Arşivi karıştırırken Adem’in
Trenleri DVDsini gördüm. Başarılı performanslarıyla tüm oyuncuları tekrar seyretmek adına ekran başına koyuldum. Yönetmen koltuğunda Barış Pirhasan
oturuyor. Pirhasan’ı “Adı Vasfiye”, “Aaahh Belinda”, “Asiye Nasıl Kurtulur?”,
“Kadının Adı Yok”, “Aşka Sürgün”, “Kurtuluş Son Durak” projelerinin senaristi olarak
hatırlayabilirsiniz. 100 dakikalık dramın senaryosunu İsmail Doruk kaleme
almıştır. Oyuncu kadrosu ise birbirinden etkileyici isimlerden oluşuyor: Cem
Özer, Nurgül Yeşilçay, Derya Alabora, Asuman Dabak, Ezel Akay, Erkan Taşdöğen,
Ümit Çırak, Yıldız Kültür, Güner Özkul, Veysel Diker. İtiraf etmem gerekirse
Cem Özer’i ilk kez bu filmde başarılı buldum ve beğendim!
Küçük bir tren istasyonuna bir
aylığına imamlık yapmak için Hasan Hoca, karısı Hacer ve küçük kızı Fatmacık’la
gelir. İstasyon ahalisi karı kocanın halinden işkillenir çünkü hoca
eşine ve kızına çok mesafelidir. Bundan dolayı kimse hocaya ısınamaz, karısına zulüm yaptığını düşünürler. Aslında
karı kocanın sakladığı önemli bir sır vardır.
Cem Özer ve Nurgül Yeşilçay’ın
evlendikten sonra ilk beraber rol aldıkları proje olduğu için medya diğer Türk
filmlerine göre daha meraklıydı. Bu merak elbette avantaj sağladı. Sinema
dünyasının hevesi ise Barış Pirhasan’dan kaynaklanıyordu. Peki ya sonuç? Oturup
seyredilebilir başarılı bir Türk filmi! Mekan (Manisa), dekor, kostüm
tasarımları hem karakterlere hem de anlatılan yöreye göre güzel tasarlanmıştır.
Hocanın kıyafetleri, istasyon halkının oturduğu evler, bahçeleri, çocuklara
eğitim verilen oda öykünün içine girmenizi sağlıyor. Özellikle drama hafif bir
tebessüm getiren müzik çalışmaları ise zaman zaman yoğun yaşanan türün
ağırlığını hafifletiyor. Sıklıkla müziğe başvurulması hem seyirliği arttırıyor
hem de filmin çıtasını yükseltiyor. Görüntü kalitesi oldukça net ve temizken
seçilen renk ve kontrast ayarları da bir o kadar başarılıdır. Bu yüzden Barış
Pirhasan’ın projesini merak edenlerin beklentisi bir bakıma karşılanmış oluyor.
Senaryo, yaşanmış bir hikayeden yola
çıkarak sayfalara dökülmüştür. Seyrettiğinizde zaten yaşanma ihtimalinin yüksek
olduğunu fark edeceksiniz. Konu oldukça açık, hedefi belli ve sonucuna da hiç
sapmadan ulaşıyor. Aradaki yan karakterlerin ufak öyküleri bile ana konu
düzenini bozmadan seyirciye sunuluyor. Kurgunun bu başarısı filmin diğer bir
artısıdır. Hasan Hoca üzerinden dini bilgilerin verilmesi, çocuklar ve büyükler
tarafından farklı algılanması ise ayrı zenginlik katıyor. Sürpriz olarak
beklenen olayı patlak vermeden önce sezebiliyorsunuz. Diğer yandan bu rahatsız
etmiyor çünkü asıl sürpriz olacak karakterin öğrenmesini diğer yan
karakterlerle beraber bekliyorsunuz. Hem gizemini koruyor hem de merakı.
Sürükleyicilik de bu yüzden devam edebiliyor. Filmi ikinci kez seyrettiğimde
dahi sıkılmadım ve aynı şekilde konsantre olabildim. Bunda büyük
oyuncuların tecrübesi kadar küçük oyuncuların masumiyeti ve performansları etkilidir.
Nurgül Yeşilçay Adem'in Trenleri'nde zengin oyuncu kadrosu içinde çok öne çıkmasa da Türk sinemasının genç yeteneklerinden biri olarak ilgi çekmeyi başarıyor. 1976 Afyon doğumlu oyuncu, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tiyatro bölümü mezunudur. Efsane dizi "İkinci Bahar"daki Gülsüm rolüyle seyirciyle tanıştı ve arkasından Anadolu'daki zengin ve kültürlü ağaların mantar misali türemesini sağlayan "Asmalı Konak"ta baş rolü kaptı. Çağan Irmak keşfiyle şöhret sahibi oldu ve televizyon dizilerinin vazgeçilmez oyuncusu haline geldi. Son zamanlarda başarısız projelerde rol alsa da sinemada genç yaşta pek çok filme imza attı: "Her Şey Çok Güzel Olacak", "Şellale", "Mumya Firarda", "Eğreti Gelin", "Anlat İstanbul", "Ezo Gelin", "Yaşamın Kıyısında", "Vicdan", "7 Kocalı Hürmüz", "Çınar Ağacı". "Çınar Ağacı"ndaki performansı şimdiye kadar en beğendiklerimin başında geliyor. Filmin kendisi harika olmasa da Nurgül Yeşilçay çok etkileyici oynamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder