Patrondan Kurtulma Sanatı |
Fragmanı izlendiğinde merak uyandıran kara mizah Patrondan Kurtulma Sanatı (orijinal başlığı çeviride katletmişler), başrollerin aksine yardımcı oyuncularıyla seyirciyi çekmeyi planlayan bir güce sahip. Yönetmenliğini Seth Gordon’ın, senaristliğini de Michael Markowitz’in yaptığı 98 dakikalık ABD yapımının oyuncu kadrosunda Jason Bateman, Charlie Day, Jason Sudeikis, Kevin Spacey, Jennifer Aniston, Colin Farrell ve Jamie Fox yer almaktadır. Yaklaşık 36 milyon $ bütçe ile çekilen filmin hasılatı 210 milyon $’a yaklaşmış durumda!
Nick, Dale ve Kurt üç yakın arkadaştırlar. Hayatlarını yiyip bitiren patronlarından kurtulmak için birçok yol düşünürler fakat çıkmazda olduklarını anlarlar. Son çare onlardan tamamen kurtulmayı yani öldürmeyi düşünürler. Tabi üç ayrı patronu birden öldürmeyi planlamak hiç de kolay değildir. Üstelik bu patronlar cidden başa belaysa!
Filmlerde genelde kadınların filmi dış sesleriyle anlatmasına alışığızdır. Başlar başlamaz erkek bir sesin dış ses olarak duyulması biraz garip geliyor. Hatta daha sonra dış seslerin birden fazla kişiye/karaktere ait olması durumu daha da ilginçleştiriyor. Öykü genel olarak güzel, mantıkla da örtüşüyor (öldürme kısmı değil tabi). Sömüren patronlar ve isyan etseler de bir türlü istifa edemeyen çalışanlar! Bunlar çoğu insanın yaşadığı sürekli ya da dönemsel sıkıntılardır. O yüzden çoğu kişi filmi izlerken tanıdık bir iki sahne görebilir. Kara mizah olması sebebiyle mekan, dekor, kostüm gibi detaylar biraz daha arkada duruyor. Zaten erkek kadrolu bir öykü olmasından dolayı bu gibi ayrıntıları aramak da pek doğru değil. Konunun güzel olması yanında kurguda eksik olan bir şeyler var. Bir süre sonra filmden kopabilirsiniz. Diyaloglar da nedense çok etkileyici gelmedi ki aslında onların ön plana çıkması gerekiyor tür gereği. İzlerken ister istemez “The Hangover” serisi akla geliyor. Hangisini tercih ederdim diye sorarsanız oyum “The Hangover” serisinden yana olurdu. Her ne kadar ikisinde de konu dar kalıpların içerisinde olsa da Horrible Bosses dar kalıbın içinde çok sıkışmış geldi. Klişelere fazla yer verilmiş sanki.
Çok fazla beğenememe rağmen çoğunlukla olumlu eleştiriler alması ise beni şaşırtmadı değil. IMDB’den 7.2 (!) alan film, Metacritic’ten ise 57 almış. Bu sefer Metacritic’in puanı daha gerçekçi görünüyor!
Filmi izlerken garip bir şekilde başrol oyuncularından Jason Bateman ve Jason Sudeikis ikilisini sürekli karıştırdım! Ayrı ayrı bakıldığında karıştırmak zor gibi görünse de yan yana geldiklerinde hangisi hangi patronla çalışıyordu, hangisi hangisinin peşinde gibi sorularla boğuştum. Bu benden kaynaklı bir problem midir bilmiyorum fakat keşke saç ya da kostümde daha farklı karakterler yaratsalardı demeden geçemeyeceğim. Ne yazık ki başrollerden sadece Jason Bateman’ı beğendim. Her ne kadar Sudeikis ve Day’in isimleri “Satudary Night Live” ile anılsa da konu sinemaya gelince bu başarı her zaman devam etmeyebiliyor. Komik oldukları belli olsa da filmde çok sıcak ve gerçekçi bulamadım. Diğer yandan, filmin çok çok başarılı üç oyuncusu vardı: Kevin Spacey, Colin Farrell ve Jamie Fox! Bu filmi sadece bu üç usta aktör için bile izleyebilirsiniz. Her birinin canlandırdığı renkli karakter filmin çıtasını yükseltiyor. Zira senaryo ve yönetmenlikte olağanüstü bir başarı görünmüyor. Jennifer Aniston’a gelindiğinde ise, yaşlanması gerekirken gençleşmiş gibi duruyor. Kahverengi saçın yaşını küçük gösterdiğinden emin olsam da bu kadına sarı saç yakışıyor! Oyunculuğunu genel olarak çok beğenmesem de ve filmlerini izlemeyi düşünmesem de buradaki seksi karakteri eğlenceli bir şekilde sunmuş.
hangover, dua date gibi olmasa da yinede komik sahneleri vardı özellikle jamie Foxx'un lakabını nasıl aldığını anlattığı bölüm koparttı beni :D
YanıtlaSilTamamen katılıyorum sana! Jamie Fox'un o sahnesi ile birlikte göründüğü her sahne muhteşemdi :)
YanıtlaSil