11 Nisan 2012 Çarşamba

Cafe de Flore (2011)


Ruh Eşim
11 Mayıs’ta bizde de gösterime girecek Ruh Eşim, başlarda anlaşılması zor ama sonra kendine bağlayan bir proje olarak karşımıza çıkıyor. “C.R.A.Z.Y”nin yönetmeni Jean-Marc Vallee hem yönetmen koltuğunda oturuyor hem senaryoyu kaleme alıyor. 120 dakikalık dramın baş rollerinde ise Vanessa Paradis, Kevin Parent, Helene Florent, Evelyne Borchu yer alıyorlar. Fransa ve Kanada yapımının dili ise Fransızca’dır.

Filmde iki hikaye var. İlkinde bir anneyle oğlunun arasındaki muhteşem bağ anlatılır. Anne oğluna öyle düşkündür ki uğruna kendi hayatını bile arka plana atar. İkincisinde ise bir kadınla erkeğin arasındaki aşk konu alınır. Bu iki hikayenin inanılmaz fantastik bir bağlantısı vardır. Biri 1960 Paris’inde, diğeri günümüz Montreal’inde devam eder. Ama nasıl?

Müzikle ilgili yeteri bilgiye ulaşamadığım için yazıya eklemek istemedim lakin beğenimi şöyle özetleyebilirim: Filmi izlemeyi düşünmüyorsanız bile mutlaka müziklerini araştırıp dinleyin. Birbiri ile en ufak bağlantısı bulunmayan iki ayrı zamandaki öyküyü müziklerle bağlayarak seyirciyi mest ediyor. İlk sahnelerde konuyu anlamaya, öyküleri bağlamaya çalışıyorsunuz fakat bu oldukça güç geliyor. Bir süre sonra kabullenip farklı iki konuyu seyretmeye devam ediyorsunuz. Zaman geçtikçe “Acaba?” gibi sorular kafanızı kurcalarken sonlara doğru çok etkileyici bir taktikle hayrete düşürüyor. İster mistik deyin, ister fantastik… Sonuçta sıradan olmayan etkileyici bir senaryo var. Eğer sabırlı biriyseniz ilk yarıyı atlatmayı başarıp ikinci yarıda istediğinize kavuşursunuz.
Senaryonun en güzel yanı ise anne ile oğlunun ilişkisiydi. Spoiler olmaması adına detaya girmek istemiyorum ama vicdan sorgulatıyor o sevgi. Hem halime şükrettim hem de onlara değil kendime acıdım. Kafaya takılmaması gereken şeyler için hem zaman kaybediyoruz hem de asıl ilgilenilmesi gereken şeyleri erteliyoruz.


Mekan, dekor, kostüm detaylarına gelirsek; 1960lar ve günümüzü içeren zaman dilimlerine göre bu ayrım detaylarla güzel bir şekilde belirleniyor. Günümüzdeki hikayede kullanılan evler, 1960lardaki hikayede Paris sokakları bolca gösteriliyor ve beğeni topluyor. Görüntü teknolojisi olarak öne çıkan bir şey bulunmasa da karakterlerden birinin müzikle haşır neşir olması ses teknolojisini biraz daha önemli kılıyor.

IMDB’den 7.2, Rotten Tomatoes’tan da tam 100 (!) puan alan filme gelen eleştiriler genelde olumlu yöndedir. Gerçi 100 puanın gereğinden fazla verildiğine kimse itiraz etmeyecektir. Sonuçta ortadaki bir dram ve senaryosu ilgi çekse dahi filmin 100 puan alması için senaryo tek başına yeterli değildir. Rotten Tomatoes’ta duygusallık hissediliyor J

Oyuncu kadrosunda göze çarpan isimlerin başında Vanessa Paradis geliyor. 1972 Fransa doğumlu Paradis’in kariyer defterinde şarkıcılık, oyunculuk ve modellik bulunuyor. Bir de üstüne Johnny Depp ile beraber olması (magazin tarafını tam bilmediğim için hala beraberler mi emin değilim. Beyza’ya sormak lazım J ) onu daha da gündeme getiriyor. Kendisi de anne olduğu için midir bilmem ama fedakar anneyi o kadar güzel ve sabırla canlandırıyor ki etkilenmemek işten değil.


6 yorum:

  1. Hımm çok ilginç filmmiş doğrusu. Crazy'nin yönetmeni olması ve aldığı puanlar da izle beni dedirtiyor. Yazmasaydın eğer gözümden kaçabilirdi bu film :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesadüfen görmesem ben de izlemezdim sanırım. Şansa :)

      Sil
  2. sıkıcı gibi gözüksede izleniyor ama konu da ilgi çekici

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen epey film izliyorsun bu aralar :) Yorumların sayısı arttı, seviniyorum valla :)

      Sil
  3. yok bu ara vakitte yorumlamadıklarıma bakıyorum yoksa yatmaya gidiyorum sadece 1 haftadır:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. He sürekli gezmelerdeyim diyorsun, anladım ben seni :))

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...