“Take Shelter”ın yönetmen ve senaristi Jeff Nichols’un yeni filmi
olarak sinemaseverlerin ilgisini çeken Mud, bekleneni fazlasıyla karşılıyor.
Herkese hitap etmesi zor görünse de “TakeShelter”ı sevdiyseniz Mud da aynı keyfi yaşatacaktır. 130 dakikalık ABD
yapımının baş rollerinde Matthew McConaughey, Tye Sheridan, Sam Shepard, Reese
Witherspoon yer alıyorlar. 10 milyon $ bütçeye karşılık şimdilik 30 milyon $’a
yakın hasılat elde etmiştir. Dramın Türkiye gösterim tarihi henüz belli değil.
Mud, işlediği suç yüzünden ıssız
bir adada tek başına saklanmaktadır. Uğruna her şeyi göze aldığı Juniper yanına geldiğinde
onla ömür boyu beraber olmak üzere kaçacaktır. Bu arada Mud’ın varlığından
haberdar olan 14 yaşındaki Ellis ve arkadaşı Neckbone, bu çiftin buluşmasına ve
kaçma planlarına yardım ederler.
Jeff Nichols’un tarzını
kabullenmek, severek izlemek pek kolay değil. Filmlerine ne ayılıp
bayılırsınız, ne de çok sıkılırsınız. Mud da tıpkı “Take Shelter” kıvamında bir film. Arada herhangi bir benzerlik yok;
sadece aynı yönetmenin havasını soluyabiliyorsunuz. İşlenen konuda öyle ince
noktalar var ki geçen her dakika bunu özümsemenizi sağlıyor. Erkeklerin
gözünden kadınların sadakatsizliği, erkeklerin kadınlara karşı saf ve iyi
niyetli duyguları, yaşanılan her şeye rağmen bir şekilde nefret duygusunu
bastıran karakterler harika işlenmiş. Filmlerde hep erkekler kötü karakter
olacak değil elbette. Bu sefer kadınlar sadakatsiz, biraz kötü ve giden taraf
oluyorlar. Bu açıdan kendini diğer filmlerden ayırıyor; iyi de yapıyor.
Senaryoda sevdiğim ikinci şey
karakter sayısının çokluğuna rağmen hepsinin güzelce irdelenmesidir. 14
yaşındaki bir çocuğun yaşından büyük yardımseverlik duygusu, aşka inancı,
babasına yardımı, ailesinin bir arada tutma arzusu etkilyeci şekilde işlenmiş.
Keza arkadaşı Neckbone, anne babasız yaşamında aile, dostluk ve kadın
figürlerini netleştirirken örnek kişi olarak Ellis’i görmektedir. Tüm
yalancılığına, oyunculuğuna rağmen Mud saf sevgiye inanıyor ve sevgisi uğruna
kaçak yaşamayı dahi göze alıyor. Erkekler tamamen saf, kadınlar ise uyanık
olarak sınıflandırılıyor. Erkeklerin tek arzusu inandıkları kadınların onu boşa
çıkarmamalarıdır. Genelde kadınların aradığı güven duygusu, bu kez erkek
tarafına geçmiştir.
Mekan, dekor, kostüm tasarımı
konuya göre orta şekerdir. Fazladan artı puan kazandıracak detaylar yok. Mud
karakterinin yer aldığı sahnelerdeki toprak tonları ise filme ayrı renk
katıyor.
130 dakika sürmesi eksi
yönlerinden biri diye algılanabilir. Başta da zaten gayet ağır akıyor. Zamanla
bu durgunluğa alışmak ise kolaylaşıyor. IMDB’den 7.6, Rotten Tomatoes’tan 98
almıştır. Rotten Tomatoes’un puanını gerçekçi bulamasam da eleştirmenler ve
sinemaseverler tarafından hayli olumlu geri bildirim aldığı aşikar.
Oyunculardan Reese Witherspoon yerine Emily Blunt veya Amy Adams Juniper’ı
oynayamaz mıydı diye aklımdan geçmedi değil. Bu role ikisi de daha çok
yakışırdı. Baş roldeki Matthew McConaughey ise dağınık saçları ve sürekli göz
önüne serdiği vücuduyla Mud’a hayat veriyor. Umursamaz görünüşü altında
kırılganlık var. Bu tavrını seyirciye aktarabiliyor; yani geçer not alıyor.
Filmin en gözde oyuncusu ise kuşkusuz Ellis’i canlandıran Tye Sheridan!
Yaşından ve karakterden beklenmeyecek bir iş çıkarıyor. 1996 Teksas doğumlu
oyuncuyu daha önceden “The Tree of Life”ta izlemiştik. Düşünün artık bu yaşta
nasıl ciddi adımlar attığını!
yazar-çizer arkadaşlar pek bayılmışlar çevremde şaşırdım, genel olarak da sevilmiş ama ben etkileyici bir şey göremedim. ortalama bir film bence, sadece iyi diyebiliyorum :) sen de beğenmişsin..
YanıtlaSilKadınlarla erkeklerin yer değiştirmesi, karakter detaylandırmasını çok beğendim. Bir de yönetmenin tarzını bir önceki filmden bildiğim için yabancılık hissetmeden, kendimi hazırlayarak izledim. Belki onun da etkisi olabilir :)
SilTake Shelter'ı çok sevmiştim aslında.. kısacası Mud çok da iyi akan bir film gibi gelmedi bana :)
YanıtlaSilTake Shelter'a sonuna kadar dayanmış ve sonuyla beni kendine hayran bırakmıştı. Yönetmenin işleri cidden izlenmesi çok kolay değil, ama Mud, Take Shelter'a göre bir tık daha hareketliydi bence. Matthew McConaughey de 2 filmdir, Mud ve Magic Mike beni şaşırtıyor. A Time to Kill'de beni çook etkilemiş, sonrasında ise sadece romantik komedi adamı olarak aklımda yer etmişti. İlgiyle takip ediyorum kendisini.. :)
YanıtlaSilNot: A Time to Kill filmini de öyle böyle sevmem. 6-7 kez izlemişimdir, yine yayınlansın yine izlerim :)
Kesinlikle yönetmenin filmlerini izlemek zor ama çok keyifli, katılıyorum sana :) Ben A Time to Kill'i izlemedim. Bu kadar övdükten sonra hemen listeye alıyorum :)
Sil