The Call (Acil Arama) (2013)

Acil Arama

“The Machinist”, “Transsiberian”, “Vanishing on 7th Street” filmlerinin ve “Fringe”in yönetmeni Brad Anderson’un yönetmen koltuğunda oturduğunu duyup, üstüne de Halle Berry baş rolde yer alınca Acil Arama’yı kaçırmak imkansızdı. 5 Temmuz’da gösterime giren ABD yapımının senaryosu Richard D’Ovidio ve Jon Bokenkamp’a aittir. Gerilim ve aksiyon türlerindeki 95 dakikalık projede Halle Berry’e Abigail Breslin, Michael Eklund, Morris Chesnut eşlik ediyorlar. 13 milyon $ bütçesine karşılık şimdilik 60 milyon $ ahsılat elde etmiştir.

911 Acil yardım hattında santral görevlisi olarak çalışan Jordan, işinde çok başarılıdır. Tüm stresine rağmen işini de sevmektedir. Bir gün genç bir kız arar ve yalnız olduğunu, eve hırsız girdiğini söyler. Jordan, en yakın ekibin eve ulaşma anına kadar kızı sakinleştirmeye çalışır ve hırsızla konuşur. Lakin ikna edemez ve hırsız sanılan adam kızı öldürür. Bu olaydan sonra işi bırakıp acil yardımda eğitmenliğe başlayan Jordan, beklenmedik bir anda benzer bir aramanın içine girer. Bu seferki genç kız bagajdan aramaktadır! Bir kızın ölümü sonrasında Jordan ikinci kızı kurtarmak adına her şeyi dener.

911’in ucundaki diğer kişinin nasıl birisi olduğunu ilk kez bu filmi izlemeden önce düşündüm. Çağrı merkezlerindeki insanlarla çok kez görüşmüş olsak da işin içinde hayatın tehlikeye girmesi varken bu sorunu sakince düşünüp karar veren, yönlendiren, yardım eden kişi nasıl biridir? Hiç hayal ettiniz mi? Daha önce (iyi ki!) zorunluluğa düşmediğim için aramadım ama bir insanın hayatını kurtarmada/ kurtaramamada etkileri olduğu kesin.

Bu düşüncelerle filmin o gerilimli dakikaları harika ilerliyor. Öncelikle kurgu çok iyi tasarlanmıştır. Filme olan dikkat azalmıyor, her anı dolu dolu yaşatıyor ve merak duygusu her daim üst seviyede kalıyor. Karakterler biraz basmakalıp yazılmış. Genç yaşta karşılaştığı psikolojik sorunlar nedeniyle bugünlere gelen katil ve sarışın güzel kız pek şaşırtmıyor. Diğer yandan, oyuncuların performansı yüksek olduğundan size bu sıradanlığı hissettirmiyor.

911 acil aramanın ofisi bana çok güzel ve muntazam geldi. Acaba gerçekte de öyle midir ve Türkiye koşulları nasıldır? Film, bu konuda daha da meraklanmamı sağladı. Halle Berry’nin saçı, Abigail Breslin’in karakteri yansıtan kıyafetleri ve makyajı başarılıdır. Kamera açıları, renk ve kontrast ayarı, ışıklandırma, müzik seçimi konuyu tetikliyor. Filmi bu kadar överken sakın yılın en iyi filmi, en iyi gerilim filmlerinden biri diye düşünmeyin. Sadece senaryo doğrultusunda muntazam bir iş çıkmış ortaya. Beni tatmin eden kısmı bu oldu. Zaten senaryodan çok filmin diğer detaylarıyla ilgili yazıp durdum. Senaryo çok farklı, yıldızı parlayan türden değil. Kaçırılma olayı, katil, takip eden polisler artık ezbere alındı. Tek farklılık olayın 911’le bağlantılı oluşu ve yönetmenin Brad Anderson oluşudur.

Benim beğenime rağmen IMDB 6.6, Rotten Tomatoes da 40 puan vermiştir. Kendi türü içinde daha yüksek puanlamayı hak ettiğine inanıyorum. Gerçi seyirci hasılat ile bunu ispatlamış görünüyor. Jordan’ı canlandıran Halle Berry, enfes bir performans sergiliyor. Her dakikasında “İyi ki başrolde Berry var” diye düşündüm. 1997 ABD doğumlu Abigail Breslin ise kendisine verilen bu fırsatı layıkıyla yürütmüş. Kaçırılan mağdur kızı hayli gerçekçi canlandırmıştır. Küçük yaştan sinemanın ortasına düşen Breslin, “Little Miss Sunshine”, “Definitely, Maybe”, “My Sister’s Keeper”, “Rango”, “Perfect Sisters” gibi pek çok filmde yer aldı. “Little Miss Sunshine” ile en iyi en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar ve Bafta adayı oldu. Daha çok projede yer alması sinemaseverleri mutlu edecektir.