“My Sister’s Keeper” filminden sonra Cameron Diaz’a bir şans daha vermeyi göze alarak 92 dakikalık ABD yapımı komedi filmini orta şeker bir keyifle seyrettim. Yönetmenliğini Jake Kasdan yaparken, “The Office” dizisinin senaristleri Lee Eisenberg ve Gene Stupnitsky senaryoyu kaleme alıyor. Başrollerde ise Cameron Diaz, Lucy Punch, Justin Timberlake ve Jason Segel yer alıyor. 20 milyon $ bütçe ile çekilen film, hasılatını birçok kez katlayarak başarılı bir çizgide ilerliyor. Tabi gişe hasılatı iyi giden filmin başarısı sadece parayla ölçülür mü? Bu film için tam olarak evet cevabını veremeyeceğim.
Ortaokul öğretmeni Elizabeth Halsey, mesleğin gerektirdiği hiçbir vasfa sahip değildir: Öğrencilerine örnek olamaz, ders anlatamaz ve iletişime tamamen kapalıdır (gerçi maalesef bazı eğitmenlerde de geçerli bir durum). Tek derdi zengin bir koca bulup rahat bir hayat sürmektir. Hayatı tam da bu noktada başarılı giderken, zengin nişanlısı tarafından terk edilir. Ortada beş parasız kalırken, okula yedek öğretmen olarak gelen çok zengin bir öğretmene kancayı takar. Tabi başka hocaların da ilgisini çeken zengin öğretmeni tavlamak hiç de kolay olmayacaktır. Üstelik bir yandan öğrencileri de idare etmeye çalışırken!
Projenin kilit adamları kabul edilen senaristler, elbette izlemek için önemli bir sebep görünüyorlar. “The Office”in başarısını bu filmde de bulma arzusu kaçınılmaz. Tabi işin içine ünlü oyuncular da girince (ki benim için en önemli olanı kesinlikle Jason Segel!) merak iki katına çıkıyor. Eğlenceli bir girişe sahip filmde Cameron Diaz’ın bol miktarda fiziksel özelliğini ön plana çıkardığına şahit olabilirsiniz. Fakat bu “Transformers”ın Victoria Secrets mankenini oyuncu yaptığı ile eş tutulmamalıdır. Zira Cameron Diaz’ın bu rol için fiziğini kullanması gerekiyor ve oldukça da başarılı oluyor. Gerek filmin isminden anlaşılacağı gibi gerekse afişinde görüldüğü gibi Cameron Diaz belki de en kötü öğretmen örneği olarak çanları çalıyor. Kostüm, saç, makyaj, dekor da bir okul filmine (Diaz’ın kostümleri ayrı tabi) göre uyumlu tasarlanmış. Farklı farklı öğretmen tiplerini görmek senaryoyu oldukça zenginleştirip besliyor. Tabi ki öğretmenlere ek olarak öğrenci çeşitlendirmesi klişeleri barındırsa da konu için makul karşılanabiliyor. Beni senaryoda rahatsız eden tek şey ise Cameron Diaz’ın canlandırdığı Elizabeth karakterinin hedefi olan (hayır hayır zengin koca değil; ona ulaşmak için yapmak istediği bir şey ama spoiler olur yazamıyorum) şeyin oldukça abartılması idi. Senaryoyu neredeyse buna odaklamak seviyenin biraz düşmesine sebep oluyor. Hikaye alışılageldik olsa da daha farklı sahneler ve espriler serpiştirilebilirdi. Diğer yandan, karakterlerin hepsi oldukça başarılı kaleme alınmış. Çeşitlilik bir yana, her biri için ayrı uğraş verildiği ortada. Her ne kadar gönlüm Segel’dan yana olsa da, Lucy Punch’ın canlandırdığı karakter epeyce çalışılmış görünüyordu. Karakter beni çok rahatsız etti! Bu da onun başarısını gösteriyor aslında. Justin Timberlake’i sevmememe rağmen, canlandırdığı karakter için gösterdiği performansı hiç de fena değildi. Gerçi “Alpha Dog” ve “The Social Network”te de oldukça başarılıydı. Bu arada, filmlerde oldukça önem verdiğim müzik ise komedi türüne göre oldukça eğlenceli ve keyifliydi.
1980 doğumlu Jason Segel, milyonların gönlünü ve tabi ki benim gönlümü (acitasyon yapmıyorum ciddiyim) “How I Met Your Mother” dizisi (“Freaks and Geeks”i de çöpe atmamak lazım tabi. HIMYM yokken o vardı) ile kazanan ve ünlenen oyuncu ve müzisyendir. Bad Teacher’da Cameron Diaz’ın canlandırdığı karakterin aksine iyi bir öğretmeni canlandıran oyuncunun keşke karakteri biraz daha ön plana çıksaydı demekten kendimi alamıyorum. 1.93 metrelik boyu ile ekranlara sığmayacak gibi görünse de, “Knocked Up”, “Forgetting Sarah Marshall”, “I Love You, Man”, “Gulliver’s Travels” filmleri ile televizyonla birlikte sinema perdesinde de hızlı adımlarla ilerliyor.
Lucy Punch beni de cidden rahatsız etti hatta Cameron'ın bütün kötülüklerini hakettiğini düşünüyorum:) Oh olsun ona!
YanıtlaSilHarika! Benim gibi düşünen ve yazılan karakterin kötülüğüne tepki gösteren biri daha var :)) Ben de "Oh olsun sana, canıma değsin" demiştim :)
YanıtlaSil