Hep merak ettiğim filmlerden
birini daha nihayet seyredebildim. Müzikleriyle hayran
bırakan Transylvania’nin yönetmenliğini ve senaristliğini Tony Gatlif
üstlenmiştir. 103 dakikalık Fransız filminin baş rollerinde Asia Argento, Amira
Casar, Birol Ünel yer alıyorlar. Fransızca, Romence, İngilizce dillerinin
kullanıldığı dram, IMDB’den 6.5 almıştır. 2006 Cannes Film Festivali’nin
kapanış filmidir.
Sevgilisi Milan’ın peşinden
Transilvanya’ya giden Zingarina, onun kendisini beklediğini ve özlediğini hayal
eder. Lakin, gitmek ona pek yaramaz çünkü Milan’ın itirafı onu yıkar. Tüm
hayatı alt üst olan Zingarina, karnındaki bebeğiyle kendini ülkenin
topraklarına bırakır. Artık hiçbir şeyi önemsemez. Tam bu sırada özgür ruhlu
Çango karşısına çıkar.
Sinema filmlerinde keskin
sınıflandırmalar doğru olmayabiliyor her zaman. Filmi seyrettiğinizde
ise Transylvania’nın ana temasını özgürlük ve işi akışına bırakma diye
belirleyeceğinizi düşünüyorum. Ana karakter özgür, arzulu, yerinde duramayan
biridir. Geçmişe takılmak veya geleceği planlamak yerine anı yaşamayı tercih
eder. Bu ruh haliyle enine boyuna düşünmeden hiç bilmediği bir ülkeye, sevdiği
insana koşar. Yaşanılan hayal kırıklığı ise karakterine uygun son hazırlar:
Boş vermişlik! Gerçeklerle yüzleştiğinde ise kısacık karnaval sahnesiyle bir
kadının duyguları en içten haliyle önünüze sunulur. Etkilenmemek işten bile
değil!
Tony Gatlif ve Delphine Mantoulet’in
üstlendiği müzik çalışmaları ise filmin aklınızda kalmasında büyük rol oynuyor.
O toprakların kültürünü, yaşam biçimini, hüzünleriyle başa çıkmalarını,
sevinçlerini, düğünlerini, merasimlerini (hatta belki de cenazelerini?) en
güzel müzikle anlayabiliyorsunuz. Ne büyük zenginlik!
Mekan, kostüm, dekor tasarımları
tamamen Romanya’nın, o toprakların gelenek göreneklerini yansıtıyor. Yabancı bir
kadının oraya gittikten sonra oranın yöresel kıyafetlerini giyerek
benimsemesine şahit oluyorsunuz. Yöre halkının da oyuncu kadrosuna eklenmesi
gerçekçiliği artırıyor. Baş karakter Zingarina’nın yüzükleri, takıları,
elindeki dövme kadının ruh halini, hayata bakışını vurguluyor. Çango ise tüm
çılgınlığı (bana göre çılgın tabi) ile eğlenceli bir karakteri yansıtıyor.
İkilinin yaşadıkları bana (ve benim gibi düşünenlere) uçuk kaçık görünüyor.
Hayatı olduğu gibi kabullenenler için sanırım normal gelebilir; sanki olması
gereken de bu! Kim bilir?
Baş rol oyuncusu Asia Argento
(gerçek adı Asia Aria Anna Maria Vittoria Rossa Argento imiş!), 1975 İtalya
doğumludur. Ünlü bir oyuncu anne ve yönetmen babanın kızı olmasıyla da
tanınmaktadır. 2002 tarihli “Les
Miserables”, “The Phantom of the
Opera”, “Last Days”, “Marie Antoinette”yle birlikte pek çok projede
rol almıştır. 2009 Cannes Film Festivali’nde jürilik de yapan oyuncu, Zingarina’yı
çok başarılı canlandırıyor. Seyircinin sevmesini, onla empati kurmasını sağlıyor.
1961 Türk kökenli Alman oyuncu Birol Ünel ise kalbimi tekrar fethetti. Çok
fazla filmini seyretmedim. “Im Juli”,
“Enemy at the Gates”, “Gegen die Wand” ve “Soul Kitchen” sonrası Transylvania ise onu daha çok takip etmem
için tesirli bir referans oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder