20 Ocak 2014 Pazartesi

American Hustle (Düzenbaz)


Düzenbaz
Altın Küre’de 3 ödül kazanan, Oscar’da da tam 10 adaylığı bulunan Düzenbaz, Türkiye’de gösterime girdiği 17 Ocak’ta tüm dikkatleri çoktan üzerine çekmişti. Yaşanmış bir hikayeden yola çıkılan filmin yönetmenliğini David O. Russell üstleniyor. Geçen sene “Silver Linings Playbook”la, ondan önceki sene “The Fighter” ile Oscar’ın gözdelerinden biri olmuştu! 138 dakikalık ABD yapımının senaryosu David O. Russell ve Eric Singer’a aittir. Dram, suç, dram komedi türlerinin harmanlanmasıyla seyirciyle buluşan yapımın baş rollerinde Christian Bale, Bradley Cooper, Amy Adams, Jennifer Lawrence, Jeremy Renner, Robert De Niro yer alıyorlar. 40 milyon $ bütçesine karşılık şimdiden 142 milyon $ hasılata ulaşmıştır.

1970’lerde dolandırıcılık konusunda hatırı sayılır tecrübeye ulaşmış Irving Rosenfeld ve ortağı Sydney Prossor, FBI ajanı Richie DiMaso tarafından yakalanırlar. Genç ve hırslı ajan, onları tutuklamak yerine bir anlaşmaya sürükler: FBI için çalışıp diğer dolandırıcıları ortaya çıkarmak! Hedeflerinde ise bir Arap şeyhinin yönettiği kumarcıların katıldığı bir oyun vardır.


The Fighter” ve “SilverLinings Playbook”tan zevk alan seyircinin bu filmi de beğeneceğine inanıyorum. Zira David O. Russell, karakterler üzerine odaklanmaktan vaz geçmiyor. Ortada muhteşem detaylandırılmış karakterler var: Irving, Sydney, Richie, Carmine, Rosalyn... Sahneler ilerledikçe her birinden ayrı bir film çıkacağı hissine kapılıyorsunuz. Hepsi az biraz nevrotik sınıra gidip geliyor. Yolda gördüğümüz “normal” kategorisine giren insanlardan bir çıta farklılar. Bu farklılık içlerinde barındırdıkları hırsla hayat buluyor. Irving ve Amy’deki para hırsı, Richie’deki kariyer hırsı, Rosalyn’deki evliliğini yıkmama, düzeni bozmama hırsı onları beklenmedik yollara sürüklüyor. İşin içine kadınlar ve aşk da girince suç türüne girebilecek film zaman zaman dram komediye kaçabiliyor. Bu gel gitler aslında 138 dakikaya hayli renk kazandırıyor. Oyun içinde oyun seyrederken “Kim kiminle nerede?” soruları havada uçuşabiliyor. Enerjisi hayli yüksek. Irving ve Sydney’in adrenali size de bulaşıyor. Kurgu ve hızı diyaloglar haricinde dakikaların nasıl ilerlediğini fark ettirmiyor.
70li yılların havası kostüm, makyaj ve saçla o kadar başarılı aktarılmış ki kadın karakterler başta olmak üzere gözünüzü ekrandan ayırmak istemiyorsunuz. Erkeklerin tek taraflı yelekleri, saç ve sakalları, pantolon paçaları, renkli gözlükleri bir yana; kadınların kabarık saçları, sonu gelmeyen dekolteleri, belirgin makyajları bir yana! Özellikle Amy Adams göğüs dekoltesinde sınır tanımıyor.

Gelelim filmin arka planda kalan senaryosuna... Karakter filmi olarak neredeyse dört dörtlük olmasına rağmen türüne ve hikayeye göre senaryo sönük kalıyor. Gerçi David O. Russell da bunu çok inkar etmiyor. Zira işinin karakterler üzerinden gittiğini kendisi dile getiriyor. Bazı sahneler diyaloglarla hayli uzuyor. Bu durum olumsuz mu derseniz; türe göre evet ama bana göre hayır. Suç filmlerinde daha çok hikaye önde, karakterler arkada görmeye alışmışız. Bundan dolayı hafif bir afallama yaşatıyor. Ardı arkası kesilmeyen maceralar peşindeyseniz uzun süreli diyalog sahneleri belki tatmin etmeyebilir.

IMDB’den 7.8, Rotten Tomatoes’tan 93 almıştır. IMDB’nin puanının daha gerçekçi olduğu aşikar. Zira unutmayacağım karakterleri barındırsa da 93 alacak bir başarısı olduğuna inanmıyorum. Sayısız adaylıklarından öne çıkanlara göz atacak olursak:


Oscar: En iyi film, yönetmen, kadın oyuncu, erkek oyuncu, yardım erkek oyuncu, yardımcı kadın oyuncu, özgün senaryo, kostüm, prodüksiyon tasarımı, kurgu
Bafta: En iyi film, yönetmen, kadın oyuncu, erkek oyuncu, yardımcı kadın oyuncu, yardımcı erkek oyuncu, özgün senaryo, prodüksiyon, kostüm, makyaj ve saç

Altın Küre: En iyi müzikal/komedi dalında film (kazandı), yönetmen, erkek oyuncu, kadın oyuncu (kazandı), yardımcı erkek oyuncu, yardımcı kadın oyuncu (kazandı), senaryo


Favorilerim kesinlikle en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu ve en iyi yardımcı erkek oyunculardır. Kostüm ve makyaj-saçta ise güçlü aday olduğunu düşünüyorum. En iyi kadın oyuncuda “Blue Jasmine”i seyretmişken gönlüm Amy Adams’tan yana değil. Oyuncularla Oscar'ı kapma şansı yüksek olsa da en iyi film ve özgün senaryoda öne çıkması beni şaşırtır!


2 yorum:

  1. Hiç sıkılmadım izlerken, dediğin gibi öyle çok afili bir konu olmamasına karşın izleyiciyi derin karakterlerinin havuzunda yüzdürtüyor fışır fışır.
    Ayrıca o eşin Katniss oluşunu fark etmedim bir süre. ahahaha. Dallas Buyers Club'taki Jared Leto'yu bir süre tanıyamamış olmam gibi... Sonrası ŞOK. Jared Leto için ölümcül şok. "Gözler bir yerden tanıdık ama..." ile geçen bir saat... Her neyse, dağılmadan döneyim geri.
    Bilemiyorum, benim gönlüm yardımcı oyuncuda Leto'dan yana gibi.

    Şu Blue Jasmine'i artık bir yaz yahu! ahaha.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam ya yazacağım bugün inşallah, yarın yayınlarım Blue Jasmine'i :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...