İnadına Film Çekmek |
Filmin adı, Tuncel Kurtiz’in yer
almasıyla birleşince hayli ilgi çekici geldi ve ekran başına oturdum. Şubat’ta
tek salonda gösterime giren belgeseli seyrederken, belgesel sevenler haricinde
türü tercih etmeyenlerin de keyifli dakikalar geçireceğine inanıyorum.
Yönetmenliğini Reis Çelik’in yaptığı projenin senaryosu yok, tamamen doğaçlama!
90 dakikalık yapımın oyuncuları ise Tuncel Kurtiz ve hiç tecrübesi olmayan Çıldır
kasabası halkı.
Anadolu’da soğuk kış gecelerinde
büyükler, halk ozanları doğaçlama hikaye anlatırlar. Reis Çelik’in dedesi de,
memleketinde bilinen bir hikaye anlatıcısıdır. Çelik’in en büyük hayallerinden
olan doğaçlama film çekmek bu projeyle hayat buluyor. Senaryosuz projenin
elinde olan tek şey “inat” kelimesidir. Bu kelimeden yola çıkarak hikayeler
üretilecek ve film çekilecektir.
İstanbul’dan yola çıkan Çelik ve
Kurtiz, 2000 km sonra Ardahan Çıldır’a ulaşır. Zaten bunca yolu gitmek bile
başlı başına bir inattır. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde seyirciyle
buluşan belgeselde kamera arkasında çalışan kimse yok. Seslendirme,
ışıklandırma, sanat yönetmeni, dublör, yardımcı yönetmen gibi bir çok ekip
çalışanının işini tek başına Reis Çelik yapar. 90 dakikananın neredeyse ilk
yarısı hep bir filme başlangıç aşaması var gibi hissediyorsunuz. Ayrıca ufak
bir sahnenin dahi çekilmesinde ne gibi zorluklar yaşandığına tanık oluyoruz.
Tekrar üzerine tekrar ne kadar zormuş, izlerken fark ediyor insan. O tekrarların
arasında Tuncel Kurtiz üstadın ne denli profesyonel ve bilgili olduğunu görmek
şaşırtıyor. Belgeseli seyrederken Kurtiz’in oyuncu olduğunu tamamen
unutabiliyorsunuz. Çıldır halkından biri gibi giyinip konuşuyor; onlarla aynı
soluğu alıyor adeta. Belgesele başlamadan önce Reis Çelik’in neden Kurtiz’i
seçtiğini düşünmüştüm. Konu doğaçlama olunca Kurtiz kadar yetenekli başka biri
bu işin altından kalkamazdı sanki. Bu düşünceyi sonuna kadar hissettiriyor.
Köy halkının Çelik ve Kurtiz’e
yaklaşımı, bu projede yer alma isteği, beklenilmeyen performansları ve
başarıları ise seyretmenizi tetikliyor. İnadına Film Çekmek’i asla bir sinema
filmi gibi düşünmeyin. Bu düşünceyel yola çıkarsanız keyif alamazsınız. Bu,
ekipsiz ve senaryosuz film çekme yolculuğudur. Hem Anadolu halkını kameradan
seyretmek, hem doğaçlama öykü anlatımı geleneğini görmek, hem de Tuncel
Kurtiz’e tekrar tekrar saygı duymak adına zaman ayırın derim.
Belgesel sevmem evet, ama izleyelim bakalım. İlgimi çekti, ama hep senin şu yazı tipinden yahu cümlelerini daha bir sempatik yapıyor bence :))
YanıtlaSilBelgeselle benim de aram çok iyi değildir. Başlarda alışmak güç geldiyse de belgesel konusu sinema olunca merak taze kalıyor hep :)
Sil