Dünya: Yeni Bir Başlangıç |
M. Night Shyamalan’a verdiğimiz
şansı başka hangi yönetmene verdik acaba? “Hadi bu sefer daha iyi olmuştur”
diye diye bugüne geldik. “The Sixth Sense”
sonrası tam olarak bir türlü “İşte bu” diye bir filmine hayran kalamadık.
Dünya: Yeni Bir Başlangıç da aynı kategorideki yerini alıyor. Will Smith’in
fikriyle Gary Whitta ve M. Night Shyamalan’ın kaleme aldığı ABD yapımının baş
rollerinde Jaden Smith, Will Smith ve Sophie Okonedo yer alıyorlar. 99 dakikalık
bilimkurgu ve maceranın bütçesi 130 milyon $’ken hasılatı şimdilik 172 milyon
$’dır.
Dünya’da yaşamak artık geride
kalmıştır. İnsanlar Dünya’dan kaçıp başka gezegenlerde hayat bulmuştur. Bu
mecburi bir kaçıştır çünkü Dünya yaşanamaz hale getirilmiş. Cypher ve oğlu Kitai yaptıkları bir uzay
yolculuğu esnasında yaşanan kaza sonrası Dünya’ya inmek zorunda kalırlar.
Mürettebattan yaşayan kalmamıştır. Ağır yaralı babasının ve kendisinin hayatını
kurtarmak Kitai’ye düşer. Tuhaf yaratıkların ve tehlikenin içine dalıp
yaşadıkları yere sinyal göndermek zorundadır. Dünya’yı hiç bilmeyen Kitai’yi
zor bir görev bekler.
Fikir sahibi Will Smith, harika
bir şey yakalamış. Dünya’ya geri dönüş! Üstelik Dünya’dan ayrılma sebeplerinden
biri içinde yaşayan insanların Dünya’ya verdiği zararlardır. Bu giriş çok
başarılı ve mesaj içericiydi. Hatta arkasından daha güzel şeyler çıkacağı
umudunu veriyordu. Lakin bu güzel fikrin bir türlü devamı gelmiyor. Ne
oyuncular, ne kurgu, ne senaryo, ne diyalog… Elinizle tutabileceğiniz olumlu tarafı yok. Shyamalan’ın yönettiği filme artık gitmemeyi bile
düşünmeye başladım. Hem o hem de Will Smith olunca beklenti yükseliyor
haliyle. Bir de “The Pursuit of Happyness” filminde Jaden Smith’i çok
beğenmiştim. Onu da bu iki isme ekleyip sinema salonuna koştum. Sonuç: Hüsran.
Görsel efektler nasıldı? Elbette
başarılı. Teknolojinin büyüsüne kapılıp seyre dalabiliyorsunuz. Peki bu filmi
öne çıkarır mı? Tabi ki hayır! Bir zahmet 130 milyon $ harcanmışken bari o iyi
olsun. Senaryoya ümit bağlayacak olursak ortada iki konu var: Birincisi baba
oğul ilişkisi, ikincisi de genç bir erkeğin kendini ispatlama arzusu. Her daim
güncelliğini koruyacak konu seçilmesi elbette artı puanı toplama potansiyelindedir.
Diyalogların basitliği, soğukluğu, konuların birbirine bağlanmasındaki zayıflık senaryodan keyif almanıza darbe vuruyor. Neyse ki ana konudan fazla
sapmıyor ve yan öykülerle kafa karıştırmıyor. Senaryodaki tek iyi yan
buydu. Will Smith bilimkurgularda yıldızı parlayan, yetenekli bir oyuncudur.
Nasıl bu konuma düştü, anlamak zor. Yan karakterler de performans
konusunda bekleneni sunmuyorlar.
IMDB’den 4.9, Rotten Tomatoes’tan
11 alan filme gelen eleştiriler hayli olumsuz. Özellikle Jaden Smith’in performansı
bu yaşına kadar edindiği şöhreti yerle bir ediyor. “The Pursuit of Happyness”ta
izlemesem yeteneksizliğini anlayabilirdim ama Shyamalan mı bu hale getirdi diye
sormadan edemiyorum. Öykünün çıkış noktası bilimkurguya çok uygun ve harika
yenilikler sunabilecekken bu kadar bütçeyle nasıl bir film batırılır? İşte size
örneği: After Earth.
İzlenebilirliği olan bir film gibi.En azından benim gibi bilim kurgu sevenler için.Ama yine de konu açısından sağlam bir duruşu yok ya da belki işlenişi iyi değil. Ama yine de tepkiler bölümüne işaretlediğim gibi ''belki izlerim '' :)))
YanıtlaSilTAVSİYE: Headerdaki resim çok göze batıyor boyut açısından.Ya paralel olarak uzat ya da kaldır bence..Şu haliyle kötü duruyor. ;)
Tavsiye için teşekkür ederim. Amacım görsel olarak güzel durması değil, sadece tepkimi göstermektir :)
Silyine de izlemek istiyorummm :) eline sağlık fatma
YanıtlaSilİzle ama evde :)) Fikir harika, gerisi boş :/
Silöyle yapacağım :))
SilBıktım artık bu yönetmenden.Neden filmlerini kimse beğenmiyor ? Koşa koşa sinemaya gitmek istedim fakat ne yorumlar,ne İMDb puanı gitmemi istiyor.Tavsiyen için teşekkür ediyorum.Bu hafta istediğim gibi bir film bulamazsam After Earth beni bekliyor sanırım. :)
YanıtlaSilBen de yorum ve puanlara bakmadan koşa koşa sinemaya gittim. Sonuç: Hüsran :)
Sil