29 Kasım 2012 Perşembe

Kabuslar Evi: Tanıdık Yabancı (2006)


Kabuslar Evi’nin 4. hikayesi Tanıdık Yabancı’da bir annenin dramıyla karşı karşıyayız. 91 dakikalık korku gerilimin (ve biraz da dram) yönetmen koltuğunda bu kez Çağan Irmak yerine Uluç Bayraktar oturmaktadır. Senaryo ise Çağan Irmak’a aittir. Zuhal Gencer, Güler Ökten, Yıldız Kültür, Bilge Şen, Betül Arım oyuncu kadrosunu oluşturuyorlar.

Derya, çok kısa sürelik dikkatsizliği nedeniyle küçük oğlu Murat’ı kaybeder. Bu ölümü atlatamayan Derya, akıl hastanesine yatar. Aradan 5 yıl geçer ve tedaviye olumlu sonuç verdiği için taburcu olur. Annesinin yanına kasabaya geri döner. Emlakçı Sema’dan bir iş teklifi alır ve yolu Kabuslar Evi’yle çakışır. Yıllardır beklediğini o evde bulur.

Tanıdık Yabancı’da bu kez daha fazla karakter ve mekan görme şansı yakalıyoruz. Hastane, farklı evler, yollar mekan sayısını arttırıyor ve görselliği zenginleştiriyor. Korku gerilimin yanında dram ve hatta biraz gizem ön plana çıkıyor. Bu detayların filme artı puanlar getirdiği şüphesiz. 91 dakikayla serinin uzun filmlerinden olması bir bakıma risklidir. Fakat merak duygusunu her daim ayakta tutuyor. Öyküyü kavramak çok zor gelmese de sonunda ne olacağı, ne çıkacağı aklınızı kemirip duruyor. Son sahnelerde Emlakçı Sema’nın olayı çözmesiyle doruk noktaya ulaşıyor ve her şey gün yüzüne çıkıyor. Tüm bunlarla birlikte (Spoiler vermemek adına rahat cümle kuramıyorum) finalden önce ortaya çıkan olayın genel öyküyle bağlanmasında eksiklikler hissettim. Fikir bilindik fakat güzel olsa da kurgu veya çekim yetersiz kalmış. Tabi işin komiği bilmediğimiz, şahit olmadığımız bir durumun çekimini nasıl eleştirebiliriz ki? Buna da sebep daha önce seyrettiğimiz filmler, diziler ve okuduğumuz kitaplardır. Sonuçta hangisi başarılı, başarısız veya gerçeğe yakın; bilmek zor.
Derya karakterinin detaylandırması çok etkileyicidir. Şu ana kadarki 4 bölümde en iyi dile getirilen de odur. Derya’nın üç farklı dönemine şahit oluyoruz: Akıl hastanesinden önceki hayatı, akıl hastanesindeki hayatı ve taburcu olduktan sonraki hayatı. Bu denli zor dönemleri ardı ardına seyrederken Çağan Irmak en ufak detayı bile atlamamıştır. Analizi oldukça başarılı kılmıştır. Derya’nın iç sesiyle düşüncelerini izleyiciye aktarması da bu durumu kuvvetlendirmiştir.

Kabuslar Evi serisinde en iyi performanslardan birini Zuhal Gencer sergilemektedir. Tiyatro kökenli olması sanırım bunda büyük etkendir. Taner Barlas’la birlikte Mim Tiyatrosu’nu kuran ve uzun süre tiyatro çalışmalarına devam eden Gencer, pek çok televizyon dizisi ve sinema filmlerinde yer almıştır. “Devlerin Ölümü”, “Şaşıfelek Çıkmazı”, “Esir Şehrin İnsanları”, “Arapsaçı”, “Sinekli Bakkal”, “C Blok”, “8. Saat”, “Kaç Para Kaç”, “Uzak”, “Pars: Kiraz Operasyonu”, “Ulak”, “Hanımın Çiftliği” yer aldığı bazı projelerdir. “Uzak” filmiyle en iyi yardımcı kadın oyuncu Ankara Film Festivali ödülünü, “C Blok” ile en iyi yardımcı kadın oyuncu SİYAD ödülünü, “Sekizinci Saat” ile de en iyi kadın oyuncu Antalya Film Festivali ödülünü almıştır. Akıl hastanesinden çıkan Derya’nın gel gitlerini, annelik duygusunu, korku ve korkusuzluğunu harika oynuyor. Bir yandan içiniz acıyor, bir yandan bu halleri sizi çok geriyor. Karaktere öyle can veriyor ki filmin türünü istediği gibi yönetiyor.


5 yorum:

  1. Kabuslar Evi Serisini sanırım 2007 yılında izledim. Şimdi sen yazınca tekrar hatırladım hepsini ve yeniden izlemek istedim. İlk izlediğim zamanda çok etkilenmiştim ve sevmiştim seriyi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk çıktığı sene alıp seyretmiştim ama 8'den sonrasını bulamamıştım. Bloga yazmadan önce tekrardan seyrettim hepsini :)

      Sil
  2. Uzaylı sahnesine olan eleştirini şimdi yazını filmi izledikten sonra anlıyorum :)Bence uzaylı sahnesi anlatmaya çalıştığı konu itibariyle olmasa da gereksiz geldi bana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadaşım spoiler veriyorsun ama :)) Aslında gereksiz değil bence çünkü seride hep korku gerilimde kullanılan öğeler var. Sadece izlemediğim 1 bölüm kaldı. Her birinde korku gerilimde ne varsa serpiştirilmiş. Uzaylı olmazsa olmazdı yani :)

      Sil
  3. O zaman belki de uzaylı komik geldiği için beğenmedim ben,hakkın var :))

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...