19 Eylül 2011 Pazartesi

Donnie Darko (2001), S. Darko (2009)

IMDB’de 8.2 puanıyla başarısını ispatlayan 112 dakikalık ABD yapımı Donnie Darko, zamanında oldukça ilgi gören filmlerden biri idi. Cameron Diaz’ın baş rolünde oynadığı “The Box” filminin yönetmen, senarist ve yapımcılığını üstlenen Richard Kelly, Donnie Darko’nun da yönetmenliğini ve senaristliğini üstleniyor. Tabi filmi kesinlikle “The Box” ile kıyaslamamak gerekiyor çünkü bilimkurgu, gerilim, dram ve gizem türlerinin içinde barındıran Donnie Darko kesinlikle çok daha başarılı bir grafik sergiliyor. 4,5 milyon $ bütçeli projenin başrollerinde Jake Gyllenhaal, Maggie Gyllenhaal, Drew Barrymore ve Noah Wyle yer alıyor.

16 yaşındaki Donnie Darko, bazı gerçek olmayan görüntüler görür. Bunlardan en sık olanı ise tavşan kostümlü bir adamdır. Zaten çevresi ile yeteri kadar iletişim sağlayamayan Donnie, okul ve ailesinden tamamen uzaklaşarak bu tavşan adamın peşinden gider.

80li yılların sonlarında geçen film, oldukça karışık fakat başarılı bir kurgu ile yönetmen Richard Kelly’nin ilk filmi olmasına rağmen onu tanınan biri yapıyor. Gerçi film gösterimde iken değil de zaman geçtikçe popülerliğini arttırmıştı. Paralel evren, zaman yolculuğu, gelecek kavramlarını barındırdığından seyircinin yoğunlaşmadan içine giremeyeceği bir proje. Bundan dolayıdır ki hasılat rekorları kırdığı söylenemez. Zaten kült filmler zamanla yerini alır fakat çok para kazanmadan. Donnie Darko’nun bu tür yapımlara da ön ayak olduğu yadsınamaz. Etkileyici senaryo ve kurgu dışında 80ler – 90lar filmi olmasından dolayı kostüm, saç, dekorun daha fazla üstünde durulması gerektiği kanısındayım. Lakin şunu da kabul etmek gerekir ki filmin karmaşık hikayesini çözümlerken seyirci bu detaylara fazla bulaşacak zaman yaratamıyor!
1980 doğumlu Jake Gyllenhaal, Donnie Darko karakterini oynadıktan sonra dünya çapında bilinen bir oyuncu olmaya başladı. Devamında “The Day After Tomorrow”, “Brokeback Mountain”, “Jarhead”, “Proof”, “Zodiac”, “Love and Other Drugs” gibi gişesi iyi olan projelerde yer alan Gyllenhaal, bu filmde de ne kadar başarılı bir oyuncu olacağını ispatlıyormuş. Kardeşi 1977 doğumlu Maggie Gyllenhaal ise gene Donnie Darko’dan sonra “Secretary” filmi ile en iyi kadın oyuncu Altın Küre adaylığı da olmak üzere bir çok adaylığın ve ödülün sahibi oldu. Romantik komedilerin vazgeçilmez Drew Barrymore ise bu filmde yeteneğini sadece romantik komedilerde olmadığını ispatlarcasına konuşturuyor. Aslında yönetmen ve senarist Richard Kelly’nin en büyük avantajı da oldukça başarılı bir oyuncu kadrosu ile filmini seyirciyle buluşturmasıdır. Öykü ne kadar ilginç olursa olsun bu kalabalık ve başarılı kadro olmadan aynı lezzeti vereceğinden şüphe ederdim.





Gelelim bu yazıyı yazmamın asıl sebebi olan filme. Donnie Darko’yu çok önceden izleyip beğenmiş biri olarak devam filmi olan S. Darko’yu da şüphe duymadan (ve tabi ki IMDB’ye bakmadan) seyretmeye koyuldum. Fakat devam filmi olduğu için de Donnie Darko’ya kısacık değinmem gerektiğini düşündüm. Yönetmenliğini Chris Fisher’ın yaptığı, Nathan Atkins ve Richard Kelly’nin de senaryoyu kaleme aldığı ABD yapımı 103 dakikalık bilimkurgu ve gerilim türü filmin oyuncuları ise  Daveigh Chase, Briana Evigan ve James Lafferty’dir. Hemen hemen Donnie Darko ile aynı bütçeye sahip filmin (tabi aradan geçen 8 yılı düşünmezsek) öyküsü paralel gitse de başarısından zerre kadar bir şey koparamadığı aşikar.

Donnie Darko’nun ardından 7 yıl sonra kardeşi Samantha Darko’nun da başına kardeşi gibi benzer bir olay gelir. Düşen bir meteor Samantha’yı etkiler. Zaten arkadaşı Corey dışında yalnız olan Samantha, ailesi ile ilgili bazı şeyleri öğrenirken kendini bambaşka bir dünyada bulur.

Donnie Darko’dan sonra bu filmin yaratması gereken heyecanın yerini ne yazık ki hayal kırıklığı alıyor. Türkiye’de zaten gösterime girmeyen proje, öyküsü dışında hiçbir başarıya el uzatmıyor. Kurgusunun ilkine göre çarpıcı olmaması, görselliğin teknik açıdan doyurucu olmaması, oyuncu kadrosunun yeteri kadar irdelenmeden seçilmesi, müziğinin de filme çok paralellik göstermemesi izlerken ister istemez sıkıyor. Donnie Darko’da kostüm, dekor gibi ayrıntıların çok fazla ele alınmadığından ufak çaplı hayıflanırken burada esrar, içki, cinsellik ağırlıklı gençlik partilerinin günümüze oranla daha başarılı aktarıldığını da kabul etmek gerekiyor. Gerçi bu seyrederken bir tatminlik yaratmıyor ama paralel evren konusunu içeren bir öyküde yakın zamanın daha gerçekçi görünmesi bir nebze ortamı yumuşatıyor. Diğer yandan, Donnie Darko’nun yarattığı şöhretten faydalanmak isterken ellerine yüzlerine bulaştırdıklarını da fark etmek gerekiyor. Bazı seyircilerin Donnie Darko’yu hiç sevmemesine rağmen kült film olduğunu kabullenirsek, öyle bir film ardından, ona benzetmeye çalışmak zaten trajikomik bir sonuç olur.
Baş rol oyuncusu Daveigh Chase, Donnie Darko’da da aynı karakteri canlandırmıştır. 1990 doğumlu oyuncuyu aslında bu seriden çok “The Ring” filmindeki unutulmaz karakter Samara olarak hatırlayabilirsiniz! Bunu okurken bile şaşırdığınıza eminim çünkü S. Darko’yu izlerken aklımın ucundan bile geçmemişti. Uzun saçları ve beyaz teni aslında güzel ipucuları sayılırdı ama filmi beğenmediğim için çağrışım yapmamı da engelledi sanırım. Soğuk bakışları başarılı olsa da rol aldığı dizileri çok seyretmediğim için bana yetenekli gelmiyor. 1987 doğumlu Ed Westwick de “Gossip Girl” dizisinin Chuck Bass’ı olmak dışında bir başarısı var mı emin değilim. Bu yeni nesil oyuncuların bir kısmı sadece soğuk ve kendini çok seksi hissettiren (bize değil kendilerine) bakışlarla bir yerlere geleceklerine inanmaktansa biraz ders alsalar daha iyi olacak.

Özetle, eğer Donnie Darko’yu izlemediyseniz mutlaka izleyin. Eğer izlediyseniz, oturup tekrar izleyin! Fakat devam filmi diye kapılıp benim gibi S. Darko’yu izleme gafletinde bulunmayın!


2 yorum:

  1. S. Darko'yu gördüğümde bende baya sevindirik olmuştum, Donnie Darko'nun devam filmi diye fakat izleyenlerden aldığım yorumlar moralimi bozmuştu ve izlemedim de hani. Bu yazı da tasdikliyor ki iyi ki indirmeye tenezzül etmemişim ehehehe.

    YanıtlaSil
  2. Ben zaten sizin için kendimi ve 103 dakikamı feda ediyorum, iyi ki izlememişsin. Amaç halkı bilinçlendirip böyle filmlerden uzak tutmak :D

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...