Saatler |
Gösterime girdiği sene büyük yankı
yapan Saatler, her anlamıyla etkileyici ve “ağır” bir filmdir. Yönetmen
koltuğunda “Billy Elliot”, “The Reader”, “Extremely Loud and Incredibly Close”
filmlerinin yönetmeni Stephen Daldry oturuyor. ABD ve Birleşik Krallık
yapımı dramın senaryosunu Michael Cunningham’ın aynı adlı eserinden David
Hare kaleme alıyor. 114 dakikalık projenin bütçesi 25 milyon $’ken hasılatı tam
109 milyon $’a ulaşmıştır. Baş rollerde Meryl Streep, Julianne Moore, Nicole
Kidman ve Ed Harris yer alıyorlar.
3 farklı dönemde yaşayan kadının hayatı, Virginia Woolf’un "Mrs. Dalloway" adlı kitabıyla bağlayarak anlatılıyor. Üstelik
bu 3 kadından biri de Virginia Woolf’un ta kendisidir. Hastalıklarla dolu hayatın içinde kitabını yazmaya çalışan Woolf, depresyondan bir türlü çıkamayıp çevresine pek huzur vermemektedir. Sürekli intiharın eşiğindedir. 1949 yılında hamile
bir ev kadını ise eşine doğum günü pastası hazırlama peşindeyken "Mrs.
Dalloway" kitabını elinden bir türlü bırakamaz. Sonu ise merak dolu sahnelerde gizlidir.
Günümüzde yaşayan kadın ise AIDS’in pençesine takılan eski kocası için bir
parti hazırlama telaşındadır. Eski kocasıyla arasında "Mrs. Dalloway" ile
inanılmaz kuvvetli bir bağ vardır.
Müzik çalışmalarını yapan Philip Glass, bu filmle
birlikte en iyi film müziği BAFTA ödülünü almıştır. Glass’ın filmlerini
saymaktansa adaylıklarını ve ödüllerini öne çıkarmak onu daha doğru
gösterecektir. “Kundun” ile Altın Küre, Oscar adaylıkları, “The Truman Show”
ile Altın Küre ödülü, “Notes on a Scandal” ile de Oscar adayı olmuştur. Bu
filmle ilgili adaylıklarına ise aşağıda yer vereceğim. Toplam 14 parçadan
oluşan albümü dinlemekte fayda var. Farklı dönemleri bir araya topladığı için
orta noktayı bulmak biraz güçleşse de bunu profesyonelce bir düşünce sonrasında
piyano ağırlıklı müzik seçmiştir.
Hikayenin karmaşık olduğunu düşünmeyin. Kurgu o kadar
başarılı ele alınıyor ki ilk 10-15 dakika sonrası bu 3 ayrı hikayeyi
zorlanmadan takip edebiliyorsunuz. Sadece aradaki bağlantıyı kurmak zaman
alıyor. Bağlantının kaynağı bilindiği için bir yerlerden yakalamak da
güçleşmiyor. Hatta sonlara doğru bu bağlantı doruk noktasına ulaşıyor. Filmi
izledikten sonra ister istemez Mrs. Dalloway kitabına olan merak artıyor.
Uyarlama ne kadar başarılıdır; okuyanlara bırakmak gerekir. Fakat hikayenin
kuvvetliliği seyirliğin çıtır çerezlik olmadığını da kanıtlıyor. Filmden keyif
almanız için konsantrenizi bozmamanız lazım. Bunu sağladınız mı iş tamamdır.
Unutmamak gerekir ki normal bir dramdan öte, sindire sindire gözlemlenmesi
gereken ve sabır gerektiren bir projedir. Aradan geçen dokuz sene sonrasında ikinci kez izlediğimde bunu daha iyi anlayabildim. Mekan, dekor, kostüm
tasarımları göz alıcıdır. Konu zaten üç kadının hayatı oldu mu bu detaylar daha
da dikkat çekiyor. Günümüzdeki hikaye dışında geçmiş iki dönemin işlenmesi
ve o dönemlerin kostümleri ve mekanları ön plana çıkıyor.
IMDB’den 7.5, Rotten Tomatoes’tan 81, Metacritic’ten
de 81 puan alan filme gelen eleştiriler genellikle olumlu yöndedir. Zaten
aldığı ödüller de bunu ispatlıyor. Özellikle oyuncuların performansı göz kamaştırıyor. Saatler tam bir ödül canavarıdır. Oscar’da en iyi film, yönetmen,
uyarlama senaryo, yardımcı kadın oyuncu, yardımcı erkek oyuncu, kostüm, kurgu
ve film müziği adaylıklarıyla beraber Nicole Kidman’a en iyi kadın oyuncu ödülü
verilmiştir. Altın Küre’de en iyi yönetmen, yardımcı erkek oyuncu,
kadın oyuncu (Meryl Streep), film müziği ve senaryo dallarında aday olurken en
iyi drama ve kadın oyuncu (Nicole Kidman) ödülleri verilmiştir. Bu arada en iyi
film müzikleri Grammy’de dahi aday gösterilmiştir.
1967 ABD doğumlu oyuncu ve yapımcı Nicole Kidman, her
ne kadar adını eski eşi Tom Cruise ile olan beraberliği sayesinde duyurmuş
görünse de güzelliği ve her geçen gün geliştirdiği oyunculuğuyla göz
kamaştırıyor. 60’dan fazla sinema ve televizyon projesinde yer alan oyuncu,
“Billy Bathgate” ile en iyi yardımcı kadın oyuncu Altın Küre adayı, “To Die
For” ile en iyi kadın oyuncu Bafta adayı ve Altın Küre ödülü, “Moulin Rouge!”
ile en iyi kadın oyuncu Altın Küre ödüü ve Oscar adayı, “The Others” ile en iyi
kadın oyuncu Bafta ve Altın Küre adayı, “Cold Mountain” ile en iyi kadın oyuncu
Altın Küre adayı, “Rabbit Hole” ile de en iyi kadın oyuncu Oscar ve Altın Küre
adayı olmuştur. Bu adaylıkları ve ödülleri görünce insanın Nicole Kidman’ı daha
bir takip edesi geliyor. Favori Nicole Kidman filmim ise “The Others”dır. Belki
de ilk izlediğimde bende yarattığı etkiyi hala unutamadığımdan kaynaklanıyordur.
Bundan 10-11 sene önce izlediğimi düşünürsek etkisini çok görmemek lazım :)
Yazmayı düşündüğüm bir filmdi benden önce davranmışsın :) Yorumlarına katılıyorum 3 kadının hikayesini birbirine o kadar güzel bağlamışlar ki tadından yenmiyor :) oyunculuklar ve kurgusu da unutulmaz
YanıtlaSilSenin de benden önce davrandığın filmler vardı, bu sefer denk gelmiş :) Hatta ben senin yazdıklarının bir kısmını yazmadım o yüzden :)
SilFilm her konuda zor ama çok başarılıydı yazdığın gibi..
Hımm öyle mi? :) ben de bunu yazmayacağım sanırım. belki çok çok sonra..
YanıtlaSil