27 Şubat 2013 Çarşamba

Hükümet Kadın (2012)


Gelen olumsuz eleştirilere rağmen, konu ve baş rol oyuncusu nedeniyle merakıma yenilip Hükümet Kadın’ı izledim. 1 Şubat’ta gösterime giren komedi filminin yönetmenliğini ve senaristliğini Sermiyan Midyat üstlenmektedir. Daha önceden “Ay Lav Yu” filmiyle oyunculuktan yönetmenliğe adım atmıştı. Demet Akbağ, Ercan Kesal, Bülent Çolak, Cezmi Baskın, Mahir İperk, Rıza Akın, Ayberk Atilla, Sermiyan Midyat da oyuncu kadrosunu oluşturuyorlar. Yapımcılığını BKM üstlenmiştir.

8 çocuk annesi Xate, okuma yazma bilmeyen bir kadındır. Bir gün kendini eşinin yerine Midyat Belediye Başkanı olarak bulur. Evlatlarına ve siyaseti hiç bilmemesine rağmen beklenmedik şekilde bu koltuğun hakkını vermeye çalışır.

Çekimleri Mardin Midyat’ta gerçekleştirilen proje, benim için tam bir hayal kırıklığı yarattı. Öncelikle sorunun sinema salonunda mı yoksa filmin kendisinde mi olduğuna emin olamadığım bir şeyle başlamak istiyorum. CKM’de izlediğim filmin ilk yarısında sanki korsan DVD seyretmiş gibi kötü bir çekim vardı. Sahne geçişleri buğulu, kamera sürekli sallanıyordu. 2. yarıda durum biraz daha düzelse de kafada soru işaretleri bırakıyor. Sorunun filmin kopyasında olduğunu düşünsem de kararsız kaldım. Eğer orjinal kopyadan seyrettiysem vay halimize diyorum. Güneydoğu Anadolu’nun yaklaşık 7 ilini gezmiş biri olarak Mardin’in güzelliğini yeteri kadar aktaramadığına inanıyorum. Elde ciddi anlamda hazine varken genel bir görünümle geçiştirilmiş. Döneme göre kostüm, mekan, dekor tasarımları fena değil. Gerçi gelenek göreneklerin süregeldiği bölgede bunun için yoğun çalışma yapıldığını da çok düşünmüyorum. Makyaj/saç tasarımında göze çarpan Xate karakteri çok kötüydü. İşi komediye çevirmek için Mardinli kadını bu kadar çirkinleştirmek halkı aynı kategoriye sokmaya meyillendiriyor. Diğer yandan, Xate dışındaki kadın ve erkeklerin hemen hepsi saç, makyaj, yanık ten açısından Xate’ye hiç benzemiyor. Xate numunelik duruyor. Eğer yanık ten, gür kaş yapılacaksa tüm karakterlere uygulanmalıdır. Mardin’i gezdiğimde birbirinden güzel insanlar gördüm, halkı bu imajla göstermek çok yanlış geldi. Buna sebep aradaki dönem farkı gösterilemez.
Senaryoya gelindiğinde ise aslında gayet güzel bir konuya değinilmek isteniyor. Amaç çok iyi lakin senaryo, diyaloglar vasatın çok altındadır. “Vizontele” serisi mantığından çıkılıyor. Tekrardan seri benzeri filmi izlemek yerine, daha başarılı senaryoyla tekrar onları seyretmeyi tercih ederim. En azından oradaki kalite Hükümet Kadın’dan çok daha üstündür. Senaryoyu eleştirirken sanmayın ki film boyunca gülmedim. Gayet eğlenceli diyaloglar mevcut. Diğer yandan, hepsi anında unutulacak türden; tazelik yok. Daha önce duyduklarımızı tekrar bize satıyor. İroni yaratılmaya çalışılmış ama etkili olamamış. Doğu’nun ana sorunlarından ataerkil toplum, susuzluk, işsizlik, altyapı yetersizliği, kızların okutulmaması, başlık parası gibi konular birbirine harmanlanmadan ele alınıyor. Dönemi anlatmak adına yeterli konular olsa da bütünlüğün sağlanamaması kafa yoruyor, seyirliği güçleştiriyor.

Demet Akbağ’ı hayranlıkla takip eden biri olarak, bu karakteri hiç sevemedim. Üstelik karakter “kötü” sınıfında yer almıyor. Yani sorun empati kuramamak değil. Çok abartılı mimik, vücut dili, konuşmaları var. Güldürmüyor. Bu durum diğer karakterlerde de olunca zevk almak çok zorlaşıyor. İster istemez bundan sonraki Sermiyan Midyat projelerine soru işaretiyle baktırıyor, baş rolünde tekrar Demet Akbağ oynasa dahi!


2 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...