Çekilen çoğu 12 Eylül filmlerini
merakla izlemiş biri olarak, “Bu dönemi komedi olarak nasıl ele aldılar?”
düşüncesiyle ekran başına koyuldum. Orçun Benli’nin ilk uzun metrajlı projesinin senaryosunu Orçun Benli Şükrü Üçpınar ile kaleme almaktadır. 100 dakikalık
dram, dram komedi türünün oyuncu kadrosu ise oldukça geniş: Engin Altan
Düzyatan, Mustafa Uzunyılmaz, Ferit Kaya, Orhan Eşkin, Hazal Kaya, Bülent
Çolak, Volga Sorgu, Deniz Uğur, Engin Alkan, Serdar Orçin.
Yaşar, Apo, Kovboy Ali, Cevat ve
Ertuğrul’un tek istekleri karınlarını doyurup şarap içmektir. Geleceği
düşünmeden kaygısızca yaşayan bu beş arkadaş, dönemin politik olaylarından ve
taraf tutan insanlarından faydalanırlar. 12 Eylül 1980 sabahı ise sokağa çıkma
yasağına yakalanırlar. İşin komik yanı, sokaklar onların evleridir. Peş
peşe gelen talihsizlikler yüzünden cezaevine girerler. Oradaki yönetim ise
birbirlerine güçlerini kullanmakla uğraşmaktadır.
Ocak 2012’de gösterime giren
filmin müziklerini Cahit Berkay yapmaktadır. “Selvi Boylum Al Yazmalım”dan dolayı kalbimde yeri ayrı olan Berkay,
türü gereği yarı komedi, ikinci yarı ise dram ağırlıklı başarılı müziklere imza
atmıştır. Sokaklarda geçen olaylar esnasında hafiften “Çöpçüler Kralı” müziğine
benzer bir müzik dinlemek ise beni filme daha çok sardı diyebilirim. Sondaki
şarkı seçimi ise (Cem Karaca – Bu Son Olsun) mükemmeldi. Daha güzel bir şarkı
seçilemezdi.
Mekan ve dekor seçimleri tarihin
derinliklerine fazla inmese de kostümler uygun tasarlanmıştır. Dönemin
koşullarını renklendirmelerle güzel ele alıyorlar. Afişteki gibi sarı/kahve
tonları filmde çok belli edilmeden serpiştiriliyor. Çok canlı renkler yerine
dramı ortaya çıkarmak için daha mat renkler tercih edilmiştir. Bu açıdan gayet
başarılıdır.
Peki ya 12 Eylül’ü mizahi bir şekilde ele almak? Sorunun devamını
getirecek yüklemi kafamda canlandıramadım. Gazeteler, kitaplar, filmler,
programlar takip ettik, yaşananları duyduk, hatta bir kısmımız şahit bile oldu. Bunun güldürecek neyi
olabilir ki? Elbette olamaz. Proje de zaten gülün, eğlenin diye yapılmamış.
Öyle kahkaha attırmıyor, trajikomik tarafından ele alıp bir yandan acıyı paylaşıyor.
Çok şık göndermeler yer alıyor; diyaloglar zekice kaleme alınıyor. Bunlar
senaryonun güzel kısımları. Madalyonun diğer yüzüne bakacak olursak; karakter
sayısı çok fazladır. Yoğunlaşabilecek ana karakter bulmakta zorlanıyorsunuz.
Yaşar mı Sinan mı yoksa diğer mahkumlar mı baş rolde? “Hayır, hepsi baş rolde,
amaç burada 12 Eylül’ü anlatmak” gibisinden bir açıklama bana geçerli gelmiyor.
Bir konu anlatılırken bir ya da iki tane baş rol olması gerektiğine inanıyorum.
Burada herhangi bir karakteri seçmeye çalışsanız dahi derinliğine hiç
inilmemiş. Yakından tanımakta güçlük çekiyorsunuz. Yaşar karakteri filmin
sonunda doğru kendini ortaya çıkarsa da çok tatmin edici gelmiyor. Tüm karakterler
havada asılı kalıyor. Oyuncular oldukça bilindik ve başarılı olunca insan ister
istemez daha çok merak ediyor canlandırdıkları rolleri. Heves kursakta kalıyor.
Bir de 12 Eylül’ü mizahi olarak ele almaya çalışsalar da 12 Eylül’le ilgili çok
şey içermiyor. Oldukça arka planda kalıyor. O döneme dair bir şey
bilmeyen seyirci, projeyi izledikten sonra çok somut örnekler veremeyebilir;
yemek yenilen gazetenin üstünde devrim kelimesinin geçmesinin suç olmasından
başka!!
1979 İzmir doğumlu Engin Altan
Düzyatan, Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunudur. Tiyatro, sinema,
televizyon dizilerinde ve programlarında sunuculuk yapmıştır. “Koçum Benim”, “En Son Babalar Duyar”, “Kampüsistan”,
“Hayat Bilgisi”, “Mühürlü Güller”, “Alacakaranlık”, “Sıla”, “Sevgili Dünürüm”, “Cesaretin Var mı Aşka?”, “Bir
Bulut Olsam”, “Kapalıçarşı”, “Son” gibi pek çok dizide oynamıştır.
Televizyon dizileri ona beyazperdenin de yolunu hızla açmıştır. “Beyza’nın Kadınları”, “Cennet”, “Romantik Komedi”, “New York’ta
Beş Minare”, “Anadolu Kartalları”
gibi filmlerde oynamıştır. Buradaki karakteri (bıyığından olsa gerek) "Selvi Boylum Al Yazmalım"daki Cemşit'e benzettim. Tonlamasının yanı sıra oyunculuğunu da takdir ettiğim bir oyuncudur. Ele aldığı karakteri de başarılı şekilde oynuyor.
İzleyemediğim ne çok Türk filmi varmış. biraz geriden takip ediyorum Türk sinemasını. Buna da bir şans verebilirim gibi geldi :)
YanıtlaSilBu aralar Türk filmlerine taktım kafayı :) Arkası geliyor :) Çok şey beklemeden seyredersen belki beğenirsin. Seyretmeye değer başka filmler de var, anladın sen :)
SilHahah anladım :))
YanıtlaSil