19. Altın Koza Film Festivali’nde
aldığı ödüllerle tüm dikkati üzerine çeken Araf, Yeşim Ustaoğlu’nun kalemi ve
kamerasıyla Eylül 2012’de gösterime girmişti. 124 dakikalık dramın baş
rollerinde Neslihan Atagül, Özcan Deniz, Barış Hacıhan, Nihal Yalçın yer
alıyorlar.
Zehra, bir benzin
istasyonu yemekhanesinde çalışır. Vardiya arkadaşı Olgun Zehra’ya
aşıktır. Zehra’nın tek isteği ise yaşadığı köyünden büyük şehre gitmektir.
Televizyonda seyrettikleri hayata hem Olgun hem de Zehra çok imrenir ve düşler
kurarlar. Ta ki bir gün benzin istasyonuna 38 yaşındaki kamyon şoförü Mahur
gelene kadar.
6 yıl önce aynı isimli bir Türk
filmi izlemiştim. Konu tamamen farklı olsa da arada kalma açısından paraleldi. Filmin
konusunu okuduktan sonra az çok kafanızda bazı şablonlar oluşuyor. Projeye
koyulan isimlerin bundan dolayı çok önem arz ettiğine inanıyorum. Dizilerde
bunu yakalamak imkansız ama Yeşim Ustaoğlu, filminde hedefi tam noktadan
vuruyor. Teknoloji dönemi genç kız ve erkeğinin gözünden kısıtlı imkanlarla
hayata bakılıyor. Televizyonun hayatımızdaki yeri herkese göre değişse de bir
şekilde odak noktasında duruyor (benim gibi mobil hayat yaşayanlar ve sinemaya
ağırlık verenlerin pek odağında durmuyor tabi). E imkanlar el vermediğinde
günümüzün vazgeçilemez yarışmaları, kısadan parayı bulma hevesleri insanı cezbediyor. Yeşim Ustaoğlu şimdiki zamanın gerçekçiliğini vurgulamak için Acun’un
programını filme ekleyerek harika gönderme yapıyor. Hatta gönderme bile değil,
açıkça gösteriyor. Disko ve düğünlerde yapılan apaçi danslarıyla da tekrar bu
gerçekçiliğe gem vuruyor. Sanki uyku hariç günlük yaşananları birebir anlatıyor.
Zehra’nın, Olgun’un, Mahur’un
yaşadığı hayatta hep bir gidiş geliş var. Benzin istasyonuna insanlar geliyor
gidiyor; Mahur yollarda ömrünü geçiriyor. Zehra da gitmek istiyor; geri
dönmemek üzere. Mahur bu bakımdan ona umut ışığı yakıyor. Ortadaki sorunsa
Mahur’un kendine tutacağı bir mumu dahi olmaması hayata dair. Karakter detaylandırmalarında
baş rol oyuncuları seyirciye başarılı aktarılıyor. Zehra’nın ve Olgun’un
arzuları, hayalleri, gerçeklerle yüzleşmeleri gayet net. Diğer yandan Mahur
gizemli adam havası katılmak adına hiç konuşmuyor. Neredeyse karakterlerin
yüzüne dahi bakmıyor. Zaten Zehra bu gizeme aşık oluyor. Araf’ta her şey
gerçekçilikle ortaya dökülürken Zehra gidip aşık olduğunu itiraf eden Olgun’a
değil sırlarla dolu Mahur’a aşık oluyor. Tıpkı televizyonda görüp ulaşmak
istediği hayat gibi. Sıradan hayatlar televizyondaki trajik haberler misali
beyaz perdeye yansıyor. Yan karakterlerdeyse biraz sıkıntı çekiliyor. Varlığı
yokluğu belli olmayan hayat yaşıyorlar. Filmdeki var olma sebepleri havada
asılı kalıyor. Olgun’un ailesi için güzel bir giriş yapılsa da devamı
gelemiyor.
Filmin iki noktası ise beni
rahatsız etti. İlki diyalogların çok az oluşu. Hayata, şiddete, isyana hep
sessizlik hakimdir. Çaresizlik sessizlikle kabulleniliyor. İkinci rahatsız
olduğum konu ise oldukça yavaş ilerlemesidir. Aslında bu da filmin adıyla yakışıyor.
Bir yandan hayat hızlıca akıp gidiyor diğer yandan düşünceler ve hayaller hep
sabit kalıyor. Onlar ne gidebiliyor, ne kalabiliyorlar. Gene de çok ağır
ilerliyor. Üstüne diyalog azlığı eklenince sona ulaşana kadar sıkıntı
çekebiliyorsunuz.
Oyunculara gelindiğindeyse
Neslihan Atagül, Barış Hacıhan ve Nihal Yalçın hünerlerini ortaya koyuyorlar.
Daha önceden dizilerle hayatımıza giren 1992 İstanbul doğumlu oyuncu, “Yaprak Dökümü” ile hayatımıza girip
ardından “İlk Aşk” sinema filminde, “Canım Babam” dizisinde yer aldı. Gelecek
vaat ettiği aşikar, zamanla daha iyi olacağını gösteriyor. Filmde yer aldığına
sevindiğim tek oyuncu ise Nihal Yalçın. Yüzünün, vücut hareketlerinin,
yeteneğinin bambaşka bir noktada olduğuna inanıyorum. Sadece Araf’ta değil, yer
aldığı her projede onun çıkacağı sahneleri dört gözle bekliyorum. Komediye de
drama da çok yakışıyor.
Filmin aldığı ödüller ise
aşağıdaki gibidir:
19. Altın Koza Film Festivali: En
iyi sanat yönetmeni, yardımcı kadın oyuncu (Nihal Yalçın), umut veren genç
kadın oyuncu (Neslihan Atagül), umut veren genç erkek oyuncu (Barış Hacıhan)
2012 Moskova 2morrow Film
Festivali: Şimdinin ve geleceğin en iyi oyuncusu (Neslihan Atagül)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder