Maç Sayısı |
Gösterime girdiği sene beni çok etkileyen Maç Sayısı, 13 bölümle final yapan Kanal D’deki
“Aşk” dizisini görünce tekrar izleme
hevesi uyandırdı. Yönetmenliğini ve senaristliğini Woody Allen’ın üstlendiği
gerilim, Şubat 2006’da Türkiye’de gösterime girmişti. ABD, İngiltere yapımının
baş rollerinde Jonathan Rhys Meyers, Scarlett Johansson, Emily Mortimer,
Matthew Goode yer alıyorlar. 143 dakikalık proje, 15 milyon $ bütçeye karşılık
85 milyon $ hasılat elde etmişti.
Tenis hocalığı yapan Chris, şansı sayesinde zengin Tom'la arkadaş olmayı başarır. Üst tabakanın
hayatına hızlı bir giriş yapar. Hayallerine neredeyse kavuşmuştur. Tom’un kız
kardeşi Chloe’nin Chris’e aşık olması da bu süreci doruk noktasına çıkarır. Ancak Tom’un güzeller güzeli nişanlısı Chris’in
aklını başından alır. İstediği hayat mı yoksa tutku mu? Chris seçim yapmak
zorundadır.
Şans: “Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç,
baht, talih, felek”. İkinci tanımıyla da; “bir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği
elverişli durumdur” (her iki tanım da TDK’dan alıntı). Chris hayalindeki ve
hedefindeki yere şansla gelen biridir. Zenginler gibi yeme içmeyi, tiyatroya,
operaya gitmeyi, istediği müzik çalışmaları dinlemeyi, kılık kıyafette
sınırsızlığı arzular. Yukarıdaki tanımlar tam da onu anlatır. Yalnız unutmamak
gerekir ki o şansı yakalayabilmek için koltukta boş boş oturulmuyor. Filmde
aktarılmasa da pek çok uğraş verdiği aşikar. Spor ve sanat bilgisiyle, zengin
Tom’un dikkatini çeker; tabi ki kız kardeşinin de. Chloe’nin aşık olması ikinci
bir şanstır. Artık zengin bir İngiliz ailesinin damadıdır. Peki, istediği yere
geldikten sonra şans hayatının neresinde olacaktır? Ulaşmak değil, o hayatın
içinde ayakta durabilmek asıl sorun haline gelir. Woody Allen, işte bu noktada
karakter detaylandırmasıyla müthiş bir gerilime sürüklüyor bizleri. Burnu
havada ve ciddi mesafesiyle İngiliz karakterleri kendilerini sizden
uzaklaştırıyorlar. Taraf tutmayı bir kenara bırakmanız gerekiyor. Zira hiç
yakınlık kuramıyorsunuz. Allen, karakterleriyle mesajını hayli derince
verebiliyor. Kadın karakterlerin zıtlığı ise akılda kalıcıdır. Chloe, aileden gelen zenginliğiyle her isteğine kolayca kavuşabiliyor. Bu, koca olsa bile! Oyuncu adayı Nola ise hem kariyer hem maddi gelir hedefine ulaşmak için pek çok özveride bulunuyor. Bu yolda ilerlerken önüne çıkan engeller sonrasında beklenmedik tepkiler verebiliyor. Gerçek hayatta hangisi daha olağan diye düşünüldüğünde Allen'ın ince eleştirileri yerini buluyor. Allen, hemen her filmde tercih ettiği ince esprilerine bu gerilimde yer vermiyor. İlk defa
Londra’da çektiğini de eklersek filmin ilkleri bir hayli
fazladır.
İngiltere'nin aristokrat havası, müthiş aksanı, insanların soğuk ve seviyeli tavırları sizi zaman zaman üşütebiliyor! Senaryo Londra üzerine, onun kültürüne göre kurulmuş. Evlerin dekorunu, kostümleri, saç tasarımlarını bile ince ince düşünmüş Allen. Diyaloglardaki iğneleyici tavırlarla kamerası birleştiğinde 2 saatlik enfes bir proje çıkartıyor ortaya.
IMDB’den 7.7, Rotten Tomatoes’tan da 77 almıştır. En iyi orijinal senaryo Oscar adaylığıyla tüm dikkati üstüne çekmiştir. Scarlett Johansson ve Emily Mortimer’i yakından takip etsem de filmde en etkili bulduğum kişi Jonathan Rhys Meyers oldu. Zira Maç Sayısı’ndan önce onu izlememiştim. 1977 İrlanda doğumlu oyuncu, televizyon projeleri haricinde “Velvet Goldmine”, “Ride with the Devil”, “Bend It Like Beckham”, “Alexander”, “Mission: Impossible III”, “Albert Nobss” gibi pek çok filmde yer almıştır. Soğuk bakışı, hareketleri ve aksanıyla Chris karakterini harika canlandırıyor. Scarlett Johansson’ın histeri krizleri ise inanılmazdı. Woody Allen’ın neden onla çalıştığını, filmi seyrettikten sonra anlayabilirsiniz!
IMDB’den 7.7, Rotten Tomatoes’tan da 77 almıştır. En iyi orijinal senaryo Oscar adaylığıyla tüm dikkati üstüne çekmiştir. Scarlett Johansson ve Emily Mortimer’i yakından takip etsem de filmde en etkili bulduğum kişi Jonathan Rhys Meyers oldu. Zira Maç Sayısı’ndan önce onu izlememiştim. 1977 İrlanda doğumlu oyuncu, televizyon projeleri haricinde “Velvet Goldmine”, “Ride with the Devil”, “Bend It Like Beckham”, “Alexander”, “Mission: Impossible III”, “Albert Nobss” gibi pek çok filmde yer almıştır. Soğuk bakışı, hareketleri ve aksanıyla Chris karakterini harika canlandırıyor. Scarlett Johansson’ın histeri krizleri ise inanılmazdı. Woody Allen’ın neden onla çalıştığını, filmi seyrettikten sonra anlayabilirsiniz!
dvd cim kapanınca en son aldığım film olarak bende kalmıştı match point görünce aklıma o geldi :) (tek orijinal film :p)
YanıtlaSilBen de geçenlerde D&R'da görünce aldım, arşivlik olsun istedim :)
Sil