Çağan Irmak deyince aklıma gelen
filmlerin başında Bana Şans Dile vardır. Irmak’ın ikinci filmi olarak bilinen
proje dram, gerilim türlerinin harmanlanmış şekliyle karşımıza çıkıyor. 2001
yılında çekilmesine rağmen 2007’de gösterime giren 88 dakikalık filmin oyuncu
kadrosu ise inanılmazdır. İsteseniz şimdi bile kolay kolay toplanamaz. Fakat
yıl 2001 olunca hepsinin en genç hali hafif bir tebessüm yaratıyor: Deniz Uğur,
Rıza Kocaoğlu, Melisa Sözen, Nilgün Belgün, Volkan Severcan, İsmail Hacıoğlu.
Bahadır içine kapanık bir lise öğrencisidir. Okuldakiler tarafından pek önemsenmez, arkadaşlık ilişkileri de
oldukça zayıftır. Bir gün okula gittikten sonra kimsenin ummayacağı bir şey
yapmaya karar verir. Elindeki silahla arkadaşlarını rehin alır ve bunun
sebebini de dünyanın değişmesine katkı olarak açıklar. Rehin alınanların
kurtulma şansı da çok kolaydır: İtiraf!
Müzik çalışmalarını Aria’nın
üstlendiği filmin en önemli özelliği bence doğallığıdır. Senaryodaki
kopukluklar, bazı mantık hataları, diyalogların çok göze batması elbette eksi
yönleri sayılabilir. Hatta görüntü ve ses teknolojisi seyrederken zaman zaman
rahatsız bile ediyor. Diğer yandan, Çağan Irmak sanki içindeki tüm dertleri
kederleri Bahadır karakteri ile adeta kusuyor. Hani Bahadır’ı izlerken aklıma
sürekli Çağan Irmak geldi. Dünyayı değiştirmek imkansız; gerçekçi bir
yaklaşımla bunu kabullenmek kolay. Fakat Bahadır farklı bir yöntemle bunu
deniyor. Üstelik ondan beklenmeyecek bir cesaretle. İşte hedef de tam bu!
Asosyal, suskun ve iletişim kuramayan bir karakterin aslında içinde ne
fırtınalar koptuğunu, aslında arka plana atılmaması gerektiğini; onun içinde de
umut ışığı olduğunu göstermektir belki Irmak’ın derdi. Peki, başarmış mı? Bence ilk
film için (yukarıda ikinci dememin sebebi ilk filmin TV filmi olmasıdır) evet!
Tabi şunu da unutmamak lazım: Dünyayı silah zoruyla değiştiremezsin. İnsanlara
zorlama yaparak hayatın güzelleşmesine inanmak fazla hayal ürünüdür. Ama gene
de deniyor, kafasındakileri tüm dünyaya haykırıyor. Saçmalıkları insanların
yüzüne vuruyor. Bunların kaçını biz yapabiliyoruz ki?
Mekan, kostüm, dekor detayları
pek göz önüne çıkmıyor. Zaten okulda geçtiği için filmin kostümlerle işi yok.
Karakter detaylandırmaları ise filmin konusuna göre başarılı sayılabilir.
Sonuçta Bahadır karakteri herkesi itiraf yapmaya zorlarken çoğunu tek tek
tanımış oluyoruz. Fazlasına yer verilmeyeceği zaten konunun içinde saklıdır.
Bazı öğrenci tiplemelerinden kaçmadığını da unutmamak lazım. Her sınıfta,
okulda bulunan zengin, asi, çalışkan, popüler gibi farklı kategorilerdeki
öğrencilerden birer adet numune koymayı eksik etmemiş. E bunlar da olmazsa
olmaz zaten.
Yeşilçam Ödülleri’nde Turkcell
ilk film ödülü adayı olmuş ama kazanamamıştır. Sinema teknikleri açısından
eleştirmenlerden çok olumlu not almasa da seyircinin filmin arkasında durduğuna
inanıyorum. Yazmadan önce araştırırken fark ettim ki izleyenlerin çoğunluğu
filmi beğenmiş. Yapım yılını ve konusunu göz önüne alarak vasatın üstünde
tutuluyor ve bunu da hak ediyor.
Lise öğrencilerinin her biri şu
anda sinema ve dizilerin aranan oyuncularıdır. Rıza Kocaoğlu’na olan
hayranlığım zaten aşikar J
“Labirent” filminde kendisinden bolca bahsetmiştim. Oynadığı her rolün hakkını
veriyor. Keşke daha fazla projede öne çıksa da oyunculuk nedir herkese
gösterse. İsmail Hacıoğlu, Melisa Sözen’in gençliklerini görmek ise çok keyif
verici. Dizilerden beğenerek takibe aldığım İsmail Hacıoğlu da en az Rıza
Kocaoğlu kadar göz kamaştırıcı bir yeteneğe sahip. Neyse ki hepsini bolca
seyretme fırsatımız oluyor.
Çağan Irmak'ın izleyemediğim tek filmi. çok da merak ediyorum bakalım kısmet artık nerde ne zaman karşıma çıkar bilemiyorum. Kadrosu dediğin gibi çok iyiymiş :)
YanıtlaSilBen Çilekli Pasta'yı da izleyemedim henüz. Kalanların hepsini seyretmişim :)
Sil2001 2005 2008 2012.. 70 yaşında çekeceği dizi/filmleri de izleyeceğim herhalde. deniz uğur neden bu kadar olağanüstü güzel bir kadın anlamıyorum.. torpili büyük yerden.
YanıtlaSilUmarım projeleri her daim böyle başarılı devam eder.
SilZaten Rıza Kocaoğlu bir filmde varsa aklımda direk "Fatma da kesin izlemiştir." fişekleniyor. ahahahaa.
YanıtlaSilOyuncular da evet çok iyi değil; ama hepsi günümüzde aranan adamlar. Çok tatlılar ya, Rıza Kocaoğlu tebessüm ettirdi hep... ehehe.
Filmde de bence her şeye ve herkese karşı bir eleştiri söz konusu. Hani tekniklerle pek uğraşılmadan, sadece mesajı sunmaya yönelik, biraz zorlama bir sunuş da var belki; ama yine de sunuyor ve izletiyor hiç sıkmadan. "Görünen hiçbir zaman tam olarak gerçek değildir." mesajı falan. ehehe. Medyaya da iyi giydiyor yalnız. ahahaa.
Ayriyetten, ben yine ağlamayı başardım ya, kendimi tebrik ediyorum. ahahaa.
Ayrıntılı ve güzel yorumlaman için teşekkürler Fatmacan.
Sen bu aralar biraz duygusalsın bence :)) Bir de Rıza Kocaoğlu candır :)
SilHee bir de, "bu ay doğan oyuncular" kategorini sağ salim halletmene sevindim.... Aklıma bir tweetin geldi de. ahahahaafs.
YanıtlaSilHangi twitim? Merak ettim şimdi, unutmuşum :)
Sil