Türk sinemasını takip etmeye çalışan,
izleyen, yazan biri olarak yerli dizi yayınlama vakti gelmişti. Peki, Beni Böyle Sev'i neden
seçtim? Türk dizilerindeki entrikalardan uzak (Nadide ve Reha’nınkiler bunlara
yakın görünse de anne baba yüreği diyerek saf dışı bırakıyorum), karakterler
samimi, üniversite yılları biteli çok zaman geçse de o günleri anımsatıp mutlu
eden, romantik, başarılı diyalogları içeren, güçlü oyuncu kadrosuna sahip ve
her şeye inat arabesk müziği savunan bir dizi! Reyting kaygısı olmaması cabası. Gelelim
detaylara... Devamı uzun duruyor fakat diziyi anlatmam için hepsi gerekli!
İlk sezonu 22 bölümle kapayan 2013
tarihli Beni Böyle Sev, TRT 1 ekranında şimdilik Pazartesi günleri seyirciyle
buluşuyor. Romantik, romantik komedi türündeki dizinin senaristi Hakan Haksun
ve Müjdan Kayserili’dir. Hakan Haksun’u “Bizimkiler”deki
Bakkal Halil’in küçük oğlu olarak hatırlayabilirsiniz. “Herşey Çok Güzel Olacak”, “Kolay
Para”, “Genco” gibi projelerin
senaryo ekibinde çalışmıştır. Yönetmen koltuğunda Cem Tabak oturuyor. Oyuncu
kadrosu ise tecrübeli oyuncularla birlikte genç yetenekleri bir araya getiriyor: Alper
Saldıran, Zeynep Çamcı, Erdem Akakçe, Bala Atabek, Mert Turak, Burcu Biricik,
Yusuf Akgün, Selen Uçer, Burcu Altın, Fatih Koyunoğlu, Meral Asiltürk, Altan
Gördüm, Lale Mansur, Güven Kıraç.
Ömer, Ayşem’e ilk görüşte aşık
olmuştur. Babasının bin bir emekle okuttuğu Ayşem ise kendini sadece okula
adamıştır. Lakin çimen gözlü Ömer aklını çeler ve Ömer’in zengin ailesinin tüm
karşı çıkmalarına rağmen evlenirler. Hikaye ise şimdi başlar: Zengin hayatı
yaşayan Ömer yeni parasız hayatına alışacak mıdır? Okul, iş, evlilik bir arada
nasıl gidecektir? Aşkları taptaze kalacak mıdır? Evlilik aşkı öldürecek midir? Ayşem'in verdiği karar doğru mudur?
Orhan Gencebay’ın 1976 tarihli “Sarhoşun Biri” albümündeki “Beni Böyle Sev” adlı şarkı, diziye ilham
kaynağı olmuştur. Diziyi seyretmeye başladıktan sonra durduk yere aklınıza
sıklıkla bu şarkı gelip size melankoli havası katacak ve çevrenizin “Hayırdır?”
sorularıyla karşı karşıya bırakacaktır. Dizinin müzik çalışmaları ağırlıkla
arabesk diye tabir edilen Orhan Gencebay, Müslüm Gürses şarkılarından oluşuyor.
Her bölümde bir şarkı seçiliyor ve onun için kısa klip bölümün içinde yer
alıyor. Bilmediğim bazı şarkıları diziden öğrenmek hayli keyifli, hele arabeski
çok dinlemiyorsanız. Sevmeseniz dahi hiç yadırgamıyorsunuz. Beğeneceğinize
inanıyorum.
Mekan, dekor, kostüm, makyaj
tasarımları dizinin tüm doğallığına uyuyor. Ömer’in ailesinin ihtişamlı yalısı,
Ömer-Ayşem’in küçük ama mutlu ve bodrum mavisi evi, Ayşem’in amcasının daracık
evi ve bahçesi, üniversitenin bahçesi (Okan Üniversitesi Tuzla Yerleşkesi)
karakter ve konulara göre tasarlanmıştır. Seda karakteri dışında kostümü öne
çıkan kadın karakter yok diyebiliriz. Erkek karakterlerden Haluk Abi ve
Nezih’in saç-sakalı dizinin en göz alıcı detaylarındandır :)
Gelelim karakterlere! Sayıları biraz
çok olsa da hepsinden kısa kısa bahsetmek istiyorum. Zira diziye katkıları
hayli fazladır:
Ömer (Alper Saldıran): Çimen
gözleriyle Ayşem’in aklını ve gönlünü çelmiştir. Hayli zengin ve lüks bir hayatın
içinde mütevazi yaşam biçimi, Ayşem’i daha da etkiler. Zira maddi durumunu hava
atmak için hiç kullanmamıştır. Aşkı uğruna ailesinden, imkanlarından
vazgeçebilecek kadar cesur ve çılgındır.
Ayşem (Zeynep Çamcı): Annesini
kaybeden Ayşem’i, babası köfteci Nail Usta büyütmüştür. Baba kızın ilişkisi dört
dörtlüktür. Yalnızlıklarını yıllarca beraber gidermişler ve çok yakın dost
olmuşlardır. Bir anda ortaya çıkan çimen gözlü, aklını başından alır. Nail
Usta’nın doğruları söylemekten hiç çekinmeyen, kimseye pas vermeyen, çalışkan,
tuttuğunu koparan inatlıktaki kızı Ayşem, yelkenleri suya indirir.
Nail (Güven Kıraç): Trabzon’da Akçabat
köftesi yapmakta usta bir babadır. Tek sevdiği, kızı Ayşem’dir. Onun
mutluluğu için her şeyi göze alır; kızının genç yaşta evlenmesini bile! Parada
pulda gözü yoktur, helaliyle kazanıp huzurlu hayat geçirmek onun için kafidir.
Nadide (Lale Mansur): Biricik çocuğu
Ömer’in hiç tanımadığı, ailelerine yakışmayan bir köftecinin kızıyla aniden
evlenme isteği Nadide’yi çıldırtır. Oğluna asla layık göremediği Ayşem’i saf
dışı bırakmanın bin türlü yolunu arar. Arkadaşı, çevresi pek yoktur. Derdi
tasası oğlu ve eşidir.
Reha (Altan Gördüm): Biricik oğlu,
işlerinin varisi, hayaller kurduğu Ömer’in, Ayşem’le ani evliliği baba Reha’nın
bilinmedik yönlerini ortaya çıkarır. Maddi imkanlarını da kullanarak Ömer’le
Ayşem’i ayırmak için türlü oyunlara başvurur.
Nezih (Mert Turak): Ömer’in
çocukluktan bu yana en yakın iki arkadaşından biridir. Anne babasının boşanması
ardından annesinin çok kez evlenmesi onu evlilikten ve aile kavramından soğutmuştur.
Aşık olmak istese de ciddi ilişkiden hızlıca kaçmaktadır. Ömer’le arasında ne
kadar sorun yaşanırsa yaşansın birbirlerinden vazgeçmezler. Hem iyi gün hem
kötü gün dostudur.
Seda (Burcu Biricik): Ömer’in çocukluktan
bu yana en yakın iki arkadaşından bir diğeridir. Küçüklüğünden beri Ömer’den
hoşlanmakta fakat bu aşkı kendi içinde yaşamaktadır. Anne babasını bir trafik
kazasında kaybettiği için Ömer’i de kaybetme korkusu, duygularını içe atmasına
sebep olur. Ablası tek dayanağıdır. Anne babasının yokluğunda ablası bir
dediğini iki etmemiştir. Hafif şımarık görünse de özünde gayet kırılgandır.
Reyhan (Burcu Altın): Ayşem’in okulda
tanıştığı, sonrasında bir süre evlerini paylaştığı en yakın arkadaşlarından
biridir. Saflığıyla meşhurdur ama kalbi çok temizdir. Aşık olmayı ister ve
bekler.
Fahriye (Bala Atabek): Ayşem’in okulda
tanıştığı, sonrasında Reyhan’la beraber bir süre evlerini paylaştığı en yakın
arkadaşlarından biridir. Reyhan’la ayrılmaz ikilidir. Herkesin isteyeceği bir dosttur!
Haluk Abi (Erdem Akakçe): Evli ve iki
çocuk babası Haluk, eşinin de ısrarıyla yıllar sonra üniversiteye geri döner.
Tabi sınıf arkadaşlarıyla arasındaki yaş ve dönem farkı ilginç diyaloglara neden
olur. Hatta öğretim görevlilerinden biri asker arkadaşı çıkar! Ömer, Ayşem,
Nezih, Seda, Reyhan ve Fahriye’nin Haluk Abi’sidir.
İlyas (Fatih Koyunoğlu): Ayşem’in
İstanbul’daki amcasıdır. Okulun ilk dönemlerinde Ayşem onda kalmıştır. Kıt
kanaat geçinir, aklı hinliklere pek çalışmaz. Zaten eşi Safiye onun yerine de
yapacak kapasitededir. Abisi Nail’e saygısı sonsuzdur.
Safiye (Meral Asiltürk): Ayşem’in
amcasının karısıdır. Ayşem’in onlarda kaldığı sürece sözleriyle başının etini
yemiştir. Parayı sever, bu uğurda oyunlardan pek kaçınmaz. Kocasının gözünü
daha çok açmasını ister. Oğlu Furkan’a çok düşkündür.
Furkan (Yusuf Akgün): Ayşem’in askerden
yeni dönen kuzenidir. Mahallenin bıçkın delikanlısıdır. Kalbi temiz, doğruluğu
ön saflarda tutanlardandır. Gördüğü günden beri Seda’dan hoşlanır.
Eda (Selen Uçer): Ömer’in uçuk kaçık halasıdır.
Abisinin baskısından bıkmış, özgür olmak istiyordur. Ömer’e çok düşkündür. Onun
kararlarına saygı duymaya çalışır. Aşkı arar!
Halil (Beyti Engin): Nail’in
memleketten arkadaşıdır. Evlenmek ister. Tek dostu, güvendiği insan Nail’dir.
Nail biraz illallah etmişse de Halil’i sever.
Favori karakterlerim: Nezih, Reyhan,
Fahriye, Haluk Abi. İkinci sezondan tek isteğim Nezih ve Reyhan’ın daha ön
plana çıkmasıdır. Bu dört karakterin sahnelerinin gelmesini dört gözle
bekliyorum. Tabi Ömer ve Ayşem’in aşkı başka!
Karakter detaylandırmalarında
senaristler başarılıdır. Her birine yeteri kadar zaman ve hikaye ayrılıyor.
Ömer ve Ayşem ana planda yer alsa da yan karakterlerle hayli besleniyorlar.
Karakter sayısının fazlalığı ilk bakışta göze batıyor. Lakin hikayedeki yerleri
onları “gerekli” kılıyor.
Diziye genelde 2 konuda eleştiri
geliyor. İlki müzikle ilgilidir. Sahneler yoğun müzikle aktarılıyor. Bu durum
bazen fazlalık gibi geliyor ve seyirciyi yoruyor. Zaman zaman doğruluk payı
olduğu şüphesiz. Diğer yandan, dizi zaten bir şarkıdan adını almıştır ve
konsept olarak arabeski seçerek böyle bir riske girmiştir. Müziğin ön planda yer alması
bilinçli görünüyor. Belki müziğin sesini azaltmak seyirciyi tatmin edebilir.
İkinci eleştiri ise Ayşem’in (yoksa
Zeynep’in mi?) ses tonudur. Mıymıy hareket eden, konuşan insanlara gündelik
hayatta tahammülüm yokken Ayşem’in yavaş yavaş konuşmasıyla 22 bölümü nasıl
izledim, bilmiyorum. İşin tersi Ayşem’in bu konuşmasından hiç rahatsız
olmuyorum. İş yerinde asansör kapısını bile yavaş yavaş açarak kımıldamayanlara
atar yapma potansiyeli taşırken Ayşem’e neden müsamma gösteriyorum, emin değilim.
Galiba Zeynep Çamcı’nın güzel yüzü ve oyunculuğu beni durduruyor. Bir de Alper
Saldıran’la harika bir ikili olduklarını düşünüyorum. Uyumları diziye çok şey
katıyor.
Dizide tecrübelerini konuşturan Lale
Mansur, Güven Kıraç, Altan Gördüm, Erdem Akakçe iyi ki varlar. Neredeyse
doğaçlama yapıyor havası katacak kadar gerçekçi oynuyorlar. Genç bir kadroda bu
oyuncuların yer alması filmin en büyük artılarındandır.
Mert turak' i "cabare" adli tiyatro oyununda izlemen gerek. Ayakta alkislatiriyor. Koca oyun o ciksa da izlesek derken buluyorsun kendini. Devlet tiyatrosunda izlemistim bikaç sezondur oynuyor, denk gelirsen kacirma derim. Hele de bu kadar sevmisken onu.
YanıtlaSilDiziyi digerlerinden en fazla ayıran ozelligi muzikleri zaten. Cuk oturuyor kimi sahneye hem göze hem kulaga. Arabesk sevmeyenler izlemesin. Orhan sevmeyen izlemesin sonucta. Elestirmek olsun kimisininki iste..
Ellerine sağlık..
Yorumun ve beğenin için çok teşekkür ederim. Mert Turak çok yetenekli biri. Umarım daha çok projede yer alır; biz de doya doya seyrederiz.
Sil