25 Eylül 2013 Çarşamba

Mud (2012)

Take Shelter”ın yönetmen ve senaristi Jeff Nichols’un yeni filmi olarak sinemaseverlerin ilgisini çeken Mud, bekleneni fazlasıyla karşılıyor. Herkese hitap etmesi zor görünse de “TakeShelter”ı sevdiyseniz Mud da aynı keyfi yaşatacaktır. 130 dakikalık ABD yapımının baş rollerinde Matthew McConaughey, Tye Sheridan, Sam Shepard, Reese Witherspoon yer alıyorlar. 10 milyon $ bütçeye karşılık şimdilik 30 milyon $’a yakın hasılat elde etmiştir. Dramın Türkiye gösterim tarihi henüz belli değil.

Mud, işlediği suç yüzünden ıssız bir adada tek başına saklanmaktadır. Uğruna her şeyi göze aldığı Juniper yanına geldiğinde onla ömür boyu beraber olmak üzere kaçacaktır. Bu arada Mud’ın varlığından haberdar olan 14 yaşındaki Ellis ve arkadaşı Neckbone, bu çiftin buluşmasına ve kaçma planlarına yardım ederler.

Jeff Nichols’un tarzını kabullenmek, severek izlemek pek kolay değil. Filmlerine ne ayılıp bayılırsınız, ne de çok sıkılırsınız. Mud da tıpkı “Take Shelter” kıvamında bir film. Arada herhangi bir benzerlik yok; sadece aynı yönetmenin havasını soluyabiliyorsunuz. İşlenen konuda öyle ince noktalar var ki geçen her dakika bunu özümsemenizi sağlıyor. Erkeklerin gözünden kadınların sadakatsizliği, erkeklerin kadınlara karşı saf ve iyi niyetli duyguları, yaşanılan her şeye rağmen bir şekilde nefret duygusunu bastıran karakterler harika işlenmiş. Filmlerde hep erkekler kötü karakter olacak değil elbette. Bu sefer kadınlar sadakatsiz, biraz kötü ve giden taraf oluyorlar. Bu açıdan kendini diğer filmlerden ayırıyor; iyi de yapıyor.

Senaryoda sevdiğim ikinci şey karakter sayısının çokluğuna rağmen hepsinin güzelce irdelenmesidir. 14 yaşındaki bir çocuğun yaşından büyük yardımseverlik duygusu, aşka inancı, babasına yardımı, ailesinin bir arada tutma arzusu etkilyeci şekilde işlenmiş. Keza arkadaşı Neckbone, anne babasız yaşamında aile, dostluk ve kadın figürlerini netleştirirken örnek kişi olarak Ellis’i görmektedir. Tüm yalancılığına, oyunculuğuna rağmen Mud saf sevgiye inanıyor ve sevgisi uğruna kaçak yaşamayı dahi göze alıyor. Erkekler tamamen saf, kadınlar ise uyanık olarak sınıflandırılıyor. Erkeklerin tek arzusu inandıkları kadınların onu boşa çıkarmamalarıdır. Genelde kadınların aradığı güven duygusu, bu kez erkek tarafına geçmiştir.
Mekan, dekor, kostüm tasarımı konuya göre orta şekerdir. Fazladan artı puan kazandıracak detaylar yok. Mud karakterinin yer aldığı sahnelerdeki toprak tonları ise filme ayrı renk katıyor.

130 dakika sürmesi eksi yönlerinden biri diye algılanabilir. Başta da zaten gayet ağır akıyor. Zamanla bu durgunluğa alışmak ise kolaylaşıyor. IMDB’den 7.6, Rotten Tomatoes’tan 98 almıştır. Rotten Tomatoes’un puanını gerçekçi bulamasam da eleştirmenler ve sinemaseverler tarafından hayli olumlu geri bildirim aldığı aşikar. Oyunculardan Reese Witherspoon yerine Emily Blunt veya Amy Adams Juniper’ı oynayamaz mıydı diye aklımdan geçmedi değil. Bu role ikisi de daha çok yakışırdı. Baş roldeki Matthew McConaughey ise dağınık saçları ve sürekli göz önüne serdiği vücuduyla Mud’a hayat veriyor. Umursamaz görünüşü altında kırılganlık var. Bu tavrını seyirciye aktarabiliyor; yani geçer not alıyor. Filmin en gözde oyuncusu ise kuşkusuz Ellis’i canlandıran Tye Sheridan! Yaşından ve karakterden beklenmeyecek bir iş çıkarıyor. 1996 Teksas doğumlu oyuncuyu daha önceden “The Tree of Life”ta izlemiştik. Düşünün artık bu yaşta nasıl ciddi adımlar attığını! 


5 yorum:

  1. yazar-çizer arkadaşlar pek bayılmışlar çevremde şaşırdım, genel olarak da sevilmiş ama ben etkileyici bir şey göremedim. ortalama bir film bence, sadece iyi diyebiliyorum :) sen de beğenmişsin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadınlarla erkeklerin yer değiştirmesi, karakter detaylandırmasını çok beğendim. Bir de yönetmenin tarzını bir önceki filmden bildiğim için yabancılık hissetmeden, kendimi hazırlayarak izledim. Belki onun da etkisi olabilir :)

      Sil
  2. Take Shelter'ı çok sevmiştim aslında.. kısacası Mud çok da iyi akan bir film gibi gelmedi bana :)

    YanıtlaSil
  3. Take Shelter'a sonuna kadar dayanmış ve sonuyla beni kendine hayran bırakmıştı. Yönetmenin işleri cidden izlenmesi çok kolay değil, ama Mud, Take Shelter'a göre bir tık daha hareketliydi bence. Matthew McConaughey de 2 filmdir, Mud ve Magic Mike beni şaşırtıyor. A Time to Kill'de beni çook etkilemiş, sonrasında ise sadece romantik komedi adamı olarak aklımda yer etmişti. İlgiyle takip ediyorum kendisini.. :)
    Not: A Time to Kill filmini de öyle böyle sevmem. 6-7 kez izlemişimdir, yine yayınlansın yine izlerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle yönetmenin filmlerini izlemek zor ama çok keyifli, katılıyorum sana :) Ben A Time to Kill'i izlemedim. Bu kadar övdükten sonra hemen listeye alıyorum :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...