Afişi, adı, konusu, oyuncuları
dikkat çekici geldiği için seyretmeye koyulduğum It Could Happen to You,
keyifli bir 101 dakika geçirtti. Yönetmen koltuğunda Andrew Bergman otururken,
senaryo Jane Anderson tarafından kaleme alınıyor. ABD yapımı romantik komedi /
dram komedinin baş rollerinde Nicolas Cage, Bridget Fonda, Rosie Perez bulunuyorlar. Hasılat 38 milyon $’dır.
Charlie ne kadar sevilen ve
kasabasına bağlı bir polisse, eşi Muriel de tam tersi fakirlikten ve yaşadığı
yerden mutsuz olan tatminsiz biridir. Eşinin ısrarıyla loto oynayan Charlie,
aynı gün uğradığı kafede garson Yvonne’ye bahşiş bırakacak parası olmadığı için
lotodan çıkacak paranın yarısını vereceğini söyler. Yvonne elbette bunu umursamaz
ve unutur. Fakat Charlie lotoyu tutturur ve herkesin hayatını değiştirir,
kendininkini bile!
Senaryo ilgi çekici bir konuyu
ele alıyor. Herkesin yapmaya cesaret edemeyeceği şeyi vicdanının sesini
dinleyerek uygulayan Charlie, saf ve temiz yüreği sayesinde seyirciden artı
puanı topluyor ve empati kurmayı sağlıyor. Yvonne karakteri için de sanki aynı
şey yapılmaya çalışılıyor. Ne yazık ki Charlie gibi bana saf ve temiz biri
görünmüyor. Çaresizliği nedeniyle bazı şeyleri kabul etmiş/kabullenmiş olsa da
arkada bıraktıklarını unutmamak gerekiyor. Her karakterle empati kurmak imkansız;
hatta bazılarının sırf antipatik de olması gerekiyor (Muriel gibi). Diğer
yandan, Yvonne masum tarafta gösterildiği için rahatsız ediyor. Muriel
karakterine bakacak olursak; sırf Yvonne’ı daha güzel ve iyi niyetli göstermek
adına aşırı olumsuzluklar eklenmiş bir kadındır. Fazla abartılı geliyor. Bir
karakteri yukarı çıkarmaya çalışmak için diğerini yerin dibine sokmaya bu kadar
gerek yok. Muriel’in olduğu sahneler hem çok eğlenceli hem de çok çok
yorucudur.
IMDB’den 6.2, Rotten Tomatoes’tan
da 71 alan filmin müzik çalışmalarını Carter Burwell ve Joe Mulherin
üstlenmektedir. Gelen eleştiriler bir romantik komedi filmi için kafi
derecededir. Rotten’ın puanının biraz fazla olduğu aşikar. Tabi kendi türü
içinde değerlendirilirse göze batmayabilir. Filmin en büyük artısı
oyuncularıdır. Nicolas Cage’e rağmen hepsi karakterleri benimsemiş ve en
gerçekçi haliyle oynamışlardır. Tabi Cage’e bakışımı bu bile değiştiremiyor.
Pasifliği, mimiksizliği seyrederken beni hep mutsuz ediyor. Bu filmde baş rolü
Tom Hanks oynasaydı eminim Rotten Tomatoes’un puanı tam derdim.
Bridget Fonda’nın aileden gelen
yeteneği olduğu kesin. 1964 ABD doğumlu aktris, Henry Fonda’nın torunu, Jane
Fonda’nın yeğenidir. “Scandal”
filmiyle en iyi yardımcı kadın oyuncu Altın Küre ödülünü kazanmıştır. Rol
aldığı başlıca projeler ise: “The
Godfather Part III”, “Little Buddha”,
“Single White Female”, “Jackie Brown”, “A Simple Plan”dır. Soyadından gelen avantajı çok fazla
kullanmamıştır. 2001’den beri sinema filmlerinde veya dizilerde rol almamıştır.
1964 ABD doğumlu Rosie Perez ise akılda kalıcı bir performans sergiliyor.
Filmdeki en antipatik karakteri çok başarılı canlandırıyor. Karakteri senarist
gereğinden fazla abartmış olsa da Perez bunu sorun etmemiş. Oyunculuğun yanında
dansçı, koreograf, yönetmen de olan Perez, 20’den fazla sinema filminde ve
20’ye yakın TV projelerinde yer almıştır. Bunların arasında öne çıkanlar ise “Fearless”, “The 24 Hour Woman”, “The Take”,
“Go, Diego Go!”, “Lipstick Jungle”dır. “Fearless” ile en iyi yardımcı kadın
oyuncu Oscar ve Altın Küre adayı olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder