımı dramın baş rollerinde Geoffrey Rush, Charlotte Rampling, Judy Davis gibi usta bir kadro bulunuyor.

Elizabeth Hunter, çevresini, ailesini, çalışanlarını hep kontrol altında tutmuştur. Dillere destan güzelliğiyle egosu her daim tavandayken ölümün eşiğine gelmiştir. Yalnız kontrolü bırakmaya hiç ama hiç niyeti yoktur. Çocuklarına ve çalışanlarına gitmeden oyunlar oynamaya devam eder.

Senaryosunun kuvvetinden şüphe duyulmayan bir projeyle karşı karşıyayız. Derin bir hikaye, etkileyici diyaloglar, hafif “snob” bir hava, etkileyici karakter detaylandırmaları filme olan ilgiyi arttırıyor. Özellikle 3 ana karakterin ekrana aktarılması çok hoşuma gitti. Anne ve iki çocuk arasında yaşanan ve annenin her daim kazandığı mücadele hem şaşırtıyor hem de az biraz hüzünlendiriyor. Bir yandan anne nasıl bu gibi tuzaklar hazırlar derken, diğer yandan belli yaşlara gelmiş “çocuklar”ın bunları yaşamaya hakları var mı yok mu diye düşünüyorsunuz. Kurgu ise zamanları ayırmakta başarılı şekilde tasarlanmıştır. Özellikle geçmiş ve şimdiki zamanda karakterleri aynı kişilerin canlandırması artı bir puan topluyor. Mekan, dekor, kostüm detayları hafif şatafatlı fakat aristokrasiyi de barındırarak ilgiyi arttırıyor. Peki, bu projeyi neden sevemedim? Genelinde bir soğukluk var, ısınamadım, keyif alamadım. Sanırım havasında bir olumsuzluk var. Oyunculuklar çok başarılı, sivri bir senaryoya sahip, detaylar düşünülerek tasarlanmış. Hepsi bir bütün olarak ele alındığında ise tek tek dökülüyor. Buna sebep olarak aklıma ilk gelenler görsel teknik ve yönetmenliktir. “Iceman”, “Roxanne”, “I.Q.”, “Last Orders” gibi filmlerin Avustralyalı yönetmeni Schepisi’nin filmi bir tık geriye çektiğine inanıyorum.
IMDB’den 6, Rotten Tomatoes’tan da 68 alan projeye gelen eleştiriler bu sefer biraz belirsiz görünüyor. Neden mi? Yazmadan önce araştırırken fark ettim ki film doğru düzgün ortaya bile çıkmamış. Kaynak sayısı oldukça sınırlı. Yazılan eleştirilerde de beğenenler ve hiç beğenmeyenler bulunuyor. Orta noktayı bulmak güçleşiyor. Bu sefer IMDB’nin verdiği puan bana daha yakın geliyor.
   
1946 İngiltere doğumlu Charlotte Rampling, 80’den fazla projede yer almıştır. ABD ve İngiltere yapımlarının dışında Fransa ve İtalya sinemalarında da oldukça bilinen bir oyuncudur. 4 kez Cesar adayı olan Rampling’i en son “Melancholia”dan hatırlayabilirsiniz. Elizabeth karakterini oldukça başarılı şekilde canlandırdığı şüphesizdir. Hatta bu performansından sonra “Başka hangi filmlerini bulsam da izlesem?” diye düşündüm.



2 yorum:

  1. İtiraf ediyorum; filmin adını gördüğüm an içimden "The Eye Of The Tiger" dedim, melodisiyle. ehehe.
    Filmi ne güzel övmüşsün derken, antipatik soğuk havasına bir yergi geldi. Hiaam. Merak ettim yahu filmi. ehehe.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin müziği duyasın varmış, filmi bahane etme :)) Filmi beğeniğ beğenmediğimi ben de tam anlamadım, ortada kaldım sanırım.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...