9 Nisan 2012 Pazartesi

In the Land of Blood and Honey (2011)


Kan ve Aşk
Türkiye gösterim tarihi Mayıs ayı bilinen Kan ve Aşk’ın yönetmen ve senaristi Angelina Jolie olmasa bu kadar ön plana çıkar mıydı, emin değilim. Yapımcılarından da olan Angelina Jolie’nin ilk yönetmenlik deneyimi olduğunu düşünürsek fena görünmeyen bir projeyle karşılaşıyoruz. Neyse ki oyuncuların içinde yer almayı istememiş. Aksi takdirde 127 dakikalık öykünün genel havası bozulabilirdi. Goran Kostic, Zana Marjanovic ve Rade Serbedzija’nın baş rollerini üstlendiği dram, savaş ve romantik türlerindeki ABD yapımının bütçesi 13 milyon $ açıklandı. Hasılatı ise pek iç açıcı görünmüyor. ABD’de dahi sınırlı sayıdaki salonlarda gösterime girmiş.

90lı yılların başında Balkanlarda Bosna Savaşı devam ederken, Sırbistan için savaşan asker Danijel, esir kampında tutulan ve savaştan önce tanıdığı Bosnalı Alma ile tekrar karşılaşır. Etnik köken farklılığına rağmen Alma’yı görmek onu umutlandırır. Lakin ortada bir gerçek vardır: Savaş!

Müzik çalışmalarını Gabriel Yared üstleniyor. Adı kulağa pek tanıdık gelmese de birkaç film sıralamam işinizi kolaylaştıracaktır: “The English Patient”, “City of Angels”, “Message in a Bottle”, “Cold Mountain”, “Amelia”, “The Tourist”. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bu filmin yönetmeni ve senaristinin kim olduğunu bilmeden seyretseniz dahi bir kadının olduğunu anlarsanız. Olaylara oldukça duygusal sahnelerle yaklaşılıyor. Gerçi Angelina Jolie, bir aşk hikayesini arka fonda savaşı içererek yazmayı hedeflemiş. Başarmış mı? Evet, başarmış. Mekan, dekor, kostüm detayları savaşı buram buram hissettiriyor. Çoğunluğunun Saraybosna’da gerçek mekanlarda çekildiğini öğrendikten sonra daha dikkatli seyretmeye değer. Yaşanmış bir hikayeyi senaryoya dökerken elbette (ç)alıntı lafları da çıkmıyor değil. Hatta Josip Knezevic adlı bir yazar, kitabından alıntı yaptığını iddia ederek Jolie’yi suçlamış. Lakin Jolie, bunu olağan suçlamalardan biri sayıp üstünde dahi durmamış. Alıntı var mı bilmem ama senaryodaki kopukluklar göze fazlasıyla batıyor. Sahne geçişlerindeki belirsizliklerle de birleşince zaman zaman konsantrasyonunuz azalabiliyor. Savaş görüntüleri en hassas yerden vurduğu aşikar. Hatta savaşta kadın ve çocukların gördüğü işkencelerin daha öne çıkması ise Angelina Jolie’nin cesaretini gösteriyor. Medyada bu konuyu anlatmaya cesaret bulamayan insanlara inat, böyle bir proje çıkarılması takdir edilmelidir. Jolie’nin derdinin para olmadığını zaten biliyoruz. Gerçi en iyi yabancı film Oscar adayı olmasında Jolie’nin adı mı yoksa filmin çekilme cesareti mi etkisi var, kesin değil.
IMDB’den 4.2, Rotten Tomatoes’tan 57, Metacritic’ten de 56 alan filme gelen eleştiriler elbette hem olumlu hem olumsuz yöndedir. En baştaki olumsuz eleştiriler savaşın taraflı gösterdiğine dairdir. IMDB’nin notu da bence bunu yansıtıyor. Siyasi boyutu ve yaşanılanların çarpıtılması dışında insanların eleştirdiği başka bir şey görünmüyor. Sinema açısından da orta şeker başarıya sahip denilebilir. Diğer yandan, mutlaka izlenmesi gereken bir savaş filmi mi? Ne yazık ki hayır.

Savaş sırasında hayatını kaybeden halkın çocuklarının filmde rol alması, o duygunun gerçekliğini perçinliyor. Oyuncu kadrosu pek bilinmiyor gibi dursa da gayet başarılı bir cast çalışması yapıldığı ortadadır. 1983 doğumlu, Alma karakteri ile karşımıza çıkan, Zana Marjanovic, Bosna kökenlidir. Bu film ile bir anda tüm dikkatleri üzerine çekti. E haksız da sayılmazlar. Filmin diğer baş rol oyuncusu 1971 doğumlu Goran Kostic’i ise daha önceden “Taken”, “Of Gods and Men” filmlerinde izlemiştik. Biraz daha tanınan bir oyuncu seçilmesi normal bir taktik görünüyor; en azından riski biraz azaltıyor. Onlarca filmde etkileyici performansıyla adını duyuran 1946 doğumlu Rade Serbedzija ise, asker baba rolü ile hem oğlunu savaşa sürüklüyor hem de onu korumaya çalışıyor.



14 yorum:

  1. Baya bir merakımı tetikledi film. ehehe.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konusu merak uyandırıyor ama sinema açısından çok etkileyici, çok başarılı diyemeyeceğim. Angelina Jolie'nin cesaretine şapka çıkarmak lazım, o ayrı.

      Sil
  2. Angelina Jolie'nin Oyunculuğuna lafım yok, çok beğendiğim ve takip ettiğim bir oyuncudur, yalnız yönetmenliğe soyulmuş olması pekte içimi açmadı doğrusu, oyuncu oyunculuğunu yapmalı diye düşüüyorum, Yönetmenlik bilgi, tecrübe ve hayal dünyası isteyen kutsal bir meslek gibidir. Film savaşı konu edinmesine rağmen fragmanda kendini daha çok aşk olarak hissettiriyor, İMDB'den bu kadar az puan almasıda gayet doğaldır. Angelina Jolie ilk filmi olması yönüyle bakarsak bir TV ve sinema mezunu olarak başarılı gördüm ama yeterli değil, Türkiye filmlerinden dahaa iyi olduğunu söyleyebilirim yalnız :))
    ABD film kuşağına göre sınıfta kaldı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düşüncene saygım var ama katılamıyorum malesef. Yazımda da belirttiğim gibi filmin konusunu Angelina Jolie savaş olarak almıyor. Savaş döneminde geçen bir aşk hikayesini ele alıyor. Zaten hedefinin bu olduğunu belirtiyor.

      Oyuncular oyunculuk, yönetmenler yönetmenlik yapması gereğine gelince.. Yönetmenlik dediğin gibi teknik ister bilgi ister. Fakat insanlar kendini geliştire geliştire belli bir aşamaya gelebilirler. Angelina Jolie'nin senaristliğini ve yönetmenliğini çok beğendiğimi söyleyemem ama oyunculukta kalmalı gibi bir kısıtlama da haksızlık olur. Dünya çapında hem oyuncu hem de yönetmen olan başarılı insanlar var sonuçta.

      Türk filmlerine ön yargılı baktığımız sürece zaten ilerleyemeyecek :) İnsanlar ikinci sınıf komedi filmlerine bu kadar prim verirken neden uğraşıp da başarılı filmlere imza atsınlar ki? Başarılı filmleri izlemek yerine eleştirmekten başka (olumsuz yönde) bir şey yapmıyoruz. Buna zaman zaman ben de dahil oluyorum ne yazık ki..

      ABD film kuşağına göre sınıfta kaldığına katılıyorum :)

      Sil
    2. Katıldığın nokta varmiş o da iyi :))

      Sil
    3. Amacım taraf olmak değildi aslında sadece fikirlerimi söyledim. Ortak bir düşünce olması güzel tabi :)

      Sil
  3. Filmi çok merak ettiğim için 2 ay önce falan izlemiştim ama beklediğimin çok altında kaldı.Filmde savaş ön planda değil tabi ki ama aşk teması da başarıyla yansıtılamıyor.Filmin dikkate değer başarıları görsellik ve cast ekibinin seçimi olarak göze çarpıyor.Jolie'nin Bosna tarafında olmadığı kanaatindeyim.Tabi ki tarafsız bir film çekmek zorunda ancak Sırplara yakın bir film izledim sanki.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında tarafsız çekmek zorunda da değil. Bana da tam tersi gibi geldi.

      Türüne gelince, dediğin gibi savaşla aşk arasında kalmış. Ne tam savaş ne de etkileyici bir aşk görülüyor. Ben çok büyük beklentilerle izlemediğim için o kadar hayal kırıklığı yaşamadım :)

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    3. Bence tarafsız çekmeli çünkü Spielberg gibi kendisinden bazı kesimler nefret edebilir yada Brad Pitt'in Tibet filmi sonrası aldığı Çin yasağını o da alabilir :):)

      Bana göre ise tarafsız çekilen filmler çok başarılı oluyor :)

      Sil
    4. Güzel bir bakış açısı :) Brad Pitt gibi başka oyuncular, yönetmenler de ülke yasakları alıyorlar. Umurlarında mı asıl soru bu olmalı :)

      Sil
    5. Ama sen naptın şimdi yahu :) Spielberg ve Jolie'yi kıyaslama lütfen. Jolie'nin 40 fırın ekmek yemesi lazım Spielberg olması için. Spielberg'ü sevmeyen kesim olsa dahi adam profesyonelce yapıyor işini. Taraf tutması onun seçimi. Ama Jolie o kadar teknik biri değil, olması da henüz imkansız :)

      Sil
  4. Yok yok kıyaslama yaparken başarılarını veya tekniklerini kıyaslamadım :) Jolie'nin asla Spielberg gibi bir yönetmen olamayacağı çok açık ama tarafsızca film çekmelerinin daha doğru olacağını düşünüyorum sadece :)

    Ya bu arada Spielberg 2015 adında Ermeni soykırımını anlatan bir film yapma hazırlığındaymış bende bu filmden sonra nefret edebilirim ondan :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hadi ya, bak bu gerçekten sıra dışı bir bilgi oldu. İyi oldu öğrendiğim saol :)) Duymamıştım bu projeyi.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...