Aşk Oyunu |
Muhteşem Türkçe çevirisiyle
adının anlamını yerle bir eden Playing For Keeps, güçlü oyuncu kadrosunun romantik komediyle birleşip birleşemediği konusunda merak uyandırıyor. Yönetmen
koltuğunda “The Pursuit of Happyness”
ve “Seven Pounds” gibi projelerin
İtalyan yönetmeni Gabriele Muccino oturuyor. ABD yapımının senaryosunu ise
Robbie Fox yazmıştır. 105 dakikalık filmin oyuncu kadrosu ise şöyle: Gerard
Butler, Jessica Biel, Catherine Zeta-Jones, Dennis Quaid, Uma Thurman, Judy
Greer, Noah Lomax. 35 milyon $ bütçeye karşılık şimdilik 24 milyon $ hasılat elde etmiştir. Türkiye gösterim tarihi henüz belirsizdir.
George oldukça ünlü bir
futbolcudur. Yaşadığı sakatlık sonrasında futbolu bırakmak zorunda kalmıştır ve
maddi sıkıntı başlamıştır. Kendine çıkış yolu ararken oğlunun futbol
takımında koçluk yapmaya başlar. Ayrıldığı eşiyle böylece daha sık görüşürken yepyeni umulmadık bir çevrenin içine girer. Zira takımdaki çocukların
anneleri George’un peşini bırakmamakta ısrarlılardır!
Filme beni iten iki şey vardı:
yönetmen ve oyuncu kadrosu. “The Pursuit
of Happyness” ve “Seven Pounds”
filmlerini keyifle seyretmiş biri olarak filmden beklentim standart romantik
komedilerden biraz daha yüksekti. Senaryo gayet gerçekçi ve başarılı başlıyor.
Kariyeri beklenmedik şekilde sonlanan futbolcu maddi sıkıntı çekmeye
başlamıştır. Koçluk fırsatı onu yakalamışken şimdiye kadar yaptığı
sorumsuzluklarla yüzleşir. Aslına hiç büyümediğini fark eder ve yeniden
doğmuş gibi hayatında ciddi kararlar almak için çabalar. Temeli güzel oturmuş.
Diğer yandan, yan öyküler tuğlaları yerinden oynatıyor. Peşinden koşan anneler, onların eşleri, komşuları derken
kopukluk başlıyor ve sonuna kadar zor toparlanıyor. Olaylar tek tek eğlenceli
olmaya ramak kalıyor fakat bütüne bakınca o keyfi çok alamıyorsunuz.
Senaryonun bir diğer eksiği - ki
film bittiğinde dahi hala “Neden?” sorusu kaldı – George ve eski eşinin neden
ayrıldığı. Arada bir şey yaşandı da mı ayrıldılar yoksa George’un sorumsuzluğu
mu buna neden oldu? Aslında çok önemli bir soru görünmüyor lakin taşların
yerine oturmasında büyük etkisi var. George’nun geçmişi, geleceğini
yönlendiriyor. Bu nedenle de bilmemezlik film boyunca sizi arada bırakıyor. George’un
yaptıklarını mazur görmenizi engelliyor.
Romantik komedi türüne göre
çekimler başarılıdır. Mekan, dekor, kostüm seçimleri ve kullanılan canlı
renkler seyirliği artırıyor. Özellikle kadın oyuncu sayısı erkeklere göre çok
olunca merak artıyor. Senaryo ve kurgu eksiğini ortadan kaldırmaya yardımcı
oluyor mu? Ne yazık ki hayır.
IMDB’den 5.5 alan filme gelen eleştiriler çok olumlu
yönde değil. Çerezlik sınıfından yukarı çıkamıyor. Tabi oyuncu kadrosu için
bunu söylemek pek de doğru olmaz. Gerard Butler, Catherine Zeta-Jones, Dennis
Quaid, Uma Thurman ve Judy Greer gerçekten çok başarılılar. Sadece yardımcı
oyuncuların neden bu projede yer aldıklarını sorgulamadan edemiyorsunuz.
Senaryo ve kurgusuna göre gereksiz büyüklükte oyuncu kadrosu barındırıyor. Tabi
oyuncularla ilgili bu güzel cümlelere Jessica Biel’i ekleyemiyorum. Filmde
doğal güzelliği olan bir anneyi öne çıkarmak istemişler fakat neredeyse
bakımsız bir kadına benzetmişler. Hani tek artısı bakımı ve güzelliği derken
ondan da yoksun bırakılmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder