The Avengers (2012)

Yenilmezler

Sadece meraktan sinemaya gitmeye karar verdiğim Yenilmezler, beklediğimden daha iyi ve keyifli çıktı. Tabi bilim kurgu türünü sevmeyen biri olduğumu düşünerek yorumumu dikkate almanızda fayda var. Bu türü sevenler için hayal kırıklığı yarattıysa bilemem. Stan Lee ve Jack Kirby’nin aynı adlı eserinden Zak Penn ve Joss Whedon’ın kaleme aldıkları senaryoyu Joss Whedon yönetiyor. Kim ki Joss Whedon? Televizyon kariyerini bir kenara bırakırsak sinemada “The Gateway”, “Speed”, “Waterworld”, “Toy Story”, “Alien Resurrection”, “X-Men”, “Serenity”, “Captain America: The First Avenger”, “The Cabin in the Woods” filmlerinin yazarlarındandır. “Buffy the Vampire Slayer” dizisi onla özdeşleşmiştir. 143 dakikalık ABD yapımının baş rolleri ise filmi izlemek için bile yeterlidir: Robert Downey Jr., Chris Evans, Mark Ruffalo, Chris Hemsworth, Scarlett Johansson, Jeremy Renner, Tom Hiddleston, Clark Gregg, Cobie Smulders, Stellan Skarsgard, Samuel L. Jackson. Projenin bütçesi 220 milyon $ iken, hasılatı şimdiden 1 milyar $’ı aşmıştır. Şimdiden kastım; film 4 Mayıs’ta tüm dünyada gösterime girdi! Filmin yıllardır beklendiğini, yapım aşamasını, oyuncu, yönetmen, senarist seçimlerini tek tek yazmak yerine direk konuya ve eleştirilerime geçmek istiyorum. Bu bilgiler zaten her yerde doya doya yazılmış.

Nick Fury, SHIELD adındaki uluslararası barış örgütünün başındadır. Dünyanın güvenliği çok ciddi tehdit altına girince, Fury süper kahramanlardan oluşan bir ekip kurma isteğiyle kolları sıvar. Tabi hepsini bir araya getirip takım ruhu oluşturmak pek kolay olmayacaktır. Bu ekipte olması istenenler ise Hulk, Kaptan Amerika, Thor, Iron Man, Hawkeye ve Kara Dul’dur.

Onlarca filmin müzik çalışmalarını yapan Alan Silvestri, oldukça eğlenceli ve enerji yüklü bir iş çıkarmış. Daha önceden “Back to the Future” serisi, “Predator”, “Forrest Gump”, “Cast Away”, “Identity”, “Van Helsing”, “The Polar Express”, “Captain America: The First Avenger” gibi projelere imzasını attığından kulaklarınızı emin ellere teslim edebilirsiniz. İlki 1963’te yayınlanan Marvel serilerinden Yenilmezler’i sinemada görmek heyecan uyandırıyor mu? Kesinlikle evet! Gerçi çizgi romanlarını okuyanlar için belki hayallerinde canlandırdıkları kahramanlar beyazperdede beklenildiği kadar muhteşem durmayabilir. Bu sadece Yenilmezler için değil tüm uyarlamalarda sıklıkla başımıza gelen bir gerçektir. O yüzden “Olmuş mu? Olmamış mı?” diye tartışmaktansa oturup 143 dakikanın keyfine bakmakta fayda var (Düşüncem biraz yanlı görünüyor olabilir. Sonuçta Marvel dünyasına pek yakın değilim). Senaryoya laf etmem için geçmişle ilgili daha çok bilgiye ihtiyacım var. O bilgiye de birkaç saatlik araştırmayla ulaşmak hem imkansız, hem de bu dünyayı yaşamak için yetersizdir. Sadece şunu belirtebilirim ki senaryo bütünlüğünde bazı kopmalar bulunuyor ve bu da sahneleri bağlamada, bir bütünlük kurmada sorun yaratıyor. Bilim kurgu denilince senaryo daha arka planda kalsa da senaryonun her zaman çıtayı yükselttiği kesin! Yönetmen Joss Whedon projelerini takip etmeyen biri olarak, tüm seyirliğin görsel efektlere dayandığını belirtmek mümkün. Özellikle 3D çok başarılı kullanılmış. Sinemada izlemeye kesinlikle değer. Mekan, dekor, kostüm tasarımları tartışılmaz öne geçiyor. Karakter detaylandırmalarına gelirsek; zaten filmin hedefinde konu değil karakterler var. Eğer süper kahramanların hepsini daha önceden takip ettiyseniz keyif vereceğine eminim. Ben sadece Thor, Hulk, Iron Man’i seyretmiş biri olarak yeteri kadar eğlendim. Diğerlerine alışmak çok zor olmasa da Kara Dul ve Hawkeye pek öne çıkamıyor. Daha doğrusu kahramanlıkları akılda kalıcı değil. Favori kahramanım ise kesinlikle Hulk! Normalden daha komik hale getirilmesi sinema salonunu kahkahaya boğdu. Üstelik birkaç saniyelik değil uzun uzun gülmenizi sağlıyor. Tüm kahramanların ayrı ayrı katkısı olsa da cüsseden dolayı Hulk’u daha öne çıkarmışlar. Beyin takımı diğer kahramanlar, kurtarıcı ise Hulk görünüyor. Bunları okurken sakın ola ki spoiler verdiğimi düşünmeyin; içiniz rahat olsun J

IMDB’den 8.7 (bu daha düşer), Rotten Tomatoes’tan 93, Metacritic’ten 69 alan projeye gelen eleştiriler hep olumlu görünse de bir süre sonra biraz daha normale (yani abartıdan uzak) ineceğine inanıyorum. İlk heves ile herkes fazla fazla puan veriyor. Bilim kurgu türünü beğendirmek zorken, hayranların eleştirileri, tepkileri çok önemli bir hal alıyor. Eğer hayranları memnun edemezseniz büyük bir sıkıntı var demektir. Film daha yeni gösterime girdiği için belki bir ay sonra kesin düşünceler oturacaktır. Şunu da unutmamak gerekir ki tüm süper kahramanları topluca görmek inanılmaz. Dünyayı kurtarma adına verdikleri çaba heyecan yaratıyor. Üstelik şık esprilerle taçlandırılması çıtasını yükseltiyor.

Filmin oyuncularından hangisini öne çıkarmak gerekir, bilmiyorum. Yukarıda ismi geçen her oyuncu ayrı ayrı harika performans çıkarmışlar. “How I Met Your Mother” hayranı olarak Cobie Smulders’ı projede görmek elbette beni ayrı mutlu etti. Performansı diğerlerine göre daha arka plandaydı (olması gereken de buydu zaten) ama bu hiç yadırganmıyor. Sinema dünyasında tırmanması için projede yer alması büyük şans sayılır.