7 Ağustos 2014 Perşembe

Very Good Girls (2014)

Baş rollerdeki oyuncular nedeniyle seyirciyi kendine çeken Very Good Girls, iki genç kızın bir yaz tatilini ele alıyor. 91 dakikalık dramın yönetmenliğini ve senaristliğini Naomi Foner üstleniyor. ABD yapımının oyuncu kadrosunda Dakota Fanning, Elizabeth Olsen, Demi Moore, Richard Dreyfuss, Ellen Barkin var. Türkiye’de gösterime girmesi şimdilik pek olası değil.

Lilly üniversiteye gitmeden önceki son yazını ailesi ve en yakın arkadaşı Gerry ile geçirmektedir. Bu yazı en çılgın halde hatırlamak isterlerken ikisinin de gönül kapısına aynı adam düşer!

Bizim topraklarda çok beklendik bir durum olmasa da üniversiteye gitmeden önce biriyle beraber olma fikrini filmlerde sıkça görüyoruz. Very Good Girls, bu amaçla yazı geçirmeyi planlayan iki kız arkadaşı ele alıyor. Konunun sürükleyici tarafı olmadığı için çokça yan öykülerle 91 dakikayı tamamlamayı hedefliyor. Lily’nin babası annesini aldatır, aile kendi içinde deprem yaşar. Diğer yandan Gerry’nin ailesi Lily’ninkinin tamamen zıt bir hayata sahiptir. Seyirciyi hangisi iyi, hangisi kötü diye kıyaslamaya zorluyor. Bir anda karşılarına çıkan sanatçı David ise iki kızı birden büyülüyor. David’in seçimi yüzünden dostlukları sekteye uğruyor. Birçok konu birleşiyor ve film olma yoluna gidiyor. Peki, bu yolu başarıyla geçiyor mu? Ne yazık ki hayır.
Filmde konular birbirine zorla bağlanıyor. Sayısızca yan karakter var ve çoğu aslında hiç olmasa da film ilerlerdi. Tamamen göz kalabalığına sebep oluyorlar. Ana karakterlerde dahi derinlik yok. İzleyicinin kendine yakın göreceği, sevebileceği bir karakter bulmak güç. Empati kurma ihtimali ise çok düşük. Bu senaryoyu izlemek yerine kitapta okumayı tercih ederim. Kitapta o duyguları hissetmek daha anlamlı olabilir.

Dakota Fanning sevdiğim genç oyunculardan olmasına rağmen bu projede kendini harap etmiş. Elizabeth Olsen dahi ondan daha etkileyici ve başarılı performans sergiliyor. Demi Moore’un da filmdeki karakteri oynamasının sebebini sadece yönetmene destek amaçlı olduğuna inanmak istiyorum. Uzun süre ekrana baktım durdum, onun bu karakteri oynayacağına inanamadım.

IMDB’den 6.1, Rotten Tomatoes’tan 19 alan filmin geri bildirimleri hayli olumsuz. IMDB’nin bol notuna çok inanmamak lazım. Beni tek tatmin eden ise film müzikleridir. Konunun tüm kasvetine rağmen seçilen şarkılar çok başarılıydı! Film hiç izlenilmeyecek kadar kötü değil elbet; Sundance Film Festivali’ni arkasına almış. Sadece beklentiyi çoğu noktalardan yakalayamıyor. Benim tutumum bundan dolayı iyimser değil.


2 yorum:

  1. Zaten girişinden belliydi beğenmediğin. ahaha.
    War of the Worlds'deki minik kızımız büyümüş... Push diye bir film vardı orada da iyiydi ya. Aaaa, Alacakaranlık'ta oynamıştı dimi? ahaha.
    Neyse konuyu dağıtmadan dönüyorum, "Konunun sürükleyici tarafı olmadığı için çokça yan öykülerle 91 dakikayı tamamlamayı hedefliyor."dan gittiğin belliydi zaten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baş rollere kanıp izledim. Neyse ki bu gibi filmleri izleyip iyilerin kıymetini anlama şansı buluyorum. Haftaya fazla pozitif başladım sanırım :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...