27 Şubat 2014 Perşembe

Nebraska (2013)

Nebraska
Oscar, Altın Küre, Bafta, Cannes adaylıkları peş peşe gelince, 28 Mart Türkiye gösterim tarihini bekleyemeden izlemeye koyulduğum Nebraska, hayli samimi bir yol filmidir. Yönetmen koltuğunda “Sideways” ve “The Descendants” filmlerini çeken Alexander Payne oturmaktadır. Bob Nelson’ın senaryoyu yazdığı dram komedinin baş rollerinde Bruce Dern, Will Forte, June Squibb, Bob Odenkirk yer alıyorlar. 120 dakikalık ABD yapımının bütçesi 12 milyon $’ken, hasılatı şimdilik 15 milyon $ civarındadır.

Adı alkolle eş değer anılacak kadar içmeyi seven Woody Grant, piyangodan büyük ödülü kazandığını öğrendiğinde Montana’dan Nebraska’ya gitmeye karar verir. Ancak önünde aşılması gereken sorunlar vardır: Hem çok yaşlıdır, hem ehliyeti yoktur, hem de karısını gitmek için ikna edemez. İnatçılığından da ödün vermeye niyeti yoktur. Küçük oğlu piyangoya inanmasa da babasını daha fazla kıramayıp onla Nebraska’ya doğru bir yolculuğa çıkar.

Alexander Payne projelerinden birkaçını seyrettiyseniz, tercih ettiği sakinliği kabullenmeniz daha kolaydır. Özellikle son filmi “The Descendants” bu açıdan Nebraska ile benzerdir. Tabi hikayenin aile ilişkilerini öne çıkarması ortak yönü artırıyor. Siyah beyaz çekimlerde duygunun her daim daha öne çıktığına inanırım. Aklınızı ne dekor alır, ne renk, ne de manzara. Hikayeye ve karakterlere daha yoğun odaklanma şansı tanır.

Karakterlerin üzerinden devam etmek gerekirse, ihtiyar Woody ve karısı Kate birbirine hayli zıt karakterlerdir. Evlilikleri ve iki çocukları, onları bu zamana kadar beraber yaşamaya itmiştir. Woody, hayatı umursamayan, evliliği tercih etmeyen ama evlendiği için de bu hayata alışmış bir adamdır. Alkol en büyük sığınağıdır. İnsanlara hayır diyememesi, herkese inanması ise belki de alkolden daha büyük bir sorundur. Zira sömürülmeye çok açıktır ve bu yaşa kadar da insanları her alanda onu kullanmıştır. Artık tek isteği kamyonet ve yeni bir kompresördür.
Kate ise Woody’nin sömürülmesinden ve alkolünden bıkmıştır. Ancak, evliliği bitirme derdinde değildir. Woody’i bu hale getiren iyi niyeti olduğunun farkındadır. Küçük oğulları David, babaya karşı daha ılımlıdır. Belki de asıl acıları abisi çektiği için David daha hoşgörülü olma şansını yakalayanlardandır.

Nebraska, müzik çalışmasıyla beraber mizahi yönü hayli yoğun diyaloglarıyla enfes 2 saat geçirmenizi sağlıyor. Yol hikayelerini sevenlerdenseniz kaçırmamanız gerekir. Aile ilişkileri ve insanlara karşı güven duygusunun önemi sıklıkla öne çıkarılıyor. Bob Nelson, filmin sonunu aslında en başından beri saklamıyor. Bize sunduğu ise o sona ulaşırken aile bağlarının sınanmasıdır.

IMDB’den 7.9, Rotten Tomatoes’tan 92 almıştır. Geri bildirimler Alexander Payne, Bob Nelson ve Bruce Dern'i hayli övecek kadar olumludur. Adaylıkları ise göz kamaştırıcı:

Oscar: En iyi film, yönetmen, erkek oyuncu, yardımcı kadın oyuncu, özgün senaryo, görüntü yönetmeni

Bafta: En iyi erkek oyuncu, görüntü yönetmeni, özgün senaryo

Cannes Film Festivali: E n iyi erkek oyuncu (kazandı)

Altın Küre: En iyi erkek oyuncu, yönetmen, film, senaryo, yardımcı kadın oyuncu


Altın Küre ve Bafta’da ödülleri kapamayan Nebraska’nın Oscar’da şansı çok yok gibi. Bu durum, filmin eksikliğinden değil aslında. Sadece rakipleri Oscar'da hayli cüretliler. Bu denli sakin, yavaş ilerlerken "Gravity", "12 Years a Slave", "American Hustle", "The Wolf of Wall Street"le kapışacak gücü görünmüyor gibi.  Gene de 77 yaşındaki Amerikalı Bruce Dern’i ve 84 yaşındaki Amerikalı June Squibb’i yürekten alkışlamak lazım. Dern, tüm duygusunu ve minimum miktarda kullandığı jest-mimikleriyle kendine hayran bırakırken, mizahi yönü ağır basan diyaloglarıyla Squibb, Kate karakterini inanılmaz oynuyor.


2 yorum:

  1. çok ağırdı temposu idare eder bir film bence oscar adayı olması garip geldi bana

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katılıyorum. Güzel yönleri hayli vardı fakat bu kadar fazla Oscar adaylığı garip.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...