20 Temmuz 2011 Çarşamba

The Tree (2010)

İncir Reçeli”nin etkisi yeni geçmişken tekrardan incirle fakat bu sefer ağacıyla karşılaştım! Ocak 2011’de gösterime girmiş olsa da yeni izleyebildiğim The Tree, dram ve romantik türüyle izleyicinin karşısına çıkıyor. Ayrıca L’arbre olarak da bilinen Fransa, Avustralya, İtalya yapımı 100 dakikalık filmin yönetmen-senaristi Julie Bertuccelli’dir. Judy Pascoe’nin “Our Father Who Art In The Tree” kitabından uyarlanan proje, Cannes Film Festivali’nin kapanış filmi olarak gösterildi ve iki ödüle layık görüldü. Başrollerde ise Charlotte Gainsbourg, filmi izlemenize sebep olacak Morgana Davies ve Marton Csokas yer almaktadır.

Dört çocuklu bir ailenin 8 yaşındaki kızı Simone, babasının ölümü ardından evlerinin bahçesindeki dev incir ağacının yaprakları sayesinde babasının onla konuştuğunu düşünür. Babasını onları bıraktığını kabullenmek istemeyen Simone, annesi ve kardeşlerini de bu ağacın fısıldadığına inandırır. Fakat bu inancın verdiği güven sonsuza kadar devam edecek mi?

Gregoire Hetzel tarafından yapılan müzikler, filmi izlerken ayrı bir keyif katıyor. Ayrı olarak da albümünün aynı keyifle dinleneceğinden şüpheniz olmasın. Filmin konusu aslında bir trajedinin sonrasında geride kalanların savaşını dile getiriyor. Mutlu bir aileye sahip iken, bir anda baba ölür ve arkada uzun süre depresyondan çıkamayan bir eş ve ne yapacaklarını bilemeyen dört çocuk bırakır. Bu travma çok inandırıcı ve başarılı bir şekilde aktarıldığını düşünmüyorum. En azından çocukların travması biraz geçiştirilmiş gibi görünüyor. Anne odaklı bu depresyondan çocuklar çok etkilenmiyor. Belki yaşlarından dolayı olanı biteni arka plana atıyorlar. Başroldeki Simone karakteri daha çok irdelenirken diğer üç çocuk dekor niyetine orada bulunuyor. 100 dakikanın aslında kısa bir süresinde diğer üç çocuğa da daha çok zaman ayrılsaydı, yaşanan trajedi sonrası daha inandırıcı gelebilirdi. Hatta Simone’e o kadar zaman ayrılmasına rağmen o da çok derine inilmeden aktarılıyor. Konusu dram olan bir yapımda bence öne alınması gereken şey karakterler ve onların duygularıdır. Ortada beş tane duygu yüklü karakter varken yönetmen ne yazık ki bu fırsatı yakalayamıyor. Çekimler güzel olsa da manzara izlemekten sıkılıyorsunuz bir süre sonra çünkü filmin konusu bunla ilgili değil. Bunlarla birlikte, babanın incir ağacıyla tekrar ailenin içine girme fikri oldukça başarılı ele alınıyor. Evde yaşanan olaylara baba öbür taraftan incir ağacının dalları ya da kökleriyle yorumlarını yapıyor adeta. Hatta zaman zaman bu gerilime bile dönüşüyor. Fakat bu gerilimden aile bireyleri çok etkilenmiyor. Elde malzeme varken yönetmen bunu kullanmıyor.
Olumsuz eleştirilerle başlamış olsam da aslında izlerken oldukça keyif aldım. Güzel bir hüzünlü aile filmi sayılabilir. Devamında ne olacak diye de merak ettim. Lakin oldukça yavaş ilerleyen bir kurgusu var. Hatta kurgu oldukça zayıf ele alınıyor. Sadece böyle güzel (güzel derken film yapma potansiyeline sahip) ve duygulu bir konuya sahipken daha iyi bir iş çıkabilir diye hayıflanıyorum. Durağanlık ve hiçbir heyecanın yaşanmaması seyircinin üstüne de biraz ağırlık katıyor. Diğer yandan, başarılı afişte de görüldüğü gibi, özellikle Simone karakterini canlandıran Morgana Davies’e hayran kaldım. Bu kadar güzel bir surat ve bu kadar gerçekçi rol canlandırması insanı büyülüyor. Sırf onun için bu filmi izlemenizi tavsiye ederim. Fransız asıllı 1971 doğumlu Charlotte Gainsbourg ise anne rolünde etkileyici bir performans sergiliyor. Oyunculuğunun yanı sıra şarkıcılık ve söz yazarlığı da yapan Gainsbourg’u daha önceden “21 Grams” ve “I’m Not There” filmlerinden de hatırlayabilirsiniz. “Antichrist” ile Cannes Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünü alan aktris, genç yaşında dört çocuğuyla dul kalışını kurgunun da el verdiği kadarıyla güzel yansıtıyor.

2 yorum:

  1. İzlemeni tavsiye ederim. Mükkemmel ötesi diyemem, farklı bir tarzı var. Hatta eksiklikleri bile var fakat acıyı başka bir açıdan ele alıyor. Duygu sömürüsü yapmıyor. Bugün yorum yaptığım " A Brand New Life" gibi dramı kendince ele alıyor. En beğendiğim şey ise ağacın aile ile olan ilişkisi idi!

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...