Bu aralar denk mi geliyor bilmiyorum fakat Avrupa filmleri izleme sıklığım artmaya başladı. “Little White Lies” gibi leziz bir Fransız filminin ardından gene 84 dakikalık polisiye, macera filmi olan Point Blank (orijinal adı ile A Bout Portant) bu Cuma 16 milyon $’lık bütçesi ile seyircinin karşısına çıkıyor.
Fred Cavaye yönetmen koltuğunda otururken, senaryoyu da Guillaume Lemans'la kaleme alıyorlar. Oyuncu kadrosu da tecrübeli kişilerden seçilmiş: Gilles Lellouche, Roschdy Zem, Gerard Lanvin, Elena Anaya.
Sağlık görevlisi belgesini almak için sürekli çalışan Samuel, eşi Nadia ile mutlu bir evlilik sürdürmektedir. Bebeklerine kavuşmalarına da çok az bir süre kalmıştır. Samuel ve Nadia bir gün evdeyken saldırıya uğrarlar. Samuel kendine geldiğinde Nadia'nın kaçırıldığını fark eder. O anda telefonu çalar ve karısını kurtarmak için hastanede polis gözetiminde yatan yaralı adamın 3 saat içinde çıkarmasını; aksi takdirde Nadia'nın öldürüleceğini duyar. Karısını tekrar görebilmek umuduyla bu oyunun içine zorla girer ve zaman geri saymaya başlar.
Konusu çok şaşırtıcı, sürprizlerle dolu olmayan film buna rağmen kendi türünde fena görünmüyor. Aslında Hollywood filmlerindeki kahraman ama samimi, içten polisler ve tertemiz ofisler yok! Bu da filmi oldukça gerçekçi bir hale sokuyor. Kalabalık, gürültülü, ruh daraltıcı polis merkezinde ortamın yarattığı karanlıkta polisler suçlularla cebelleşiyorlar. Sokaklarda ya da evler içinde geçen sahneler de yan karakterler birlikte heyecanla izleniyor. Tabi bu filmi izlemek için önce Avrupa filmlerinden zevk almanız gerekiyor ya da en azından tası tarağı toplayıp onlardan kaçmamanız gerekiyor. Fransız oyuncularla birlikte karakterlerin de Amerikan tarzı karakterlerden uzak oluşu belki de izlediğiniz Amerikan filmlerine oranla soğuk gelebilir ya da seyrederken zevk vermeyebilir. Ben de hatırladığım kadarıyla çok fazla polisiye türünde Avrupa filmi izlemedim; başlarda filme çok tutunamadıysam da zamanla alıştım ve keyif aldım. Bu arada, tabi ki Amerikan filmlerinden alınan bir kaç klişe bu filmde de var. Gördüğünüzde hemen aklınıza alternatif sahneler geliyor. Lakin bu durumu bir çok projeyi izlerken yaşadığımız için bünye kaldırabiliyor. Aslında 84 dakika oluşu da gayet güzel olmuş. Konudan da anlayacağınız üzere böyle bir film 110-120 dakika sürse idi bunaltırdı ve kopukluk yaşanırdı.
En son "Little White Lies" filminde pirinçlerle konuşan (!) Eric karakteriyle beni kendine hayran bırakan Gilles Lellouche, Samuel karakteriyle bu filmde de oldukça başarılı bir performans sergiliyor. Oradaki performansı sonrasında başka filmlerini izlemek isterken Point Blank çok iyi denk geldi. Diğer oyuncuların filmlerini çok fazla izleme şansım olmasa da Roschdy Zem de en az Lellouche kadar başarılı bir performansla filmde oyunculuğunu konuşturuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder