9 Kasım 2011 Çarşamba

I Don't Know How She Does It (2011)

Mucizeyi Kadınlar Yaratır
Eylül 2011’de sessiz sedasız gösterime giren Mucizeyi Kadınlar Yaratır, kişisel gelişim kitapları kıvamında anlatımı ve sabrıyla “Her şeyi başarabilirsiniz!” inancı veriyor. 90 dakikalık ABD yapımı, Allison Pearson’ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Senaryo haline getiren ise en son “Morning Glory”de bahsettiğim Aline Brosh McKenna’dır. Yönetmen koltuğunda Douglas McGrath’in oturduğu komedi filminin oyuncuları ise Sarah Jessica Parker, Pierce Brosnan, Greg Kinnear ve Christina Hendricks’tir. 24 milyon $ bütçesine karşılık hasılatı şu anda 22 milyon $ civarındadır!

Evli ve iki çocuk annesi Kate, oldukça başarılı bir finans uzmanıdır. Çok yoğun tempoda çalışırken anneliği de yürütmeyi geri plana atmak istemez. Diğer yandan, evlilik - annelik ve çalışan kadın üçlüsü  yaşayacağı güzel günleri arka plana atmaktadır. Tüm bunları bir arada yürütmeye çalışmak o kadar kolay mı peki?

Burada çok başarılı ya da en azından vasat üstü filmlere yer vermek okunurluğu ve izlemeye vesile olmayı arttırsa da ara sıra vasatın epey altı projeleri de gündeme getirmem gerektiğini düşünüyorum. Sırf bu yüzden bu film için yorum yazıyorum! Güzel olan müzik çalışmalarını Rachel Portman’ın yaptığı Mucizeyi Kadınlar Yaratır, ne yazık ki büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Aslında günümüz dünyasına evli ve çalışan modern kadını ele alsa da bu kadar pozitiflik, “Ben Yaparım Heyooo” duruşu bana hiç gerçekçi gelmiyor. Zaten eğer izlerseniz yapmacıklığı göreceksiniz. Evet, çalışan kadınların başına gelen/gelebilecek pek çok soruna el atıyor; bu açıdan tebrik etmek şart. Lakin bunu havaya yazı yazarak (esprili göstermek yersiz) ve başarısız bir başrol oyuncusu seçerek yapamazsınız ki! Sorunlar gerçekçi, anlatım yapay. Ana karakterin hayatı çok stresli ve hızlı olduğu için film de çok yoğun geçiyor. İzlerken yorucu bile geliyor. Kitabı okumadığım için üstüne yorum yapmak doğru olmaz. İşin tersi filmi uyarlayan kişi de başarılı biri olduğu için ona da laf atmak saçma geliyor. Ana karakter oldukça başarılı kaleme alınmış. Kafasından geçenleri net olarak tahmin edebiliyorsunuz. Amaçları ve düşünceleri belli duruyor. Bununla birlikte, filmin nasıl devam edeceğini ve sonucunun ne olacağını oldukça kolay tahmin edebiliyorsunuz. İzlerken herhangi bir heyecan ya da merak yaratmıyor. Komedi türüne girmesine rağmen bırakın kahkahayı, içten bir gülümseme dahi ettirmiyor. Dekor, mekan, kostüm detayları türüne göre vasat sayılabilir. Belki de Parker’ın hala kurtulamadığımız “Sex and the City” tarzını görmek isteyişimiz bu vasatlığı yaratıyor gibi görünebilir. Fakat hayır, hepsi vasattı. Hadi Sarah Jessica Parker bir şekilde bu kötü projede yer almayı kabul etti. Pierce Brosnan ve Greg Kinnear ne için kendilerini ateşe attılar? Bunu anlamak çok zor! Sevmememe rağmen Parker'ın istinasız her filminde fırlayan el kol hareketleri, yapmacık tavırları oyunculuğa hiç yakışmıyor. Bunları "Sex and the City" dizisini keyifle seyretmiş birisi yazıyor, gerisini siz düşünün.
Eleştirilere bakıldığında ise, aynı düşünceler devam ediyor. Rotten Tomatoes’ten 4.1, IMDB’den 3.8, Metacritic’ten 38 alan film, oldukça sıradan, tahmin edilebilir ve ne yazık ki güncelliğini yitirmiş olarak yerin dibine sokuluyor.

Çalışan evli kadınlar filmi oldukça beğenebilirler çünkü yaşadıkları pek çok ortak noktayı filmde görmek mümkün. Hatta bekar kadınların bile iş hayatında karşılaştıkları çoğu şeyi burada da görmeleri kaçınılmaz. Fragmanı izlediğinizde de hiç fena görünmüyor. Fakat tam olarak çözümleyemediğim bir eksiklik var. Bu eksiklik tuzsuz çorba gibi değil de yağı salçası unutulmuş bir ev yemeği gibi... Bir kenarından tutulup da kurtarılacak türden değil. Lezzetsizlik her yanına bulaşmış!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...