19 Nisan 2011 Salı

London Boulevard (2010)

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: Eğer "In Bruges" filmini beğendiyseniz London Boulevard sizin için biçilmiş kaftandır! Kesinlikle memnun kalacaksınız. Tabi benim gibi "In Bruges" filmini hiç beğenmeyip bu filmi beğenme ihtimaliniz var.

Yönetmen ve senarist koltuğunda "Edge of Darkness", "Body of Lies", "The Departed" ve "Kingdom of Heaven" gibi bilinen filmlerin senaristliğini üstelenen Oscarlı William Monahan oturmaktadır. İrlandalı yazar Ken Bruen'in 2001 yılında yayımlanan kitabından uyarlanan film kara mizahın dibine vurarak kendi türünde izleneceklerin arasına giriyor. ABD - İngiltere yapımı 103 dakikalık yapımın başrollerinde Keira Knightley, Colin Farrell ve David Thewlis oynamaktadır.

Mithcell (Farrell) hapisten yeni çıkmış ve kendince dersini alıp iç çatışmasını yaşamış, bir daha o günlere dönmek istemeyen, hayatını bir düzene sokup sıradan insanlar gibi yaşamak için hayaller kuran eski bir suçludur. Mafya dünyasında az çok adı bilinen acımasız bir insan olduğu için gene aynı ortamlardan kabul etmek istemediği teklifler gelir. Fakat o hepsini elinin tersiyle iter. Onun yerine, ünlü bir oyuncu olan Charlotte'ın (Knightley) çanta taşıyıcılığını yapmayı kabul eder. Tam bu noktada da "İşte hayatımın kadını" diyerek aşık olur. Tabi bu arada geçmişi ve şimdiki zamanı arasında sıkışır kalır.

Filmin müziği kesinlikle konun önüne geçiyor. O kadar eğlenceli şarkılar var ki bazen ne izlediğinizi unutup sadece müziğe yoğunlaşıyorsunuz. Türk filmlerindeki küfürlere hep eleştiriyle yaklaşan yazarlar/insanlar bir de bu filmi izlesinler bakalım; bolca sunulan İngiliz küfürlerine nasıl yaklaşacaklar? Genelde aynı küfürler üzerinde durdukları için sanki karakterleri birleştirici bir özelliğe soyunmuşlar ve itici gelmekten öte eğlenceli bir hava katıyorlar. 

Kadro seçimi ise en az müzik kadar başarılı olmuş. Knightley'in oynadığı filmleri yakından takip edip yorumlayan biri olarak bu filmde de onu tekrar övmeye gerek yok sanırım. Lakin, şunu söylemeden geçemeyeceğim; bir insan bu kadar mı güzel aksanlı konuşur? Sırf o İngiliz aksanını duymak için onun sahnelerinin gelmesini bekliyorsunuz. Jordan karakterini canlandıran David Thewlis ise Colin Farrell'den çok daha göz doyurucu oynuyordu. Özellikle karakterin takıları ve kıyafetleri muhteşemdi!


İrlandalı oyuncu Colin Farrell, 1976 doğumlu olmasına rağmen, bu genç yaşına kadar birçok filmde rol almıştır. 2008 yılında "In Bruges" filmi ile en iyi erkek oyuncu - müzikal veya komedi dalında Altın Küre ödülünü aldı. Bu filmde ise, vicdan azabı çeken, kararsız, sorgulayıcı ve aslında sevimli Mitchell karakterini seyirciye tatmin edici bir şekilde yansıtıyor. Tabi ki en az Knightley kadar o da aksanıyla filmin rengini belirliyor.

Film, konu olarak çok iç açıcı değil. Hatta konular birbirine de bağlı değil. Birçok karakter bulunmakta fakat çoğunun hayatı incelenemeden diğer konulara geçilmektedir. E tabi ister istemez "O zaman niye filmin içinde bu kadar karaktere gerek var?" diyor insan. Mitchell ve Charlotte aşkı ise filmi keyifli kılmaktan çok o eğlenceli kara mizah anlayışına çelme takıyor.

3 yorum:

  1. in bruges 2 yani bayılcaktım sıkıntıdan:D

    YanıtlaSil
  2. Vicdanım rahat çünkü yazıda bol bol uyarmıştım :D O değil de Keira'nın olduğu bir filmde bile sıkıntıdan bayılıyorsan cidden problem var demektir :))

    YanıtlaSil
  3. az gözüktü ama keira hatta karakterlerden en az keira gözüktü herhalde:D

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...