Kabuslar Evi’nin 5. filmi Kaçan
Fırsatlar Limited’te bu sefer hırslı ve tatminsiz bir iş adamı baş roldedir.
Yönetmen koltuğunda Uluç Bayraktar otururken, senaryoyu Çağan Irmak kaleme
alıyor. 96 dakikalık korku gerilimin baş rollerinde Levent Üzümcü, Ali
Düşenkalkar, Bennu Yıldırımlar var. Oyuncu kadrosu göz doldursa da seyrettiğim
bölümlerin içinde (şimdilik 9 tane) en
başarısız bulduğumdur.
Para ve kariyer konusunda
açgözlülüğüyle herkese gına getiren Taner, büyük bir firmanın sahibidir. Eşi
Filiz’se Taner’in aksine alçak gönüllü ve paranın hırsına kapılmayan bir ev
hanımıdır. Mutlu bir evliliği olduğunu düşünen Filiz, eşinin arkasından
çevirdiği dolaplardan habersizdir. Taner bir gün dergide çıkan “Kaçan Fırsatlar
Limited Şirketi” reklamına takılır. Reklamı televizyonda da görmeye başlar.
İşin tersi bu reklamı ne zaman görse kendine zarar vermeye çalışır. Filiz
Taner’in dinlenmesi adına Kabuslar Evi’nde ufak bir tatil önerir. Taner zorla kabul
etse de tatil öncesi gitmesi gereken bir yer vardır: Reklamı veren firma! Reddedemeyeceği tekliflerle karşılaşan Taner, bunun bedelinin farkında dahi
değildir.
Meşhur Kabuslar Evi bu bölümde oldukça arka plandadır. Girişi ve ön bahçesinde daha çok zaman geçirilirken başka mekanlar ağırlıktadır. Serinin konseptinden biraz uzaklaşılmıştır. Genele bakıldığında olumsuz bir tercih görünse de seriden bağımsız serbest bir film havasına bürünmüştür. Hatta ilk 4 bölüme oranla fazla bütçe ayrıldığı belli. Görüntü kalitesi ve kamera açıları daha başarılıdır. Rahatsız edici havası, türüne göre avantaj sağlıyor.
Senaryo gayet bilinen bir
başlangıç yapıyor: Hırslarla dolu iş adamı, ondan nefret eden çalışanları!
Devamında ilgi çekici olaylar kendini gösterse de sürekli tıkanma yaşanıyor.
Filme konsantre olamıyorsunuz, yavanlık söz konusu. Bu yavanlığın sadece
senaryodan kaynaklandığını düşünüyorum. Mantık hatası değil de uyumsuzluk var
gibi. Bir de sürekli dış sesin “Yönetmen bunu kullanmak istedi, bunu tercih
etti, bu karakterden nefret edip bu karakteri seveceksiniz, benim sesimden
rahatsız oluyorsunuz” gibi açıklamaları o denli itici geliyor ki ilk yarıyı
bitirene kadar akla karayı seçiyorsunuz. Fazla bilmişlik taslaması rahatsız
ediyor. Yönetmenin aslında bunu bilinçli yaptığı aşikar. Gene de başarı söz
konusu değil! İzleyiciyi tatmin edecek, elde tutulacak yanı yok. Finali ise
geneline oranla oldu bittiye getirilmiş. Her şeyi yavaş yavaş anlatırken sona bu
denli hızla yaklaşılması da kurguyu tekrardan sekteye uğratıyor.
Kadrosunda Levent Üzümcü, Bennu
Yıldırımlar ve Ali Düşenkalkar gibi çok başarılı oyuncuları barındırması
projenin tek olumlu yanı diyebilirim. Bu üçlü olmasaydı belki ikinci yarıyı
görmek bile kısmet olmazdı. 1972 İzmir doğumlu Levent Üzümcü, Eskişehir Anadolu
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümü mezunudur ve Los Angeles Film
Okulu oyuncu yönetmenliği eğitimi almıştır. Pek çok tiyatro oyununda önemli
karakterleri canlandırmıştır. Tiyatroda izleme şansı bulduğum Üzümcü’nün
mutlaka bir oyununa gitmenizi öneririm. Sahnede devleşenlerdendir. “Beyza’nın Kadınları”, “Umut” ve “Abimm” filmlerinde yer almıştır. Ayrıca 10’dan fazla uzun soluklu
televizyon dizisinde de seyirciyle buluşmuştur. Kaçan Fırsatlar Limited’te
antipatik Taner karakterini o kadar başarılı oynuyor ki neredeyse kendisinden
nefret etmemi sağlayacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder