İskandinav mitolojisinin en güçlü tanrısı olarak kabul edilen Thor’u konu alan ve geçen hafta vizyona 3D özelliği ile giren Thor, oyuncu kadrosu ve yönetmeniyle göz dolduruyor. ABD yapımı 114 dakikalık fantastik macera türündeki projenin ünlü yönetmeni Kenneth Branagh, “Frankenstein” efsanesinde oyuncu ve yönetmen; “Othello”da oyuncu, “Hamlet”te yönetmen, senarist ve oyuncu; “Wild Wild West”te oyuncu; “Mission: Impossible 3”de oyuncu ve “Sleuth”ta yönetmen olarak karşımıza çıkmıştı. Televizyonda da birçok projede oyuncu olarak yer alan Branagh 1989’da “Henry V” ile en iyi erkek oyuncu ve en iyi yönetmen dallarında Oscar adayı ve en iyi erkek oyuncu Bafta adayı oldu. Thor’un senaristliğini ise Ashley Miller ve “Fantastic Four 2: Rise of the Silver Surfer” filminin senaristi Don Payne üstleniyor. Başrolleri Natalie Portman, Chris Hemsworth ve filme damgasını vurduğuna inandığım Anthony Hopkins paylaşıyor.
Savaşçı ruhunun kibir ve hırsla birleşmesi sonucu antik bir savaşı tekrardan başlatan Thor, bunun bedelini Dünya’ya sürgün edilerek öder. Dünya’da insanlar arasında güçleri alınmış şekilde yaşamaya mecbur kalırken Jane Foster (Portman) ile tanışır. Geri dönmenin yollarını ararken kendi evreninin kötü adamı da Dünya’yı istila etmek için gönderilir. Tam da bu noktada Thor kahraman olmak için nelerin gerektiğini yaşayarak öğrenir ve kolları sıvar.
Thor’un babası Odin’i Anthony Hopkins’ten başkası oynayabilir miydi bilmiyorum çünkü ekranda görünür görünmez (yani karakterin Odin olduğunu bilmeden) “Demek ki Anthony en yüce karakteri oynuyor” diyorsunuz. Karakter o kadar örtüşmüş ki hemen tüm iyiliklerini/kötülüklerini kabul edebiliyorsunuz. Dünya’daki araştırmacı Jane Foster’ı canlandıran Natalie Portman’ın niye bu projede yer aldığını anlamak biraz zor çünkü çok sıradan bir rolü oynuyor. Gerçi asıl amaç Thor’u anlatmaksa diğer karakterlerin daha sıradan olması gerekiyor. O sıradanlık Thor’un yüceliğini arttırıyor. 1983 Avustralya doğumlu taze Chris Hemsworth ise Thor karakteriyle çakma Kıvanç Tatlıtuğ (ikisi de yaşıtmış efendim, ama aslında Chris daha yakışıklı) olarak arz-ı endam ediyor. “Star Trek”, “A Perfect Getaway” ve “Cash” filmlerinde rol alan oyuncu yakın zamanda fantastik macera severlerin karşısına “The Avengers” ile tekrar Thor karakterini oynayarak çıkacak. Performansı seyirciyi çok fazla etkilemese de (Hopkins ve Portman varken zaten ondan bir şey beklenmiyor) destansı bir kahraman olarak sırıtmıyor.
Filmi 3D izlemeniz ayrı bir keyif katmıyor çünkü (gözlüğün verdiği ağırlığı bir yana bırakalım) bu özellikle çok güzelleşen sahneler bulunmamaktadır. Sinemadan çıktığınızda akılda kalan 3D sahnesi yok bile denebilir. Bunun yanında fantastik türünden pek haz etmesem de oldukça eğlenceliydi çünkü diyaloglara pek çok komedi unsuru eklenmiş. Birçok kez gülmenize sebep olacak bölümler mevcut. Senaryoda çok çabuk geçilmiş, üstünde durulmamış konular da göze çarpıyor. Fazla detay vermeden örnek olarak Thor - Jane ilişkisi başarılı bir şekilde aktarılamamış. Bu ilişkinin üzerinde daha çok durulması filmin türünün dışına çıkmasına sebep olabilirdi belki ama böyle de çok yavan kalmış. Favori sahnem ise (ki filmi izleyenlerin de bana katılacağına eminim) Thor’un pet shop’a girip bir şey istemesidir. Ayrıca Thor’un kırmızı pelerini de çok etkileyiciydi, gözüm kaldı :) Natalie Portman’ı oyuncu olarak sevsem de bu filme farklı birinin dahil olmasını tercih ederdim. Tabi ki Portman’ın adı sinemaya gitme sebebi oluyor o ayrı. Marvel dünyasını hiç takip etmeyen biri olarak beklentisiz gittiğim bu filmi çok beğendim. Takipçilerinin beğenip beğenmeyeceğinden emin olamasam da izlemenizi tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder