Baskın |
Tamamen tesadüf eseri alıp izlemeye
karar verdiğim, daha önce adını hiç duymadığım (nasıl kaçtı benden
bilmiyorum) bu proje için yazacak şeyler çok net: Gördüğüm en sağlam aksiyon,
dövüş filmi! Erkek seyirciye hitap etse de bir kadın olarak dehşet içinde ve
her sahnesini gözümü ayırmadan seyrettim! Yönetmen koltuğunda oturan Galler
doğumlu Gareth Evans, senaryoyu da kaleme alıyor. Endonezya yapımı 101
dakikalık filmin baş rollerinde Iko Uwais, Joe Taslim, Donny Alamsyah yer almaktadırlar.
Bir SWAT timi katillerin, uyuşturucu
satıcılarının ve mafyanın kol gezdiği binaya baskın yaparlar. Fakat binada tahmin edilemeyecek bir direnişle karşılaşırlar.
Toronto Uluslararası Film Festivali’nde
seyirciyle buluştuktan sonra tüm dikkatleri üzerine çeken Baskın’ın müzik
çalışmaları çok başarılı. Arka planda Fajar Yuskemal, Aria Prayogi, Mike
Shinoda, Joseph Trapanese isimleri var. Filmin her anı seyirciyi mest ederken
müzik o kadar kuvvetli ki ilginizin dağılması imkansız hale geliyor. Günlük
dinlediğim müzik tarzıyla bağlantısı bile yok. Lakin filmin türüyle
inanılmaz bir bütünlük oluşturuyor; sanki damarınızda donan kanı
hızlandırıyor.
Daha önce Endonezya yapımı izledim
mi, ondan bile emin değilim. Baskın öyle bir çığır açmış ki, kafanızdaki tüm
aksiyon, dövüş türlerindeki filmleri silebilir. Üstelik filmde bütünlük var.
Senaryo, diyalog çok arka planda görünebilir. Eğer sahneleri peş peşe
seyrederken dikkat ederseniz; konuyu bir kerede kendi anlatmak yerine sahnelere
bölüştürmüştür. Bu hem seyircinin merak duygusunu kabartıyor, hem de olaydan
çok o olaya nasıl ulaştığına odaklanmanızı sağlıyor. Kurgu ise başlı başına
takdiri hak ediyor. Tek mekanda çekilen bir filmi seyirciyi sıkmadan
anlatabilmek için kurguya büyük rol düşüyor; bunu da neyse ki başarıyor. Mekan
ve dekor seçimleri, renk ve kontrast ayarları ise aksiyona çok yakışmış. Yakın
plan çekimlere dövüş sahnelerinde hızlıca yer verip tekrar uzak plana
geçilmesi; o dövüşün içinde olduğunuzu hissettiriyor. Yönetmen çekim detaylarını
çalışarak çıkarmış. Ne göstermek istediğini, seyrettikçe
anlayabiliyorsunuz. Derdini ortaya koyabilmiş. Ortada görsel bir şölen var; bu
görselin içinde kan, şiddet, dövüş ne ararsanız bulunuyor. Şimdi bu cümleyi
okurken “vahşi” olduğumu düşünmeyin. Film, ilgi çekmek isteyen kırmızı boya küpü kanlı dövüşlü
çekimleri barındırmıyor. Kolay kolay ekrana gelemeyecek sahneler var;
bildiğiniz gerilim!
Tüm bunlarla birlikte, Baskın’da önemli
olan olaydır. Karakter detayları arka plana atılmıştır. Film bittiğinde
karakterlerden çok olayın kendisi akılda kalıyor. Bu bir başarısızlık mıdır?
Bence hayır; aksine yönetmenin/senaristin tercihidir. Tabi karakterlerle
ilgili hiçbir şey anlatılmıyor düşüncesi gelmesin aklınıza. Özellikle iki kardeşin
konuşmasının geçtiği çekimde geçmişten başlayıp günümüze kadar harika bir
tarih barındırıyor. Çözümlemelere yer veriliyor. Yeterli midir değil midir,
karar sizin. Ses teknolojisi ise çok etkileyicidir. Tüm dövüş sahnelerinde sese önem verilmiştir. Hatta gerilimi müzik dışında oldukça destekliyor.
IMDB’den 7.9, Rotten Tomatoes’tan da 83 alan projeye
gelen eleştiriler genellikle olumlu yöndedir. Türüne göre açık ara önde olduğu
da şüphesiz; üstelik az bir bütçeyle. Baş roldeki 1983 Endonezya doğumlu dövüş
sanatçısı İko Uwais, bu projeden önce “Merantau” ile de büyük ilgi görmüştür. “Merantau”da
da aynı yönetmenle çalışmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder