5 Mart 2012 Pazartesi

A Dangerous Method (2011)

Tehlikeli İlişki
Bazı filmleri şiddetle izlememem gerektiği konusunda uyarı alsam da inadım tutuyor. Tehlikeli İlişki de bu filmlerden biri. Peki ben niye inat ettim? Çünkü projenin içinde Keira Knightley var ve blogtan da takip ettiyseniz Knightley projelerini izlemeyi seviyorum! Peki ya sonuç?

Crash”, “A History of Violence”, “Eastern Promises” gibi projelerin ünlü yönetmeni David Cronenberg yönetmen koltuğunda otururken Christopher Hampton kendi yazdığı “The Talking Cure” oyunundan ve John Kerr’in “A Most Dangerous Method” adlı eserinden filmi kaleme almaktadır. Almanya, Birleşik Krallık, Kanada yapımının baş rollerinde ise Viggo Mortensen, Michael Fassbender, Keira Knightley ve Vincent Cassel yer almaktadırlar. 94 dakikalık tarihi proje, 15 milyon Euro ile çekilirken hasılatı 22 milyon $ civarındadır. 68. Venedik Film Festivali’nde ilk kez seyirci ile buluşmuştur. Neyse ki Oscar’a bulaşmadı.

Psikanalist Carl Jung, hastası Sabine Spielrein ile doktor-hasta ilişkisini Freud’u da dahil ederek bir aşk üçgenine çevirir. Evli ve eşi hamile olan Carl Jung, aklı dengesi yerinde olmayan Sabina üzerinde Freud’un tartışmalı tedavi yöntemini uygular. Tabi bu arada yakınlaşmaktan da geri kalmaz. E haliyle Freud ve Jung’un da arası açılır.

The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring”, “The Lord of the Rings: The Return of the King” ile toplam 3 Oscar alan Howard Shore, projenin müzik çalışmalarını üstleniyor. Bu ağır senaryoya ahenk kattığı kaçınılmazdır. Zira 94 dakika insana iki katı uzunluk hissiyatı veriyor. Yönetmeni, senaristi, oyuncuları gayet başarılı olsa da filmin konusu seyretmek için biraz zor. Senaryonun asıl hedefi tedavi yöntemini mi anlatmak yoksa bu yöntemi uygulamaya çalışırken kişilerin başka yollara sürüklenmesini mi göstermek, tam çözemedim. Kurgu bu açıdan çok tatmin edici görünmüyor. Mekan, dekor, kostüm seçimleri 1900lü yılların başındaki bir dönem için elbette başarılı. Filmde beni çeken en büyük detaylar bunlar oldu. Gene de kurtardı mı? Ne yazık ki hayır. Diğer yandan, tarihi bir olayı görmek, Freud’un hayatının bir bölümünü seyretmek ilgi çekici oluyor. Sonunun nasıl biteceğini merak etmek, sürenin uzun gelmesini de pek değiştirmiyor.
IMDB 6.8, Rotten Tomatoes 77, Metacritic 76 puan vererek benle çok da aynı fikirde olmadıklarını gösteriyorlar. Oyunculuklara gelince; senaryodaki Sabina karakterinin aslında Julia Roberts için yazıldığını sonradan öğrenmek biraz üzücü oldu çünkü Keira Knightley’i ne kadar beğenirsem beğeneyim, bu filmde aşırı yapmacık bir performans sergiliyor. Julia Roberts daha güçlü görünebilirdi sanırım. Karakterin histerikli olmasını vurgulamaya çalışırken o kadar kasmış ki, filme odaklanmakta zorluk çektim. Diğer yandan, 1958 ABD doğumlu Viggo Mortensen daha başarılı bir oyunculuk sergiliyor. The Lord of the Rings” serisi, “Hidalgo”, “A History of Violence”, “Eastern Promises” filmlerindeki başarısını devam ettiriyor. “Eastern Promises” ile en iyi erkek oyuncu Oscar, Bafta ve Altın Küre adayı olmuştur. Freud karakterine de oldukça yakışıyor. 1977 Almanya doğumlu Michael Fassbender ise “Hunger”, “Inglourious Basterds”, “Jane Eyre”, “X-Men: First Class”, “Shame” filmleri sayesinde seyircilerle buluşmuştur. Fakat ne yazık ki Knightley gibi onu da bu filmde çok etkileyici bulamadım.

4 yorum:

  1. Bende 2 gün önce izledim. Dekor, kostüm v.s. İyi bir puan vermek mümkün elbette ama çok da iç açıcı bir film değil. Orta da kalmış!

    YanıtlaSil
  2. Hemen hemen aynı fikirdeyiz bu konuda..

    YanıtlaSil
  3. Bırak yahu Keira'yı! Resmen zamanımı çaldı! :D

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...