Öldürmek Hırsı |
Fransız Milli Emniyet
Teşikalatı’nın ünlü müfettişi Roger Borniche, adam öldürmeye hiç tereddüt etmeyen Emile Buisson’ın peşine düşmüştür. Borniche asla silah
taşımaz, kaba kuvvet kullanmaz, işkenceleri kabul etmez. Karşısındaki Buisson
olsa dahi! Buisson ise Borniche’den kurtulmak için her türlü yolu dener.
Fransız müzisyen Claude Bolling
müzik çalışmalarıyla filmde gerilimi arttırırken çok sert olmayan müzik
tınısıyla Borniche karakterine daha yakınlaşmamızı sağlıyor. Borcnihe’in kız
arkadaşının yemek esnasında piyano çalması, Bolling’in piyanistliğine de ufak
bir göndermedir. Mekan ve dekor tasarımları “Şehirdeki İki Adam”a göre daha doyurucu ele alınıyor. Daha
çok ve farklı mekan kullanımı buna fırsat veriyor. Kostümlerde ise
gözüme çarpan tek karakter Borniche’dir. Gri takımı, ceketin arka kesimi, yeşil
paltosu filmde en aklımda kalan kostümlerdir. Bir kadından çok erkek karakterin
kostümünün aklımda kalması da nadir görünen bir durumdur. Gerçi giyen kişi
Alain Delon olunca bu pek şaşırtıcı olmamalı J
Karakter detaylandırmalarına
gelirsek, Borniche’nin seyirciye birebir aktarıldığını görebilirsiniz. Hiç bir
şekilde kendini saklamayan, oldukça net bir karakter. Beraber çalıştığı
polislerden farklı olarak silah kullanmayan, kaba kuvvete başvurmayan,
başvuranları eleştiren bir insan. Üstelik bu kaba kuvveti kullanmadan da
istediğine ulaşabiliyor. O meslekte olup bu kadar naif biçimde çalışabilmek
kolay mıdır, bilmiyorum. Zaman zaman çok gerçekçi görünmüyor. Bununla birlikte,
karakterin tutarlılığı ona ısınmamızı sağlıyor. Önüne çıkan engellere rağmen
yolundan şaşmıyor. Adaletin simgesi olarak kahraman olma hedefi güdüyor. Senaryoda konu
gereği pek çok karakter bulunuyor. Alain Delon ve Jean-Louis Tringnant baş
rolleri güzelce paylaştıkları için yan karakterleri çok merak etmenize fırsat
kalmıyor ve bu da karakter kalabalığını bir bakıma göz ardı ettiriyor.
IMDB’den 6.9 alan projeye gelen
eleştiriler genellikle olumlu yöndedir. Sonucu pek şaşırtıcı olmasa da
senaryonun sürükleyiciliği, dönemin koşullarına göre çekim ve tüm detaylar çok
başarılı görünüyor. Oyuncuların bu başarıda büyük etkisi vardır. Alain
Delon’a ikinci kez hayran kalmamı sağlamıştır. Adalet duygusu güçlü, vicdan
sahibi bir karakteri, yaptığı mesleğe rağmen koruyabiliyor ve seyirciye bunu
gösteriyor. Borniche’i izlerken tereddüt duymuyorsunuz.
Filmin diğer baş rol oyuncusu
1930 Fransa doğumlu Jean-Louis Trintignant, hala oyunculuğa devam etmektedir.
1969’da Cannes Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülü almıştır. Ayrıca 4
kez de Cesar’da aday gösterilmiştir. 45’ten fazla projede yer alan Trintignant, en
son 2012 yapımı Michael Haneke’nin “Amour”
filminde baş rolde seyirci karşısına çıkmıştır! Amansız çete başı katili
oldukça huzursuz edici bir gerçekçilikle oynamıştır. Filmi seyrederken Emile
Buisson’dan nefret ettim. Var mı bu başarının ötesi?
Bunu da izlememiştim yahu! :) not ettim hemen
YanıtlaSilİzlemediğin filmleri bulmak hoşuma gidiyor, bir yandan film izlerken bir yandan da işe yarıyorum :)
SilHahaha :)) çok var tabi. ben de böyle bilmediğim filmler çıkınca seviniyorum. sinema kültürümüze katkısı tartışılmaz çünkü :)
SilBu tarz filmlerden nedense hiç hoşlanmıyorum ya.Sinefil olmak için izlemek şart tabi :)
YanıtlaSilKendini bir şey olmak için bir şey yapmaya zorlama bence. Özellikle konu sinemaysa istemeyerek bir film izlemek gereksiz. Sinefil olmanın kuralı olduğuna inanmıyorum.
YanıtlaSil