22 Ağustos 2011 Pazartesi

Cars 2 (2011)

Fragmanını nedense çok çekici bulamayıp tereddütle gittiğim film beni tamamen şaşırttı. Öyle ki, bir kıyaslama yapacak olsam serinin ilk filmine bunu tercih ederim! Üstelik 3 boyutu tam anlamıyla muhteşem olmuş! Şirinler’in aksine bu filmi 3 boyutlu izlemenizi şiddetle öneririm. Bir de bu seferlik orijinal diye tutturmayın çünkü dublajda sizi başta Yekta Kopan ve Cem Yılmaz olmak üzere usta sesler bekliyor. Yönetmenliğini Brad Lewis ve John Lasseter’in yaptığı filmin senaryo ekibi de kalabalık görünüyor: Ben Queen, Brad Lewis, John Lasseter, Dan Fogelman. Seslendirmede ise Owen Wilson, Larry The Cable Guy ve Michael Caine yer alıyor. Bizde ise, Şimşek McQueen’i Yekta Kopan, Çekici Mater'ı Osman Gidişoğlu ve Francesco Bernoulli’yi Cem Yılmaz seslendiriyor. 113 dakikalık ABD yapımı animasyon, Pixar stüdyolarında hayat buluyor.

Serinin ilk filminde, McQueen kendini başarılara odaklayan bir yarış arabası olarak karşımıza çıkmıştı. Hayatın yarışlardan ve şampiyonluklardan ibaret olduğunu düşünen McQueen, bir tesadüf sonucu hayatın anlamını, dostluğu, aşkı ve eğlenceyi öğrenir. İkinci yani bu filmde ise Şimşek McQueen, Dünya Şampiyonası’nda yarışmak için uzun bir yolculuğa çıkar. Bu sefer yanında en yakın arkadaşı usta çekici Mater de vardır. Mater,  yarışta hem McQueen’e yardım edecek, hem de gizli bir casusluk görevinde farkına varmadan yerini alacaktır. Japonya, İtalya, Fransa ve İngiltere’deki yarışlarda başlarına gelmeyen kalmayacaktır.
200 milyon $ bütçesini şimdiden iki katı hasılat elde ederek çıkaran ve başarıya koşan Cars 2, 3 boyut tekniğinin hakkını vererek seyirci karşısına çıkıyor. Görsellik ve teknik açıdan doyurucu ve renkli sahneler izlerken, Michael Giacchino tarafından yapılan müzik neredeyse yerinizde durmanızı engelliyor. Süresi de oldukça ideal (filmi bir sürü çocukla izlediğinizi düşünürseniz) filmin senaryosu ve vermek istediği mesaj ilgi çekici geliyor. Tabi İtalya, Fransa, Japonya, İngiltere gibi ülkelerin farklı kültürlerini de içine kattığı için hepsinden ayrı bir espri çıkartabilmişler. Bu durum görselliğe yansırken, müziği de, diyalogları da keyifli kılıyor. Fragmanda genelde casuslukla ilgili sahneler tercih edilmiş olsa da filmin tamamı casuslukla ilgili değil. Diğer yandan, gizli ajan karakterleri eğlenceli olarak yaratılmış. Müzikler ve görüntüler tanıdık gibi geliyor ama beklemediğiniz şeylerle karşılaşıyorsunuz.

Tabi bu başarının bir tesadüf olmadığını da belirtmek gerekir. Filmin yönetmeni John Lasseter, “Toy Story”, “Toy Story 2”, “Cars” filmlerinin de yönetmenliğini üstlenmiştir. Bunların yanında “Mosnters, Inc”, “Finding Nemo”, “The Incredibles”, “Meet the Robinsons”, “Ratatouille”, “Wall-E”, “Bolt”, “Up”, “Toy Story 3”, “Tangled”, “Winnie the Pooh” gibi filmlerin de idari yapımcılığını üstlenmiştir. Bu açıdan bakıldığında doğru filmleri doğru bir ekiple ortaya çıkardığından şüphe duyulmuyor.

Filmi (iyi ki) dublajlı izlediğim için orijinal seslendirme ile ilgili yorumlarımı izleyenlere bırakıyorum. Diğer yandan, Yekta Kopan’ın eşsiz seslendirmesi McQueen sahnede yerini alır almaz kulağınızı şenlendiriyor. “Rango”da hayran kaldığım Kopan, serinin devamında da (yani seri devam ederse) umarım bu görevini bırakmaz. İtalyan yarış arabası Francesco Bernoulli’yi seslendiren Cem Yılmaz ise filmdeki en büyük sürprizdi! Türklerin abartarak taklit ettikleri İtalyanlar gibi konuşması, filmden çıktığınızda “Francescooo” diye dolanmanıza sebep oluyor J


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...