12 Mart 2012 Pazartesi

The Wedding Date (2005)

Kiralık Sevgili
Bu filmle ilgili şimdiye kadar çok az olumlu eleştiri duysam da bıkmadan usanmadan izlerim. İşin komiği, bunun sebebi de yok. Sonuçta ortada muhteşem senaryo, harika kurgu, alt yapı görülmüyor. Gerçi romantik komedilerde bu pek aranmaz ya olsun. Lakin ilginç bir şekilde herkese karşı filmi savunma hissi duyuyorum. Yönetmen koltuğunda Clare Kilner’ın oturduğu, Elizabeth Young’un “Asking for Trouble” adlı eserinden Dana Fox’un kaleme aldığı ABD yapımının baş rollerinde Debra Messing, Dermot Mulroney, Amy Adams, Jack Davenport ve Peter Egan yer almaktadırlar. 90 dakikalık romantik komedinin 15 milyon $ bütçesine karşılık 47 milyon $ hasılatı bulunmaktadır.

Evlenmek için doğru adamı bekleyen Kat, çok acil kendine sevgili bulmak zorundadır çünkü kız kardeşi evleniyordur. Üstelik sağdıç da Kat’in eski sevgilisidir. Peki bu sevgili nereden bulunacaktı?

Romantik komedi türünün vazgeçilmezlerinden biri müziktir. Kiralık Sevgili ise çok eğlenceli müzik çalışmaları sayesinde Michael Buble’ı tanımamı ve bir dönem hayranı olmamı sağlamıştır. Özellikle “Home”, “Save the Last Dance for Me”, “Sway” yorumlarını çok beğenirim. Tabi OST’de sadece bu şarkılar yok. “Moon River”, “All Out of Love”, “Forever Young”, “When We Are Together” gibi enfes parçalar da bulunuyor. Düğünü kapsayan bir senaryo olduğu için kostümler, mekan, dekor, makyaj gibi detaylar çok ilgi çekici görünüyor; özellikle de kadınlar için! Belki de bu filmi 4-5 kez izlememde müzik ve bu gibi detayların varlığı yetiyordur. İşin tersi düğünlerden, törenlerden haz etmeyen biriyimdir. Sadece seyirlik olarak güzel görünüyor. Uyarlama olan senaryo ise aslında çok başarılı değil. Mantık hataları, kopukluklar bulunuyor. En başta Kat karakterinin bu yola başvurması ve sonra işin boyutunun tamamen değişmesi çok mantıklı gelmiyor. Bir de diyaloglar çok etkileyici değil. Sadece doğal. Ama filmi eleştirenlerin unuttuğu bir şey var: Bu bir romantik komedi! Mantık aransaydı işin içine dram girerdi. Zaten romantik komediler keyifli vakit geçirmek için var. Birkaçı dışında akıllara kazınan kaç proje var ki? Gene de her defasında senaryo kopukluğuna rağmen oturup keyifle izlerim. Blogta çok fazla romantik komedilere yer vermemem aslında bana da garip geliyor fakat sanırım eskisi kadar keyif verenlerini yakalayamıyorum. 
Karakter detaylandırmalarına gelirsek… Ortada gençken güzel bir kazık yiyen Kat var. Tüm güvenini kaybetmiş, herkes tarafından acınası duruma düşünce çevresinden uzaklaştığını hissediyorsunuz. Fakat ayakta durduğunu ve mutlu olduğunu göstermek istercesine saçma sapan bir işe koyuluyor. Üstelik bu güzellik varken! Tabi bu arada biraz histerik olduğunu da unutmamak lazım. Kat dışındaki karakterlerde ise herhangi bir detaylandırma yok. Sayıları fazla olsa da senarist onları hep arka planda tutmayı tercih etmiş. İyi mi etmiş peki? Bu da seyredenlere kalsın.

Filmi severek tekrar tekrar izlesem de eleştirmenler ve seyirci koltuğunda oturanlar benle pek aynı fikirde değiller. IMDB 5.6, Rotten Tomatoes 10, Metacritic de 32 puan vermiş. Özellikle Rotten Tomatoes ve Metacritic’in bu filme haksızlık yaptığına inanıyorum. IMDB bile daha insaflı davranmış. Çok daha güzellerini gördük, hayran kaldık ama 10 nedir yahu?? Bir de sinir olduğum filmin ismine ufak isyanım var; daha doğrusu Türkçe'ye çevrilmiş haline. The Wedding Date'i ne diye Kiralık Sevgili olarak dramatikleştiriyorsunuz ki? 

1968 ABD doğumlu Debra Messing, kızıl saç ve yeşil renk gözleriyle özellikle erkekleri cezbeden bir güzelliğe sahip. Peki ya oyunculuk? İç güveysinden hallice; fakat romantik komedi de muhteşem bir performansa her daim ihtiyaç duyulmuyor. Onu sevenler genelde “Will & Grace” ile sınırlıdır. Ama ben bu filmde de seviyorum onu; sempatik duruyor. Eğer filmi DVD’den izleyecek olursanız mutlaka Debra Messing’in yorumuna göz atın derim. Filmin eğlenceli kısımlarını daha ön plana çıkarıyor. İşin ilginci ise, düğün konulu filmde baş rol oyuncusunun çiçek alerjisinin olmasıdır. Maliyetin çok tutmaması için yapay çiçekler kullanılmıyor ve Debra Messing her defasında gözleri dolu dolu performans sergiliyor; hem de ekrana çaktırmamaya çalışarak :)


2 yorum:

  1. Benimde bıkmadan sürekli izlediğim nadir filmlerden.. Bi arada sürekli filmin soundtrackını dinliyordum. Özellikle Sway ve Breathless favorimdi.. Tabi adamda favorimdi öhööm öhöm:))

    YanıtlaSil
  2. Aynen! Soundtracki uzun bir süre peş peşe dinlemiştim. Hala filmi yılda bir kez izliyorum :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...