28 Mart 2013 Perşembe

Araf (2012)


19. Altın Koza Film Festivali’nde aldığı ödüllerle tüm dikkati üzerine çeken Araf, Yeşim Ustaoğlu’nun kalemi ve kamerasıyla Eylül 2012’de gösterime girmişti. 124 dakikalık dramın baş rollerinde Neslihan Atagül, Özcan Deniz, Barış Hacıhan, Nihal Yalçın yer alıyorlar.

Zehra, bir benzin istasyonu yemekhanesinde çalışır. Vardiya arkadaşı Olgun Zehra’ya aşıktır. Zehra’nın tek isteği ise yaşadığı köyünden büyük şehre gitmektir. Televizyonda seyrettikleri hayata hem Olgun hem de Zehra çok imrenir ve düşler kurarlar. Ta ki bir gün benzin istasyonuna 38 yaşındaki kamyon şoförü Mahur gelene kadar.

6 yıl önce aynı isimli bir Türk filmi izlemiştim. Konu tamamen farklı olsa da arada kalma açısından paraleldi. Filmin konusunu okuduktan sonra az çok kafanızda bazı şablonlar oluşuyor. Projeye koyulan isimlerin bundan dolayı çok önem arz ettiğine inanıyorum. Dizilerde bunu yakalamak imkansız ama Yeşim Ustaoğlu, filminde hedefi tam noktadan vuruyor. Teknoloji dönemi genç kız ve erkeğinin gözünden kısıtlı imkanlarla hayata bakılıyor. Televizyonun  hayatımızdaki yeri herkese göre değişse de bir şekilde odak noktasında duruyor (benim gibi mobil hayat yaşayanlar ve sinemaya ağırlık verenlerin pek odağında durmuyor tabi). E imkanlar el vermediğinde günümüzün vazgeçilemez yarışmaları, kısadan parayı bulma hevesleri insanı cezbediyor. Yeşim Ustaoğlu şimdiki zamanın gerçekçiliğini vurgulamak için Acun’un programını filme ekleyerek harika gönderme yapıyor. Hatta gönderme bile değil, açıkça gösteriyor. Disko ve düğünlerde yapılan apaçi danslarıyla da tekrar bu gerçekçiliğe gem vuruyor. Sanki uyku hariç günlük yaşananları birebir anlatıyor.

Zehra’nın, Olgun’un, Mahur’un yaşadığı hayatta hep bir gidiş geliş var. Benzin istasyonuna insanlar geliyor gidiyor; Mahur yollarda ömrünü geçiriyor. Zehra da gitmek istiyor; geri dönmemek üzere. Mahur bu bakımdan ona umut ışığı yakıyor. Ortadaki sorunsa Mahur’un kendine tutacağı bir mumu dahi olmaması hayata dair. Karakter detaylandırmalarında baş rol oyuncuları seyirciye başarılı aktarılıyor. Zehra’nın ve Olgun’un arzuları, hayalleri, gerçeklerle yüzleşmeleri gayet net. Diğer yandan Mahur gizemli adam havası katılmak adına hiç konuşmuyor. Neredeyse karakterlerin yüzüne dahi bakmıyor. Zaten Zehra bu gizeme aşık oluyor. Araf’ta her şey gerçekçilikle ortaya dökülürken Zehra gidip aşık olduğunu itiraf eden Olgun’a değil sırlarla dolu Mahur’a aşık oluyor. Tıpkı televizyonda görüp ulaşmak istediği hayat gibi. Sıradan hayatlar televizyondaki trajik haberler misali beyaz perdeye yansıyor. Yan karakterlerdeyse biraz sıkıntı çekiliyor. Varlığı yokluğu belli olmayan hayat yaşıyorlar. Filmdeki var olma sebepleri havada asılı kalıyor. Olgun’un ailesi için güzel bir giriş yapılsa da devamı gelemiyor.
Filmin iki noktası ise beni rahatsız etti. İlki diyalogların çok az oluşu. Hayata, şiddete, isyana hep sessizlik hakimdir. Çaresizlik sessizlikle kabulleniliyor. İkinci rahatsız olduğum konu ise oldukça yavaş ilerlemesidir. Aslında bu da filmin adıyla yakışıyor. Bir yandan hayat hızlıca akıp gidiyor diğer yandan düşünceler ve hayaller hep sabit kalıyor. Onlar ne gidebiliyor, ne kalabiliyorlar. Gene de çok ağır ilerliyor. Üstüne diyalog azlığı eklenince sona ulaşana kadar sıkıntı çekebiliyorsunuz.

Oyunculara gelindiğindeyse Neslihan Atagül, Barış Hacıhan ve Nihal Yalçın hünerlerini ortaya koyuyorlar. Daha önceden dizilerle hayatımıza giren 1992 İstanbul doğumlu oyuncu, “Yaprak Dökümü” ile hayatımıza girip ardından “İlk Aşk” sinema filminde, “Canım Babam” dizisinde yer aldı. Gelecek vaat ettiği aşikar, zamanla daha iyi olacağını gösteriyor. Filmde yer aldığına sevindiğim tek oyuncu ise Nihal Yalçın. Yüzünün, vücut hareketlerinin, yeteneğinin bambaşka bir noktada olduğuna inanıyorum. Sadece Araf’ta değil, yer aldığı her projede onun çıkacağı sahneleri dört gözle bekliyorum. Komediye de drama da çok yakışıyor.

Filmin aldığı ödüller ise aşağıdaki gibidir:

19. Altın Koza Film Festivali: En iyi sanat yönetmeni, yardımcı kadın oyuncu (Nihal Yalçın), umut veren genç kadın oyuncu (Neslihan Atagül), umut veren genç erkek oyuncu (Barış Hacıhan)
2012 Moskova 2morrow Film Festivali: Şimdinin ve geleceğin en iyi oyuncusu (Neslihan Atagül)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...