Oscar listesini temizlemeye
çalışırken en iyi makyaj adayında görüp merak ettiğim Hitchcock,
kadrosuyla göz kamaştırıyor. Adaylığı bir yana, konusu ve oyuncuları için dahi
seyredilmesi gerektiğine inanıyorum. Yönetmen koltuğunda Sacha Gervasi
oturuyor. John J. McLaughlin de Stephen Rebello’nun “Alfred Hitchcock and the Making of Psycho” adlı eserinden senaryoyu
uyarlamıştır. Biyografi ve dram türündeki ABD yapımının oyuncu kadrosu ise
şöyle: Anthony Hopkins, Helen Mirren, Scarlett Johansson, Danny Huston, Toni
Collette, Jessica Biel. 98 dakikalık projenin Türkiye vizyon tarihi şimdilik 15
Mart’ı gösterse de kesinleşmiş değil. Altın Küre’de Helen Mirren ile en iyi
kadın oyuncu adayı (ve Bafta’da) oldu fakat ödül Jessica Chastain’e gitti.
Helen Mirren tadından yenmez bir performans sergilese de Chastain’in oynadığı
karaktere göre daha arka planda kalıyor.
Hangi sıfatla hitap edilse
isminin önünde başarısını anlatmaya yetersiz kalacak Alfred Hitchcock, sinema
tarihini şaşırtan “Psycho” (Sapık)
filmini çekmek için kolları sıvar. Lakin bu hiç kolay olmayacaktır. Senaryonun onaylanması, bütçenin ayarlanması, insanların ilgisini bu
filme çekmek çok meşakkatlidir. Eşi Alma’yla sorunlar da yaşayan Hitchcock ise
kararlıdır; ne olursa olsun “Pscyho”
sinema salonlarında gösterime girecektir.
Senaryonun tüm başarısızlığına
rağmen üstat Alfred Hitchcock’un hayatının bir dönemine tanık olmak, “Psycho”nun çekim aşamasını görmek paha
biçilemez. İzlerken Hitchcock ekibini kıskanıyorsunuz ve orada olmak
istiyorsunuz. En azından bir sinemasever olarak duygularım film boyunca
böyleydi. Bu büyünün etkisinden kurtulup gerçeklerle yüzleşmek gerekirse
senaryo Hitchcock’a yakışmıyor. Kitabı okumadım lakin bu film sonrası
Hitchcock’un hayatını okuma, öğrenme hevesi uyandı çünkü bazı şeylerin
doğruluğundan emin olmak istiyorum. Senaryoyu beğenmeme sebeplerimin ilki
abartının bolca kullanılmasıdır. Hitchcock hayatını önceden irdelemeyen biri
olarak aklımda sadece olumsuz düşünceler birikti. Egosu Nirvana’ya ulaşmış,
kadınlara karşı zaafını zapt edemeyen, elinde viskisi her an bir kadını öpecek
Nuri Alço kıvamı yaratılmış neredeyse. Anlatılanların doğruluğunu bilmek kolay
değil. Gene de ele alınan kişi Hitchcock! Senaryonun ikinci rahatsız eden
durumu ise ele alınan “Psycho” çekimi
mi yoksa Alfred – Alma aşkında yaşanan tökezleme mi kararsızlığıdır. Bir filme
gidiliyor, bir Alma’ya “aldatan
kadın” etiketi yapıştırılmasına. Olaylara değil de o dönemi anlatmayı
hedefliyor diye düşünsek; o da net değil. Biyografiyi de tam kapsamıyor.
Kurgunun ayağı epey tökezliyor.
Senaryoyu bu denli eleştirmemle
birlikte filmi keyifle seyrettim. Hatta bittikten sonra da izlediğime hiç
pişman olmadım. Karikatürize edilen Alma ve Alfred Hitchcock bir yandan
eleştiri oklarını üstlerine çekse de size eğlenceyi vaat ediyor. Mekan, dekor,
kostüm tasarımları hayli başarılı. Hatta döneme göre canlı renk kullanımı dahi
göze batmıyor, aksine dikkatleri üzerine çekiyor. Kurgu zayıflığına rağmen
etkileyiciliğinden ödün vermiyor. Alfred Hitchcock’u seyredirken Anthony
Hopkins’i gözleri dışında tanımak imkansız. Kusursuz makyaj çalışmasına Howard
Berger imza atmış.
Rotten Tomatoes’tan 65, IMDB’den
de 7 almıştır. Anthony Hopkins hayli olumlu geri dönüşler alıyor. Abartılı
mimiklerine rağmen performansı hiç fena değil, adına yakışıyor. Tabi bu
abartılar yukarıda belirttiğim gibi Hitchcock’a olumlu bakmanızı engelliyor.
Sorun Anthony Hopkins’ten öte senaryo ve yönetmenlikte diye düşünüyorum. Helen
Mirren ve Scarlett Johansson ise beklenilen beceriyi gösteriyorlar; artısı yok
ama yeterli. Jessica Biel’i hala oyuncu olarak algılayamıyorum. “The Tall Man”de her şeye rağmen içimde bir ümit dolmuştu ama nafile. Anlatılan konuların
tutarsızlığı da o döneme tarafsız bakmanızı az biraz engelliyor. Gerçek olan
şeyse yönetmenin öyküyü dram ve biyografiyle birlikte mizahi olarak da ele almaya
çalışmasıdır. Ortalık biraz karışmış, o kadar. Filmle ilgili bir olumlu bir
olumsuz eleştirileri sıralasam da her şeye rağmen Hitchcock’un bir dönemini
seyretmek çok keyifliydi. Tavsiye edilir.
Not: Anthony Hopkins makyajı inanılmaz başarılı görünse de tek bir makyajla Oscar kazanma ihtimali pek adil durmuyor.
Hitchock'un kostüm dalında adaylığı yok diye biliyorum.Sadece makyaj ve en iyi yardımcı kadın oyuncu adaylığı bulunuyor.:)
YanıtlaSilEvet ya ben ikisini beraber diye kafaya yazdım demek ki.Düzelttim, uyarı için teşekkürler :)
Sililginç bir proje, özellikle bizim gibi Hitchcock hayranları için ama beklenilen tepkileri alamadı. oscardan da bir şey çıkmadı. yine de izlemek istediklerimden .)
YanıtlaSilOscar adaylığına layık bir proje değil ne yazık ki. Sadece Hitchcock severlerin ilgisini çekebilir. E kadro da ek avantaj sağlıyor tabi.
Silevet kadro da cazip :)
Sil