Havaalanı |
Adını pek çok
kez duymama rağmen yeni seyretme fırsatı yakaladığım Havaalanı, beklediğimden
daha başarılı çıktı. Verilen puanlardan hem çekimser kaldım hem de merakımı
yenemedim. Aldığı ödüller de bu merakı tetikledi. 137 dakikalık ABD yapımının
yönetmen koltuğunda George Seaton oturmaktadır. Arthur Hailey’in aynı adlı
romanından Seaton senaryoyu da kaleme alıyor. Dram gerilim türündeki projenin
oyuncu kadrosunda ise Burt Lancaster, Dean Martin, Jean Seberg, Jacqueline
Bisset, George Kennedy, Helen Hayes, Val Heflin yer almaktadırlar. 10 milyon $
bütçeye karşılık 100 milyon $ hasılat elde etmiştir. Hasılatı 10’a katlamak
harika görünüyor. Tabi şu da var: O zamanın teknolojisiyle ancak bu kadar para
harcanabilir. Teknoloji ilerledikçe beklentiler yükseliyor ve bir o kadar da
maliyeti artıyor. Buna oyuncular dahil!
ABD’de
oldukça büyük bir havaalanı, kar ve tipi yüzünden çok zor bir gece geçirmeye
gebedir. Tüm aksilikler birbirini kovalarken, personelin de kendi hayatları ve
yaşadıkları sıkıntılar aynı geceyi bulmuştur. En kötüsü ise bir uçakta bombalı eylemcinin olduğu haberinin gelmesidir!
Projenin
müzik çalışmalarını Alfred Newman üstlenmiştir. Bu çalışma Newman’ın son
projesi olmuştur, aynı yıl hayatını kaybetmiştir. Daha öncesinde 50’den fazla
filme imza atmış ve pek çok ödüle/adaylığa layık görülmüştür. Havaalan’ı Van
Heflin’in de son projesi olmuştur. Bu filmin ardından bir gün yüzerken kalp
krizi geçirip vefat etmiştir. Peş peşe gelen tesadüf müdür bilinmez tabi. Filmi
araştırırken bu iki ayrıntı ister istemez dikkat çekiyor. Kitabını okuyan
kesim, filme büyük bir bölümünün aktarılmadığından şikayet ediyor. Kitabı
okumayan biri olarak bu durumdan rahatsızlık duymadan keyifle seyrettim.
Dönemin şartlarına göre mekan, dekor, kostüm detayları çok hoşuma gitti.
Elbette dekorlar çok gerçekçi durmuyor bu dönem koşullarında. Yine de rahatsız
olacak, abartı görünecek bir zayıflıkla da karşılaşmadım. Pek çok felaket
projelerine de öncü olduğuna inanıyorum. Zira seyrederken gerçekten geriyor. Senaryo,
kurgu ve oyunculuğun bu gerilimde payı oldukça yüksektir. Her ne kadar sonunun
ne olacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek duyulmasa da projeye kendinizi
kaptırmak çok zor gelmiyor. Zaman zaman çok fazla karakterin yer alması kafa
karıştırıyor; hepsini bir yere, bir sahneye, bir öyküye sığdırmaya
çalışıyorsunuz. Açıkta kalan, olmasa da eksikliği hissedilmeyecek karakterler
soru işareti bırakıyor. Karakterlere can veren oyuncular ise bu soru
baloncuklarını kafanızdan uçurmayı sağlıyor. Karakter detaylandırmalarına çok
gidilmese de diyaloglarla birbirine bağlanan karakterlere bir süre sonra
alışabiliyorsunuz.
IMDB’den 6.5,
Rotten Tomatoes’tan 79 puan alan filme gelen eleştiriler genellikle olumlu
yöndedir. Bakmayın siz puanların orta halli olduğuna. Film 100 milyon $ hasılat
elde ettiğinde IMDB ve Rotten Tomatoes'u takip edenlerin çoğu
yoktu. Filmi 2000li yıllar yerine 1970li yıllara göre değerlendirdiğinizde
oldukça etkileyici bir dram ve gerilimle karşılaşıyorsunuz. Film en iyi
yardımcı kadın oyuncu Oscar ve Altın Küre ödüllerini alırken pek çok adaylığa
da sahip olmuştur: En iyi film, müzik, yardımcı erkek oyuncu Altın Küre
adaylıkları ve en iyi yardımcı kadın oyuncu, sanat yönetmeni, sinematografi,
müzik, film, ses, senaryo Oscar adaylıkları ve en iyi yardımcı kadın oyuncu
Bafta adayı.
1913-1994 yılları arasında yaşayan Burt Lancaster, oyunculuğun yanı sıra yapımcılık ve yönetmenliği de kariyerine eklemiştir. 80den fazla projede yer alan
oyuncu, “Atlantic City” ve “Bird Man of Alcatraz” ile en iyi erkek oyuncu Bafta
ödülü, Oscar ve Altın Küre adaylığına sahip olmuştur. “Elmer Gantry” filmiyle
de en iyi erkek oyuncu Oscar ve altın Küre ödüllerini alıp, Bafta adaylığına
layık görülmüştür. Zamanın kasıp kavuran yakışıklı oyuncularından olarak tarihe
geçmiştir.
Sayısız filme ve ödüle imza atan
1900-1985 yılları arasında yaşamış ünlü oyuncu Helen Hayes de filmin en dikkat
çekici karakterlerinden birini canlandırmaktadır. 5 yaşından itibaren sahneye
adım atan oyuncu, “The Sin of Madelon Claudet” ile en iyi kadın oyuncu Oscar
ödülüne ve bu filmle de en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar ödülüne layık
görülmüştür. Canlandırdığı karaktere bir yandan kızarken bir yandan acıma duygusu besliyorsunuz. Çevrenizdeki yaşlılardan daha sıra dışı olması da bu ön yargının diğer bir sebebi görünebilir. Senaryoda karakter yavaş yavaş çözümlendiği için zamanla bu karakterin yanında oluyorsunuz. Tabi taraf tutmak da ayrı bir keyif katıyor :)
Ah ya hala görmedim bunu. nerden buldun? :)) Blogdaki değişiklikler de güzel. bakalım daha neler göreceğiz :)
YanıtlaSilD&R'da bulmuştum DVDyi. Sen de bulup seyredersin umarım. Teşekkür ederim :)
SilD&R'da varsa bulabilirim. az bilinen bir film. blog için iyi bir seçim olmuş
YanıtlaSilseyircikoltugu, gerçekten harikasın sen, böyle keşfedilesi filmleri bulup çıkarıp bizlere tanıtıyorsun, bu güzel yazını neden wikipedia'da yayınlamıyorsun, lütfen bu yazını wikipedia'ya gönder.
YanıtlaSil